Zirvede Haber

Atanamayan Öğretmenlerin Bitmeyen Çilesinde Son Perde…. Çift Dikişli Yüksek Lisanslı Öğretmene AK Parti Binasında Darp!

Atanamayan Öğretmenlerin Bitmeyen Çilesinde Son Perde…. Çift Dikişli Yüksek Lisanslı Öğretmene AK Parti Binasında Darp!

Gün bitiyor, atanamayan 800 bin öğretmenlerin çilesi bitmiyor! 800 bin atanamayan öğretmenden biri Özgür Çakıcı. 2005 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden derece ile (Onur Belgesi) mezun olmuş ve daha sonra Tezsiz Yüksek Lisansını başarı ile tamamlamış olmasına rağmen atanamayınca eğitimine devam ederek Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı Tarih Anabilim dalında Yüksek Lisans-Tezli Öğrencisi olan Çakıcı; “Benim durumumda olan yüzbinlerce mezundan sadece biriyim. 35’li yaşları teğet geçtiğim bugünlerde okul üstüne okul okuyarak bugünlere kadar geldim. Kah bulaşıkçılık, kah garsonluk, kah tarlalarda ekin ekerek, kah inşaatlarda amelelik yaparak bugünlere de kadar ha bugün atanacağım ha yarın atanacağım beklentisi ile ulaşabildim.

Şimdi günü birlik bulduğum kurumlarda asgari ücretinde altında aldığım ücretle firmalara ırgatlık yapıyorum. Bugüne kadar geriye baktığımda harcadığım maddi kaybımın gözümün önünde hiçbir değeri yok ama manevi çöküntümün bedeli ne olacak! KPSS denilen imtihanlara girdim 80-85 puan aldığımda “inşallah bu sefer olacak” diye sevinmiştim, ta ki; benim yerime 52 puan alan öğretmen adayının atanmasını görene dek! Bu çabama rağmen ben kadroyu da bıraktım ne sözleşmeli nede ücretli öğretmen olarak istihdam ediliyoruz. 16 yıldır tarih bilgilerimi unutmamak için sürekli Yüksek Lisans eğitimime devam ediyorum. Yok mu bize çare olacak siyasi irade! Cumhurbaşkanımıza, Milli Eğitim Bakanımıza, TBMM’de bizleri temsil eden vekillerimize, tüm siyasi partilerimizin temsilcilerinin vicdanlarına sesleniyorum. Atanamayan 800 bin mezun adına, lütfen artık öğretmenlik eğitimi veren okulları açmayın, kontenjanlarını elinizdeki imkanlar dahilinde sıfırlayın. 800 bin öğretmen adayından MEB bünyesine alabileceğiniz sayıyı açıklayın, bizde bilelim. Öğretmenlik şerefine nail olamayacak kitle kendine farklı bir yol çizsin. Biz sadece sorunumuza çare arıyoruz.

Tek amacım kaldı rahmetli babam ve yaşlı bakıma muhtaç annemi mutlu etmek için öğretmen olabilmek! Bunun için görüşmediğim Bakan da kalmadı, milletvekili de, il başkanı da! Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı  sayın Fatih Dönmez Bursa’ya geldiğinde kendisi ile görüştüm. Karma alım mağduriyetini izah ettim, arabaya binerken : ” Özgür Hocam inşallah bir zamanda sorunlarınızı yazan bu zarfı ulaştıracağım Millî Eğitim Bakanımıza” dedi. Sonra Valimiz Yakup Canpolat beye dönüp : ” İnşallah en kısa zamanda beş dakika görüşebilir miyiz? ” dedim. Araya Ak Parti İl Başkanı Davut Gürkan bey girdi ve dedi ki;  “Özgür inşallah sana randevu veriyorum. En kısa zamanda görüşeceğiz” dedi. Günler geçti, haftalar bitti ama ben bir türlü AK Parti ilin özel kalemini geçip o randevüyü bir türlü alıp da görüşme iznini alamadım. Sonra bir gün ben il başkanlığında iken partide görevli olan polis memuru üzerime gelerek; “Laftandamı anlamıyorsun!” diyerek üstüme saldırdı. devlet Hastanesi’nden Adli Rapor aldım, şimdi o memurla mahkemelik olduk.

Ben binbir zahmetle Başkan Davut Gürkan’a ulaşmaya çalışırken V. K. isimli AK Parti Basın Yayın Danışmanı dedi ki;” Özgür çok üzülmüşsün sana bir numara veriyorum onunla mutlaka konuş” dedi ve A. A.’nun numarasını verdi. A. A.’yu aradım. Durumu anlattım “başkana ulaşamıyorum” dedim. “Üzerinde ne kadar para varsa getir “dedi bana telefonda. Götürdüm verdim Başkan Davut Gürkan’ın numarasını alacağımı düşünerek! Önce bir numara attı, 2 dakika geçmeden numara silindi. İl Başkanlığı’na bu duruma aktarmaya gittiğimde beni İl Yönetiminden E. A. hanıma yönlendirdiler ondan başkanın numarasını istedim “ben de yok” dedi. Ben numaranın onda olduğunu düşünüyorum. Yanından ayrıldıktan sonra binada V. K.’ı görüp yaşadığım ve mağdur edildiğim bu para verme işlemini anlattım, o da özel kalem müdürüne söylemiş. Birkaç gün sonra partinin resmi kayıtlı numarasından arandım. Ben Başkan Davut Gürkan’ın beni çağıracağını düşünürken beni arayan kişi bana hakaretler savurmaya başladı! Sonrasında ben ne oluyor diye İl Başkanlığı’na gittim. Beni bir odaya çektiler, birkaç dakika sonra A. A. isminin olduğunu sonradan öğrendiğim biri “sen benim ismimi nasıl ifşa edersin!” diyerek darp etti. Olaydan sonra rapor alıp vakit geçirmeden savcıya gittim mahkemeye verdim. Bu olay geçen yılın başlarında olmuştu. Şimdi; AK Parti binasına gidip konuşmaya çalışıyorum ama izin vermiyorlar. Öğretmen olmak istemek suç mu? “dedi.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ