Zirvede Haber

ÜLKEDE EŞİT YURTTAŞLIĞI SAVUNURKEN CHP’DE ACABA YURTAŞLAR, ÖZELLİKLE KADINLAR EŞİTMİ????

ÜLKEDE EŞİT YURTTAŞLIĞI SAVUNURKEN CHP’DE ACABA YURTAŞLAR, ÖZELLİKLE KADINLAR EŞİTMİ????

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis üyesi Güler Buğday; CHP’de kadının siyasi konumunu kaleme aldı. Buğday;

Ülkede bu kadar sorun varken bu konuyu bugün neden yazıp gündeme taşıyorsunuz diyebilirsiniz???
Haklısınız ben bu gün sizlerle aşağıdaki benim için çok daha önemli olan konuları paylaşmayı düşünüyordum:
1 KASIM 1922 SALTANAT KALDIRILDI.
1 KASIM 1928 HARF DEVRİMİ YAPILDI.
1 Kasım 1928 Latin Alfabesine geçiş yapıldı. Arapça sayılar ve harfler kaldırıldı. Latin harflerinden oluşan yeni Türk ABC’si kabul edildi.
Ve yine çok heyecanlanmama umutlanmama ve “Artık sıra bizde” dememe sebep olan Brezilya’da solcu lider Luiz Inacio Lula da Silva başkanlık seçimini kazanmasını yazıp paylaşmayı düşünüyordum.
Bu arada sürekli başıma gelen sorunları ve sağlık problemlerimi yazıp kimseyi meşgul etmek istemedim…
Oysa:
15 gün önce geçirdiğim bir kalp sapazmı ve sonunda 2 saat süresince baygın kaldığım şeker komasından sonra daha dikkatli yaşıyordum ama bu sene “Reteromu ne zıkkımsa benimle uğraşıyor…”
2 sene önce ayak bileğimtdeki parçalı kırık, daha sonra ayak tarak ve parmaklardaki kırıklar 3.5 ay süreli alçı dönemimde bel kemiklerimde 4 yerde kırık oluşurken sol elimde de kırık oldu.
Tekerlekli sandalyeye rahat oturabilmek için elimdeki kırığı acılara rağmen umursamadım ve alçıya aldırmadım.
Belli ki ters türs kaynadı ama idare ettim.
Bu aralar kafama taktığım problemlerden dolayı uyuyamadığım gece yarısı bir baş dönmesi sonucu ilk önce elimi çok sert bir şekilde bankoya çarptım ve aynı elin üstüne düşünce belikli aynı yerden yeniden kırıldı veya çatladı.
Canım çok yandığı ve sancı yaptığı için sürekli ağrı kesicilerle idare etmeye çalışıyordum.
Gece geç vakit bir genç kadın bana mesaj yazıp hem CHP’li bir büyüğü olarak sitem yaptı, hemde bir büyük olarak uğradığı haksızlığı bana yolladığı bir resimle ifade edip “Bu haksızlığa siz ne diyorsunuz?” diye sordu.
Sancım çok olduğu için yanıt veremedim ayrıca kendisini çok haklı bulduğum içinde gece yarısı tahrik olup bir hata yapmaması için özür dileyip “yarın görüşümü bildireyim” diye yazdım.
Sonra düşündüm de ben neden ona özel bildireyim?
Ben korkak ve birçokları gibi beklentiler içinde miyim ki bu absürt olaya susayım???
Bu tür konu her zaman veya çoğunlukla ne yazık ki bizim partimizde de kadınlar açısından haksızlıklara hukuksuzluklara sebep oluyor.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar, Canlar, amacım yeni bir tartışma konusu yaratmak değil.
Ancak son zamanlarda birçok kez dile getirdiğim “Eşit Yurttaşlık” konusunu sol/sosyal demokrat olarak ve ülkede bu konuyu çözmesini beklediğim partim CHP’de yok sayılmasını kabul etmem olanaksız.
Bu konuyla ve yazdıklarımla birçok kimsenin nasırına basacağımı biliyorum. Ama umurumda değiller…
Bu durumu kısaca şöyle ifade edebilirim:
Aynı partinin bireyleri toplumun ve genel ahlak anlayışımızın dışında bir birliktelik yaşıyorlar…
Partinin büyük çoğunluğu buna tanık olup hatta onaylayıp birlikte yaşanılan eve konuk bile oluyorlar!!!!
Sonuçta bu birliktelik eşler veya taraflardan birinin hesap kitap ve beklentilerine zarar vereceği anlaşılınca bitiriliyor.
Toplum kurallarına göre onaylanmayan bu yakışıksız ve uygun olmayan birlikteliği örgütün hatta toplumun duymasına sebep oluyor.
Bir anda herkes ahlak polisi rolüne bürünüp nedense sadece kadına adeta linç uygulamasına başlıyor!!!
Çok enteresan ve düşündürücü olansa sosyal demokrat olduğu düşünülen CHP’de bile bu durum “Erkeğin elinin kiri” olarak düşünülüp tek suçlu kadın ilan ediliyor.
Bu durum hangi ilde olursa olsun, hatta genel merkezde de yaşanılınca böyle neticeleniyor.
Erkek haklı bulunuyor veya cezasız bırakılıyor.
Hele erkek, mevki makam sahibiyse, özellikle parası pulu çoksa basın bile nemalanıp gerçekleri görmüyor, yazamıyor ve susup suçludan bir kahraman yaratmanın taşeronu oluyor…
Bu durumlarda beni en çok üzen, düşündüren ve hatta utandıransa kadınlarımızın hemcinslerini “Tu Kaka” yaparken gücü ve parası olan “Donjuanları” (!) savunmalarıdır.
Bu tür olaylarda her zaman objektif olmaya ve olaya kadın erkek penceresinden bakmamaya çalıştım.
Bu tür ilişkileri hiçbir zaman saygın bulmadım ve göz yummadım.
Çünkü iki kişi birlikte olurken üçüncü kişilere haksızlık yapmamalı ve onurlarıyla oynamamaları gerekir.
Kimsenin canı yanmamalı ve arkada mağdurlar olmamalıdır.
Ancak bu hata yapılmışsa; her zaman kadınlara hakaret, aşağılama ve sonunda ceza verilip erkek baş tacı edilip itibar buluyorsa kimse kusura bakmasın ben buna itiraz ederim.
Özellikle çoğu zaman gereksiz bulduğum Kadın Kolları; bu oyunun içinde hareket ederse tüm gücümle itiraz ederim.
Kendilerini kınar ve bu korkak, faydacı ve çıkarcılıklarının ne kendilerine, ne partimize, nede gücüne ve parasına itibar ettikleri ayarsız şahsa da bir faydası olmayacağını alenen ifade ederim.
Anlayana bu yazdıklarım “SAZ….” anlamak istemeyenlere de “Davul Zurna Az…” olur…
Eğer “Eşit Yurttaşlığı” savunacaksak davranış ve uygulamalarımızın inandırıcı olması ve güven vermesi gerekir.
İster Kürt yurttaşlarımız ister Alevi Canlar için ve tüm Azınlıklar ile her fırsatta ötekileştirilenler için “Eşit Yurttaşlığı” savunmak ve uygulamak zorundayız.
Bu duyarlılığı ilk önce ailede, yakın çevremizde, mahalle ve sitelerde sonra örgütte ve partimiz CHP’de ödünsüz ve amasız, fakatsız uygulamak zorundayız.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ