İlk Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin önderi olmasının yanında, aynı zamanda “başöğretmen” unvanıyla eğitimin temel direklerinden biridir. O, eğitimin bir milletin geleceğini şekillendiren en güçlü araç olduğunu görmüş ve Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş uygarlık seviyesine taşıyacak en önemli adımın eğitimde yapılacak devrimlerle mümkün olacağını vurgulamıştır.
HABER SEVGİ YILDIZ
Atatürk’e göre cehalet, bir milletin en büyük düşmanıdır. Bu nedenle kurtuluş savaşı sona erer ermez eğitim alanında köklü değişikliklerin yapılması gerektiğini savunmuştur. Harf İnkılabı, Millet Mektepleri’nin açılması, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde birlik sağlanması onun öngörülerinin bir sonucudur. Atatürk, yeni harflerin öğretildiği ilk derslerde bizzat tahtaya geçerek millete örnek olmuş, “başöğretmen” sıfatını yalnızca bir unvan değil, bir görev ve sorumluluk olarak taşımıştır.
Atatürk’ün eğitim anlayışının temelinde akılcılık, bilim, çağdaşlık ve eşitlik yer alır. Kız ve erkek çocuklarının aynı haklara sahip olması, öğretmenlerin toplumdaki saygın konumunun güçlendirilmesi, sanat ve sporun eğitim hayatının ayrılmaz parçaları haline getirilmesi onun sayesinde gerçekleşmiştir.
Bugün Türkiye’de eğitim alanında atılan her adım, onun çizdiği yolun bir devamı niteliğindedir. Atatürk, yalnızca bir devlet adamı değil; fikirleriyle, vizyonuyla ve eğitime verdiği önemle nesillerin “ilk öğretmeni” olarak yaşamaya devam etmektedir.