Gazze Kermesinde Zehirli Fısıltı

  • 24 Kasım 2025
Gazze Kermesinde Zehirli Fısıltı

Hasan Kaya – Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazarı

Bir söylentinin hafızayı zehirleme girişimine tanıklık ediyoruz.

İnsanlık tarihinin en utanç verici başlıklarından biri olan Filistin-Gazze soykırımı, her gün yeni acılarla derinleşirken; dünyanın birçok noktasında olduğu gibi ülkemizde de vicdan sahibi insanlar bu drama sessiz kalmadı.
Çanakkale-Biga’da düzenlenen Gazze kermesi de bu duyarlılığın bir yansımasıydı.

REKLAM ALANI

Diyanet öncülüğünde, birçok sivil toplum kuruluşunun katkılarıyla organize edilen bu etkinlik, gönüllülük esasına dayalı binlerce kişinin emeğini ve yüreğini bir araya getirdi.
Çocukların umut dolu gözleriyle izlediği o meydanda; kadınların sabırla açtığı börekler, annelerin el emeği göz nuru atkılar, başörtüler, gençlerin heyecanla sattığı kitaplar ve dostlukla demlenen çaylar, sofralara değil kalplere dokundu.

Fakat ne yazık ki; bu iyilik ve dayanışma ortamını gölgelemeye çalışan, bir “zehirli fısıltı” yayıldı etrafta.
Kermesin amacı, niyeti ve samimiyeti sorgulanmaya çalışıldı.

Bir toplumun ortak vicdanını ayağa kaldıran bu tür organizasyonlara dil uzatanlar, ya kendi karanlıklarını maskelemeye çalışıyor ya da başkalarının ışığından rahatsızlık duyuyorlar.

Bu tür çabalar, gerçeği eğip bükme, iyiliği itibarsızlaştırma çabasından başka bir şey değildir.

Oysa Gazze kermesi; bir tebessümün, bir liranın, bir duanın, bin acıya nasıl merhem olabileceğinin kanıtıydı.
Toplumun vicdanı hâlâ diri, hâlâ duyarlı, hâlâ mazlumun yanında.

Kermesin hikmeti; sadece para toplamak değil, “unutma”yı unutturmaktı.
Gazze’yi, Kudüs’ü, mazlumu ve vicdanı hatırlatmaktı.

Ve unutulmasın:
Bazen bir kermes, bir sessiz çığlıktan daha yüksek sesle haykırır adaleti.
Kermesin sesine kulak verin, fısıltılara değil.

İşte o yazı…

Hasan KAYA   

Gazze Kermesinde Zehirli Fısıltı

Bir söylentinin hafızayı zehirleme girişimi

Yaşadığımız yüzyılda insanlığın en kabarık suç dosyalarından biri olan Filistin-Gazze’deki soykırıma ve barbarlığa dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak ve karınca kararınca merhem olabilmek adına, ülkemizin muhtelif yerlerinde olduğu gibi Çanakkale-Biga’da da kermes düzenlendi.

Diyanet başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunun gönüllülük esasıyla bu kermese binlerce insan katıldı, emeğiyle destek sundu. Çocukların vicdan dolu bakışları eşliğinde; kadınların sabırla açtığı börekler, maharetli ellerin ördüğü rengarenk giysiler, şallar ve başörtüler, buram buram hasretle demlenen kahveler ve çaylar meydanın bereketini büyüttü, büyüttü, büyüttü; bereketlendirdi ve taşırdı.

O gün yalnızca stantlar değil, vicdanlar da açıldı. Filistin-Gazze’ye gönül köprüleri kuruldu. Kurşun gibi ağır bir vicdani yükün taşındığı, ihlas ve samimiyetin gönülleri ısıttığı o günde, Biga’daki kermesin bereketi ve manevi havası; zehirli, kirli bir el tarafından yalan ve uyduruk “Kermeste çocuklar zehirlendi” haberiyle bu güzelliği bulandırılmaya çalıştı.

Sosyal medyada dolaşıma sokulan iğrenç ve yalan bu haber ile Filistin, Gazze ve insanlığın samimiyeti gölgelenmek, bastırılmak, boğulmak ve dikkatlerden kaçırılmak istendi. Kermes alanında herhangi bir olumsuzluk yaşanmamış ve sağlık kuruluşlarına tek bir vaka dahi intikal etmemişken böylesi kirli bir söylenti kısa sürede yalan habere dönüştü.

Zehir bir gün vücuttan atılır; ama şüphe hafızaya yerleşir. İşte bu şüphe, bir lokma börekten daha ağır, bir bardak çaydan daha acı, bir kahve telvesinden daha karanlık oldu.

Eskiden kahvehanelerde dolaşan dedikodular birkaç sokak ötesine geçmezdi. Oysa bugün bir tuşla bütün ülkeye yayılıyor. Kahvehanede yüz yüze sorulan “Doğru mu?” sorusu, dijitalde sorgusuz paylaşmaya dönüştü. İşte bu dönüşüm, söylentinin gücünü katbekat artırdı. Eskiden kahvehanelerde dedikodu, çayın demi bitene kadar sürerdi; şimdi bir tuşla ülkenin gündemi oluyor.

Asıl acı olan, bu iftiranın Gazze için yapılan bir etkinliği hedef almasıydı ki Gazze’nin yarasına merhem olmak için düzenlenen kermesi zehirli göstermek için dolaşıma sokulan böylesi çirkin ve yalan haber hem vicdana hem de hafızaya ihanet etti. Çocukların gülüşünü, kadınların emeğini, meydanın bereketini, samimiyetini ve gayretini kirletmeye kalkışmak aslında yalnızca bir kermese değil, insanlığın vicdanına saldırıydı.

Resmi makamların devreye girmesi ve takibi sonucunda kısa bir sürede anlaşıldı ki bu yalan haber, CHP’li Biga Belediyesi Basın Bürosu’nda çalışan birinin kaleminden çıkmıştı.

Kötü niyetli ve kasıtlı olan bu yalan haberin kamu kurumu niteliğindeki belediyede ve kamu görevlisi tarafından üretilmiş olması tartışmayı daha da büyüttü. Söylenti bir anda tartışmanın fitilini ateşledi ve konun siyasi tartışma platformuna taşıdı.

Sosyal medya, sokak ve kahvehanelerde yalan haberin belediye personeli tarafından yapılmış olması olayı farklı bir mecraya taşıdı. Her ne kadar ilgililer hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldığı duyurulsa da vatandaşın tepkisini yatıştırmaya yetmedi.

Zamanında siyasi sonuç almak için üretilmiş ve toplumun hafızasında travma derecesinde kötü yer etmiş olan Müslüm Gündüz-Fadime Şahin, Müftü Karısı gibi siyasi düzmece haber örnekleriyle birlikte, Biga’daki Gazze için düzenlenen kermeste çocukların zehirlendiğine dair yalan haber aynı kategoride değerlendirilmeye ve çok ağır ifadeler ile eleştirilmeye başlandı. Hafızanın zehirlenmesi, geçmişte olduğu gibi bugün de aynı kirli yöntemlerle denenmek istendi.

Milletin, siyasi içerikli uydurulan ve üretilen her türlü yalan, dolan, algı ve manipülasyona dayalı habere karşı tepkisi gerçekten çok büyük. Böylesi çirkin bir durum karşısında milletin bütün ayarları bozuluyor ve son söyleyeceğini ilk söyleyerek tepkisini dile getiriyor…

Umarım sosyal medyayı, sokağı, kahvehaneyi, kısacası zihinleri düzmece haberlerle dizayn edebileceğini zannedenler, bu olayla bir kez daha yanıldıklarını ve sonuç alamayacaklarını anlamışlardır.

Biga halkı, yalan ve kasıtlı böylesi bir haberin mideyi değil hafızayı bulandırdığını, hafızası zehirlenen bir toplumun vicdanını kaybedeceğini bildiğini ve geçmişte yapılan yalan haberlerle siyasetin dizayn edildiği günlerin acı hatırasını unutmadığını gösterdi ve Gazze için düzenlenmiş samimi bir kermesin bereketini zehirleyecek söylentiye izin vermedi.

Bugün Biga’da Gazze için düzenlenen kermeste çocuklar zehirlendi söylentisi, ülke geneline yayılmadan çürütüldü.

Yarın başka meydanlarda başka mecralarda gerçekleri ters yüz etmeye ve algı-manipülasyona yönelik benzeri haberler eskiden ve bugün olduğu gibi mutlaka çıkacak, çıkarılacak ve kirli oyun sahnelenmeye çalışılacaktır….

Toplumun vicdanı zehirlemek için çıkarılan böylesi çirkin ve kötü maksatlı haberlere karşı herkes en azından Biga halkı kadar dikkatli olmalı ve sabırla doğrulamanın, cesaretle haykırmanın, hafızayı diri tutmanın tarafında yer almalıdır ki…

Yalan haberlerle, algı ve manipülasyonla, düzmece senaryolarla vicdanı zehirleyip halkı yanıltarak siyasi menfaat sağlamak isteyenler; hafızası diri bir toplum karşısında kaybetsinler.

Böylesi gayret ve karşı duruş, zehri atar. Şüpheyi boşa çıkarır. İftirayı susturur. Hakikati canlı tutar. Çünkü hafızası diri olan toplum, geçmişin acı tecrübelerinden ders alır, zehri bünyesinden söküp atar, şüpheyi boşa çıkarır, iftirayı susturur, bugünün yalanlarını çürütür, yarının vicdanını korur ve hakikati her daim ayakta tutar.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ