SİVAS KATLİAM ACISI AYNI ZAMANDA UTANCIMIZDIR. ÜLKEMİZDE YAŞATILAN KATLİAMLARLA YÜZLEŞMEZSEK HER ZAMAN BU ACILARI YAŞARIZ.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
Kalbi olanlar türkü yakar kalbi olmayanlar insan yakarlar.
Sivas’ta 32 yıl önce bugün yaşananlar tarihe insanlık ayıbı olarak geçti …
Aydınlar, Şairler, Müzisyenler, Sanatçılar yakılarak diri diri vahşice öldürüldü …
Acıları hep yüreğimizde…
Sağlık sorunlarım ve ağrılarım yeni bir yazı yazmaya elvermedi.
Bu nedenle yıllarca ülkemin her alanında onurluca mücadele etmiş olan Toprak Adam Orhan Sarıbal’ın yazısını ve tüm katliamları kınayan sözlerini de bu yazımda özellikle paylaşmak istedim.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, siyasette ve özellikle kitle partilerinde karar verirken veya tavır alırken farklı düşünebilir veya farklı ekipleri tercih edebiliriz.
Bu durumda bize farklı tercihler yaptığımız için; tüm ömrünü onurlu ve yüreklice ülkemizin her alanındaki sorunları bizzat gidip yerinde görmeye ve oradaki mağdur olan halkların yanında mücadele etmiş olan yoldaşımızı farklı tercihi nedeniyle kırmayı, incitmeyi ve yakışıksız karalama yapmayı hak sahibi yapamaz.
Ülkemizde adaletin ertelendiği, despotluk, hukuksuzluk ve ceberutluğun arttığı her gün, karanlık ve kötülükler daha çok cesaret buluyor.
Tam 32 yıl önce düşünen, üreten, iyiliğe tutunan insanlara karşı yürütülen sistematik baskının, devletin göz yummasıyla nasıl vahşete dönüştüğünün en acı örneği ise Madımak Katliamı oldu.
Katliam, siyasi bir iş birliğiyle cezasızlık perdesine büründürüldü.
Yakanları da, Aklayanları da, korunan katilleri serbest bırakanları da hiçbir zaman affetmeyeceğiz.
Toprak Adam Orhan Sarıbal diyor ki;
Alevi toplumunun yaşadığı acıların tanığı ve takipçisi olmaya, Meclis’te ve sokakta adalet mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz.
Bursa milletvekilimiz Toprak Adam Orhan Sarıbal’ın vefalı bir davranışla eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alması onu (kötü, hain, çıkarcı, yararsız ve gereksiz” yapamaz…
Kimse oturduğu yerden haksızlık ve ucuz kahramanlık yapmasın…
Evinde oturup hiç emek vermeden masa başından Toprak Adama çirkin ve haksız suçlamalar yapmak onu üzer, kırar ama inanın sol kimlikle yaptığı emekleri ve verdiği mücadele yok edilemez.
Mesleğinde çok bilgili ve tarım konusunda duayen olan Toprak Adam Orhan Sarıbal şu andaki Genel Başkan ve Yönetimini desteklemedi, diye onlar tarafından yok sayılması ve görev verilmemesi de kabul edilemez…
Bizler, yetişmiş, liyakatli, birikimli ve aynı zamanda çok özverili, çalışkan, dürüst, namuslu, temiz, örnek vekillerimizi yok sayamayız.
Bende bu anlayışla ve bu haksızlığa dikkat çekmek için ülkemizin utancı ve acısı olan Sivas Katliamını anmak için her sene o anmaya mutlaka gidip benim içinde bir karanfil koyan yüreğimde sevgimle büyüttüğüm oğlum Toprak Adamın yazısıyla sizlere bu katliamı anlatmak istedim.
*****
CHP Milletvekili Orhan Sarıbal:
Sivas Katliamı le ilgili Mecliste açıklama yapan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal:
“Madımağı yakanları da, aklayanları da affetmeyeceğiz” diyerek adalet mücadelesini yükseltme çağrısı yaptı.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Oteli’nde şair, yazar, müzisyen ile otel görevlilerinin katledilmesinin 32. yıl dönümü nedeniyle basın açıklamasında konuştu:
Katliam sorumlularının serbest bırakılma sürecinin, iktidar eliyle yürütülen bir cezasızlık politikası olduğunu kaydeden Sarıbal,
“Bugün katillerle hesaplaşılmadıysa, o zihniyet yargılanmadıysa, devletin sorumluluğu açıkça ortaya konmadıysa; bu ülkede adalet yoktur.
Yakanları da, aklayanları da, katilleri serbest bırakanları da affetmeyeceğiz.
33 canımız için 2 Temmuz’da Sivas’tayız.
Alevi toplumunun yaşadığı bu büyük travmanın tanığı ve takipçisi olmaya, Meclis’te ve sokakta adalet mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Milletvekili Sarıbal, Madımak Katliamı faillerinin yıllar içinde birer birer serbest bırakıldığını, ödüllendirildiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın affıyla veya yargı kararlarıyla cezalarının hafifletildiğini belirtti.
Anayasa Mahkemesi’nin 2023 yılındaki sanıkları terör suçlusu saymayan kararını da hatırlatan Sarıbal,
“Bugün karşımızda adaletin, hukukun ve vicdanın yerle bir edildiği açık bir insanlık suçu ile iş birliği tablosu vardır.
Madımak Katliamı organize bir insanlık suçudur.
Bu suçun faillerine uygulanan cezasızlık politikası hem Türkiye’nin demokrasi mücadelesine hem de hukukun üstünlüğü ilkesine büyük bir darbedir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2023 yılında verdiği kararla, sanıklar terör suçlusu sayılmamış ve infaz indirimiyle tahliye edilmelerinin yolu açılmıştır.
Daha önce de iki sanık, Cumhurbaşkanı tarafından yaşlılık gerekçesiyle affedilmişti.
Bu kararların hiçbiri ceza hukukuna, infaz ilkelerine ya da adalet duygusuna uygun değildir.
Devletin cezasızlık zırhı, ne yazık ki katillere kalkan olmuştur.
Bu bilinçli bir tercihtir!
Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta katledilen yurttaşlarımızın hesabı sorulmadan, bu ülkeye adalet gelmeyecek” diye konuştu.
“Geçmişle yüzleşmeden gelecek kurulmaz!”
Toplantıda 28 Mayıs 1980’de Çorum’da başlatılan ve 4 Temmuz’a kadar süren katliamda hayatını kaybedenleri de anan Sarıbal,
“Devletin gözetiminde, karanlık odakların planlamasıyla günlerce süren bir kıyım yaşandı.
57 canımız katledildi, yüzlercesi yaralandı, binlercesi göçe zorlandı.
Bu bir provokasyondu, planlı bir kıyımdı.
Ve ne yazık ki tıpkı Maraş’ta, Sivas’ta, Gazi Mahallesi’nde olduğu gibi, failler korunurken, mağdurlar yalnız bırakıldı.
Adaletin ertelendiği her gün, karanlık cesaret buldu. Sanıklar korundu, deliller karartıldı, dosyalar kapatıldı.
Ve bugün hala nefret söylemleriyle, ayrımcılıkla, ötekileştirmeyle karşılaşıyorsak, bunun sebebi geçmişle yüzleşilmemiş olmasıdır.
Gerçek bir demokrasi; hakikatle yüzleşmekle, adaleti her yurttaş için eşit biçimde sağlamakla mümkün” diye gerçeklerin altını çizdi.
*****
Toprak Adamın katliamlarla ilgili tüm sözlerine ve uyarılarına katılıyorum.
Ve diyorum ki ülkemizde Tek Adam otokratik yapısına izin vermemek ve uyguladığı faşist baskılara karşı bir ve bütün olmak zorundayız.
Kırgınlıklara ve karalamalara dikkat etmek zorundayız.
Toprak Adam gibi tüm ömrü mücadele ile geçmiş alnının teri ile kazanmış, özellikle kendisi mütevazı ve halkların yanında duyarlılık içinde yaşamış, yoldaşımıza saldırmak ve karalama yapmak haksızlıktır.
Tüm katliamlar hem acımız nedense gerçek failleri bulunmadığı için utancımızdır.
Sivas Katliamı ise göz göre göre, devlet görevlileri seyrederek diri diri yoldaşlarımızı yani Canlarımızı yakan insan müsveddelerinin, canilerin ve sözde dindarların olduğu bu katliamı ve sorumlularını affetmek mümkün müdür?????
Asla asla asla….
Ne Sivası, ne Çorumu, Ne Maraşı, ne Dersimi, ne Roboskiyi nede Ankara garında ve Gazide yapılanları affetmeyeceğiz.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY









ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ