KEMAL KILIÇDAROĞLU NEDEN TEK ADAY OLMALI ???

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday’dan aday analizi; Buğday; “Ülkemde 21 yıldır süren; içte ve dışta dibe vurmamıza sebep olan İslamcı, demokrasi düşmanı, soygun ve talan düzeninin temsilcisi, halkları bölen, faşizmi dayatan bir anlayışın dibe vurup tükendiği günleri yaşıyoruz.

Bugüne kadar yapılan seçimlerde saray güdümlü YSK’nın hukuksuz kararları ile Tayyip Erdoğan hakkı olmayan seçimleri kazanmış (!) gösterilerek ülkemiz Ortadoğu ülkelerindeki demokrasi ayıplı ülkeler ligine sokuldu.

Milliyetçi (!) olduğunu iddia eden, ancak halkta karşılığı kalmayan, fanatizmin, ırkçılığın ve saldırganlığın temsilcisi ile birlikte koltuklarını haksız ve hukuksuz korumak isteyenlerin artık iflas ettiğini görüyoruz.

Halklarımız aç ve perişan, çocuklarımız sapkın tarikat ve cemaatlerin elinde tutsak, gençlerimiz yersiz yurtsuz ve geleceksiz zor durumda, ana babalar çaresiz ve başları yerden kalkmıyor…

Aydını, yazarı, çizeri ve tüm yurtseverleri ile siyasi tutsaklar inatla ve Tek Adamın kararı ile suçsuz olarak parmaklıklar ardında çile çekiyor velhasıl ülkemde insanlar kan ağlıyor.

Ülkemizin bağımsızlığının garantisi olan ve stratejik önem taşıyan tüm kurumlar iki kör kuruşa yabancılara satılmış, halklarımızın yaşam güvencesi olan tarımı yok edilip çiftçisi, besicisi ve köylüsü bile iflas ettirilip açlığa mahkûm edilmiş günlere tanıklık ediyoruz.

Emekçiler, üretenler, ilim ve bilim ışığında ülke kalkınmasına katkı koyanlar baskıya uğratılıp hakları ellerinden alınırken; iktidar destekli bir avuç kan emici çete ülkemizi soyuyor ve talan ediyor.

Ülkemizde kara para aklayanlar, uyuşturucu baronları, Taliban kafalı kadın düşmanı bağnazlar, IŞİD gibi katiller, gerici, çıkarcı, istismarcı ve sapkın yaşam tarzlarını dayatan tarikat, cemaat ve kurdukları vakıflar kanalıyla yaşamları zehir ediyorlar.

Ülkemiz çalışan, hak eden ama aç bırakılan halklar ile cahil, görgüsüz, üretmeden, emek vermeden otoriteye biat edenlerin saltanat sürdüğü zavallılığa muhatap bırakılıyor.

Bir tel yüzükle siyasete başlayıp dünyada en zengin liderler konumuna gelen, çocuklarının yurt içi yurt dışında kurdukları vakıflara hakları olmayan milyar dolarlar aktarılan ve bu usulsüzlüklerin hesabını veremeyenlerin ülke yönetmesinin utancını taşıyoruz.

21Yılda ülkede ahlakı, vicdanı, onuru, şerefi ve insanca yaşamı yok eden Tek Adam Saray Rejiminin kötülükleri saymakla bitmiyor, zaten her birimiz tüm olumsuzlukları ve dayatmaları yıllardır yaşıyor ve görüyoruz.

Daha öncede yazmıştım “Ülkede tuz kokmakla kalmadı, her şeyin çivisi çıktı” diye.

Hak ve hukuk Tek Adamın keyfinde, ülkenin kalmayan kaynakları yok edilircesine sömürülüyor ve saray rejiminin akla hayale sığmayan debdebesine halklar aç kalırken milyon dolarlar aktarılıyor.

Ülkemizin içine düşürüldüğü ve felaket olarak niteleyeceğimiz bu çürümeden, kokuşmadan, kirlenmeden ve karanlıktan kurtulmak isteyen namuslu onurlu emeğe saygılı ve ülkesinin çıkarlarını koruyan geniş halk kitleleri ve farklı siyasi partiler iyi niyetle mücadele ediyorlar.

Devlettin tüm olanaklarını keyfine göre kullanan, tüm kurumlarını Kaçak Sarayın arka bahçesi yapan ve yasaları hatta anayasayı yok sayan Tek Adam iktidarda kalmak için her türlü kural dışılığa başvururken mücadele etmek çok kolay olmuyor.

İşgal ve istismar edilmiş kurumlar, satın alınmış ve emre amade basın yayın organları yanında yalanla, iftira ile düzmece haberlerle algı yapan yardakçılar ve yazan çizen besleme kalemler yüzünden muhalefet partileri sistemden kaynaklanan zorluklar yüzünden tek başlarına başarılı olamıyorlar.

İşte bu zorluklar ve imkânsızlıklar ve sistemden kaynaklanan zorunluluk nedeniyle ideolojileri birbirine zıt siyasi partiler ülkede yaşatılan bu karanlık tablodan ve Tek Adam keyfiyetinden kurtulmak için bir araya gelmek zorunda kalıyorlar.

İlk denemelerini 3 partinin birlikte yerel yönetimlerde deneyerek başarılı olmaları ve alınan büyükşehirlerle Cumhur (!) ittifakını topal Ördek konumuna sokmaları soncu bu birlikteliği devam ettirip ülkeyi bu faşist düzenden kurtarmaları için bir arada olmalarını sağladı.

Hatta bu birlikteliğe Tek Adam saray rejiminden kurtulmak için aralarından ayrılıp ayrı parti kuranlarda katılınca siyaset tarihinde çok az rastlanan hatta benzeri pek olmayan bir birliktelik sağlandı.

Uzun toplantılar ve değerlendirmeler sonucu üç gün önce Millet İttifakı olarak eksikleri olsa da çok önemli ve değerli çalışmalara imza attılar.

Millet İttifakının hazırladığı Mutabakat Metni ile topluma bir umut sağlayıp gelecek günler için kurtuluşun meşalesini yaktılar.

Şimdi açıkladıkları bu kurtuluşun reçetesi ile güven verecek ve en geniş demokrasi platformunda halkların ve diğer siyasi partilerin bu mücadeleye desteğini sağlayacak Öndere yani Cumhur Başkanı adayını açıklamaya sıra geldi.

İşte burada Millet İttifakı hiç tereddüt etmeden, küçük ve anlamsız kurnazlıklara tenezzül etmeden, kapris yapmadan ve halktaki güveni sarsmadan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismini açıklamak zorundadır.

KEMAL KILIÇDAROĞLU NEDEN TEK ADAY OLMALIDIR?

Nedenlerini kısa başlıklar şeklinde yazmak ve bu karanlıktan kurtulmak için tartışmasız ve samimiyetle Kılıçdaroğlu’nu destekleyip vicdanlarda değerlendirme yapılmasını sağlamak ülkesini seven halkına değer veren namuslu ve vicdanlı olan herkesin yurttaşlık görevidir

1- Kemal Kılıçdaroğlu devleti ve kurumları en iyi tanıyan tecrübesi ve temiz geçmişi ile tartışmasız bu görevi hak edendir.

2- Uzlaşmacı kişiliği, kaprissiz ve birleştirici karakteri ile ülkede en çok ihtiyaç duyulan birlik ve beraberliği sağlayacak haksızlık yapmadan yönetecek bir isimdir.

3- Yıllardır soyulan, talan edilen ve yandaşlara aktarılan yani halklardan çalınan paraların hesabını sorabilecek ender kişilerden başta gelenidir. Çünkü iyi bir hesap uzmanıdır.

4- Kılıçdaroğlu, mütevazı yaşam tarzı ile gösteriş ve şatafatta hiç tenezzül etmeden, kirlenmeden ve yozlaşmadan bir ömür sürmüş geçmiş yaşamı geleceğin teminatı olan bir insandır.

5- Gerek yıllarını verdiği devlet adamlığında, gerekse yıllardır ülkenin temel taşı ve cumhuriyeti kuran CHP’nin Genel Başkanı olarak adı asla akçeli işlere ve dedikodulara karışmamış örnek bir liderdir.

6- Kemal Kılıçdaroğlu’ örnek aile yapısıyla, çocuklarının da ülke kaynaklarından beslenmeden alın terleri ile kazanıp mütevazı yaşamları ve hiçbir aile yakını veya sülalesinden şahsın adının yolsuzluk, usulsüzlük ve kayırma içinde geçmediği için ülkenin ihtiyacı olan ender insandır.

7- Kemal Kılıçdaroğlu ve kıymetli eşleri Selvi Kılıçdaroğlu yaşam tarzları ile halktan kopmadan, kendilerini şaşırmadan, sade, sıradan ve örnek olan evleri, yardımlaşmaları ve eşleri eşit gören anlayışları ile güven duyulan takdir edilen bir liderdir.

8- Kılıçdaroğlu, eleştirilebilinen, kendilerinden farklı düşünenlere saygı duyabilen, komplekslerden arınmış kendine güveni olan bir insandır.

9- En önemlisi halkları bölmeyen, kendisi gibi olmayanlara, kendileri gibi yaşamayanlara ve düşünmeyenlere hakaret etmeyen, tehdit etmeyen ve insanlara saygı duyan çağdaş ve uygar bir insandır.

10-Kılıçdaroğlu, bebekler açken, çocuklar cemaat ve tarikatların sapık emellerine terk edilmişken ve ülkede yatacak yurt bulamayan, karnını doyuramayan gençler ülkeyi terk etmek isterken onlara güvence olan umut veren saygın ve güvenilir bir liderdir.

11-Halklkar açken, ana babalar yoksulluk ve çaresizken, emekliler açlıktan inim inim inlerken, lüks ve şatafata izin vermeyecek, çalışacak ama çaldırmayacak, çalanlardan da hesap sorabilecek geçmişi temiz, kendisine güveni olan ve muhalefette bile sorun çözebilen ender bir insandır.

12-Kemal Kılıçdaroğlu her şeyden önce yürekli ve çok cesur bir insandır. Defalarca şiddete, suikasta uğramasına karşın hiç korkmadan ve çekinmeden halkla beraber olabilen, koruma ordularına değil milletine güvenen bir insandır.

13- Kılıçdaroğlu, ülkeyi işgal etmiş uyuşturucu baronlarına, kara para aklayanlara, mafya artıklarına eyvallah etmeyen ve asla bu karanlık tiplerin CHP’de yer almalarına izin vermeyen onlardan korkmayan ve yararlanmayan ender bir insandır.

14- Ülkede demokrasinin yerleşmesi, halkın iradesinin temsili ve siyasetin kirlenmeden, karanlık güçlere teslim olmadan özgür seçimlerin yapılmasına engel olabilecek “SADAT” gibi tehlikeli ve utanç veren illegal yapılara meydan okuyabilen ve iktidarın aczini gösteren yiğit bir insandır.

15-İktidarın soygun düzenine ve saltanatına devam edebilmek için beslediği ve suç işleyen, ahlakı çökerten, yaşamlarımızı ortaçağ karanlığına mahkûm etmek isteyen cemaat, tarikat, vakıflar veya derneklere karşı mücadelesi ile Millet İttifakının lokomotifi ve hak edenidir.

16- Bugüne dek hiçbir koruma kalkanına sığınmadan kapısına gidip halklar adına hesap sorduğu kurumlar ve usulsüzlük, haksızlık yapan bakanlıklardaki mücadelesi ile ses getirmiştir.

17- Özellikle ülkemizi dünyaya rezil eden, benzerlerinde üstlerini örten iktidar mensuplarının bilerek sustukları ve hepimizi insanlığımızdan utandıran, 6 yaşında bir kız çocuğunun tarikat lideri babanın kararı ile evlilik (!) adı altında tecavüze maruz kalmasına karşı Adalet Bakanlığına giderek hesap sorması bile Başkan olması için en önemli sebeptir.

18-Kemal Kılıçdaroğlu ülkeyi bu soygun düzeninden ve çetelerden kurtarmak için sol/sosyal demokratların ve CHP’lilerin birçoğunun eleştiri ve kendisini sağa ödün veriyor diye hırpalamalarına karşın Millet İttifakına inanılmaz bir özveri ile destek verip ete kemiğe bürünmesini sağlamıştır.

19- Kemal Kılıçdaroğlu, 21 yılda ülkeyi iflas ettirmiş, kör kuruşa muhtaç etmiş, t cumhuriyetin yer altı yer üstü tüm varlıklarını satıp hiç etmiş ama hala halkı besleme basın ve medya sayesinde kandırabilen, Tayyip Erdoğan’ın kimyasını bozabilen ve korkulu rüyası olan tek liderdir.

20- Kemal Kılıçdaroğlu, Tek Adam ve yancısı partilere karşı onurluca mücadele edebilecek, onlara karşı halkın yanında olabilecek ve ne geçmişte kendisinin nede CHP örgütünün onurlu üyelerinin iktidara hiçbir borcu olmayışı, suç ortağı olmayışları ile güvenilecek ve ülkenin geleceğinin teslim edilebileceği örnek parti ve onun Genel Başkanıdır.

21-Kemal Kılıçdaroğlu, gizli ajandası olmayan, iktidara gelince sağ ve sığ anlayışlarla geçmişin hatalarını tekrarlamayacak, ülkede şiddete, linçe ve geçmişte yapılan katliamlara ve bugün denenen benzerlerine karşı sesiz kalmayacak, kimseyi ötekileştirmeyecek ve halklara umut olabilecek bir insandır.

22- Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu yazılan özelliklerine hiç ama hiç kimsenin olumsuz tek söz etmeyeceğinden emimim onun için Aday olmalı demeyeceğim Millet İttifakı oy birliği ile adaylığını hiç beklemeden ilan etmelidir.

23- Beraber olmalarının en doğru tavır olacağı ancak oy kaybından korkan İyi Partinin inat ve dar bakışı sonucu birlikte olunamayan Emek ve Özgürlük ittifakının da başka bir aday arayışına girmeden Kılıçdaroğlu’na destek vermeleri gerekmektedir.

24- Kılıçdaroğlu bu güne dek defalarca açıkladığı gibi gerek gezi davası tutsaklarına, keyfi tutuklanan gazeteci, aydın ve yazarlara ve haksız yatmakta olan Osman Kavala’nın ve siyasi tutsak Selahattin Demirtaş’ın haklarını savunmaktan geri kalmamış hakka hukuka saygılı bir liderdir.

25-Kılıçdaroğluna yazdığım özelliklerden dolayı hakkını teslim ederken CHP örgütünün sitemleri, eleştirileri ve en başta da ön seçim beklentilerini görmezden gelmeyen ve bunları yazan talep eden ve eleştirebilen bir insanım.

26- Kılıçdaroğlu’nun ülkemizin geleceği için tek aday olmasının ve asla tartışılmamasının bir başka sebebi de komşularımızla ve dış politikamızda bu güne kadar koyduğu saygın ve haklı tavırdır.

27-Ülkemizde halklar aç ve çaresizken, milyon dolarlarla beslenen ve AKP ye arka bahçe olan ve artık ülkelerine dönmeleri gereken mültecilerle, sığınmacılarla ilgili tavrı doğru ve gerekli tavrıdır.

Bir başka özelliği ise gerçekten bırakın ülkedeki kardeşliği huzuru barışı ve eşit yurttaşlar olarak yaşamının güvencesi olan dış dünyada bile saygı duymamızı sağlayacak olan Alevi felsefesinin içinden gelmiş olmasıdır.

Buraya kadar yazdıklarımı kimse bir güzelleme olarak düşünüp gereksiz eleştirilere kalkmasın.

İyi okuyup anlasınlar.

Çünkü konu ülkenin karanlıktan çıkışı, halkların kurtuluşu ve bekasıysa gerisi teferruattır.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.