Zirvede Haber

KATLİAMLARIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK VE MAZERET ÜRETMEK KABUL EDİLEMEZ. ULUDERE ROBOSKİ KATLİAMINI UNUTTUK MU?

KATLİAMLARIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK VE MAZERET ÜRETMEK KABUL EDİLEMEZ. ULUDERE ROBOSKİ KATLİAMINI UNUTTUK MU?
Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday, yazdığı makalede; “Katliamlar nerede ve hangi sebeplerle uygulanırsa uygulansın çağ dışı ve insanlık suçu olarak tanımlanır.
Katliamların gerekçeleri ve sebepleri olsa da haklılığı olmaz çünkü bu tür vahşetlerde hak hukuk askıya alınır.
Katliamlar tarihi çok düşündürücüdür:
Antik çağdan başlayan, ortaçağda devam eden, Osmanlı imparatorluğu döneminde;
Bizanslılar, Yunanlılar, Süryaniler, Türkler, Ermeniler, Kürtler, Bulgarlar, Rumlar ve çoğunlukla Türkler üzerinde uygulanmıştır.
Kurtuluş savaşı sırasında da çoğunlukla Yunanlılar ve Türkler üzerinde devam etmiştir.
Kendilerine göre sakıncalı, tehlikeli, zararlı ve bölücü tanımlamaları ile uyguladıkları bu yok edicilik yani katliamlar o an için haklılık arz etse de hukuksuzdur ve çağ dışı bir davranış ve bana göre insanlık suçudur.
Daha fazla bizleri üzen, utandıran, kahreden ve başımızı öne eğen bu çağdışılıkları burada tek tek yazmayacağım.
Çünkü yakın tarihimizde olanları zaten unutmadık hesabı görülmediği için anıyoruz ve sorulmayan hesaplarını anımsatıp bu tür vahşetleri, haksızlıkları ve vahşetleri kınıyoruz.
Bu gün yine utancımız olan ve asla haklı bir sebebe dayanmadan yapılmış bir katliamı anacağız.
Roboski katliamında kaybettiğimiz canlar için Allahtan rahmet dileyip acılı alilerine baş sağlığı dileyerek bu tür çağ dışılıklara bir kez daha halklarımızın muhatap olmamasını temenni edeceğiz.
ULUDERE ROBOSKİ KATLİAMINI UNUTTUK MU?
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 gecesi saat 21.39 ile 22.24 arasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Irak sınırından geçen köylülere sınır ticareti yapan kalabalığa 4 bomba atıldı.
Grupta çocukların da olduğu 38 köylü ve en az 50 katır bulunuyordu. Bombardıman sonucu 34 kişi hayatını kaybetti.
Ölenlerden 19’u, 18 yaşından küçüktü.
Ana akım medya, ertesi gün Genelkurmay Başkanlığının resmi sitesinde yayımlanan duyuruya kadar konuya medyada yer vermedi.
Kamuoyunda “Roboski Katliamı” olarak bilinen olayın üzerinden 11 yıl geçti.
Katliam olarak nitelendirilen olayla ilgili Ankara “kasıt” olmadığını duyururken; TSK da köylülerin “PKK’lı sanılarak” vurulduğunu açıklamıştı.
Günümüzde ise, Tek Adam otokrasisinde 6-7 milyon oyu olan ve TBMM’de temsil edilen partiyi yok sayıyorlar.
Özellikle mafya ile resimli ve buluşmalı yakınlığı ile ün yapan İç İşleri Bakanı, yargının üstünde bir tavırla Kürt halkının temsilcilerini “Terörist” ilan ederek yine yargısız infaz yapıyor.
Ülkemizde bu tür haksızlıklar olmasın ve özellikle halklara ve suçsuz insanlara katliamlar uygulanıp bu tür acılar bir daha yaşamasın demek isterim.
Ancak iktidarın acımasızlığı ve hak hukuk adaletten uzak tavırları ne yazık ki sürekli canımızı yakmakta ve ülkemizi geri kalmış ülkeler ligine sokmaktadır.
AKP iktidarının ve Tek Adam diktasının çıkarcı politikaları ne yazık ki ülkede barışın sağlanmasının önündeki en büyük engeldir.
Bu koşullarda ülkemizde adaletin varlığından söz edebilir miyiz?
Bu paylaşımı sol/sosyal demokrat insanların ideolojik netlikle; barış, eşitlik, hak, hukuk, adalet ve her tülü şiddete karşı olması gereken anlayışı içinde okuyup değerlendirilmesi ricamdır.
Aslında hepimizin yani hiçbir siyasi farklılık gözetmeden tüm namuslu vicdan sahibi insanların böyle davranmak görevidir.
Ben tüm yaşamın boyunca her zaman barışı savundum.
Hiçbir koşulda “Ama, lakin, fakat….. vs gibi ” argümanlara sığınıp barışa arka dönmedim.
Ancak, bir ülkede “Adalet” olmadan barışın mümkün olamayacağı, barış olmadan ülkede huzur ve güvenin olmayacağı, insanca ve kardeşçe yaşanamayacağını bilen bir insanım…
Adalet ve barış olmayan ülkede kan ve gözyaşının durmayacağı ve emperyalist güçlerin oyuncağı olunacağını da siyasi bilincimiz ve tecrübemiz bize öğretmiştir.
Bunun için demokrasiden, insan haklarından, eşit yurttalar olarak bu topraklarda barış ve kardeşlik içinde yaşamak için safları sıklaştırın.
Ve asla Cumhur İttifakının şiddeti körükleyen dayatmalarına ve tezgâhlarına boyun eğmeyin.
Bizler, yani “Hak, Hukuk, Adalet” diyen, “Barış ve Kardeşlik için eşit yurttaşlar olarak yaşamak” isteyenler, “Roboski’nin üstü örtülerek, Roboski’de yaşanan insanlık dramı unutturularak, demokrasiden ve çağdaşlıktan söz edilemeyeceğini bilen insanlarız.
Katliama ilişkin başlayan soruşturma kapsamında, 11 Haziran 2013’te Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “taksirle ölme sebebiyet vermekten dolayı” dosya hakkında” görevsizlik” kararı vererek dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na göndermişti.
Genelkurmay Askeri Savcılığı, 7 Ocak 2014’te “takipsizlik” kararı verdi.
Roboski katliamı; ekmeğini katır sırtında kazanmaya mahkûm edilmiş insanlara, yaşama şansı bile tanımayan bir vicdansızlığın sembolüdür.
İnsan olmak ilk önce vicdan sahibi olmayı sonrada empati yaparak dürüst ve namuslu olmayı gerektirir.
Bu acı olayın yıl dönümünde yitip giden insanların ışığı bol, yıldızlar yoldaşı olsun.
Bu ceberut düze, bu otokratik düzen, bu yalan ve soygun düzeni ve baskı iklimi umarım ülkemi terk edip, barış ve huzur içinde güvenle yaşanacak günleri hep birlikte yaşama geçirmiş olalım.
Ölenlere, yitip gidenlere, bu topraklarda yaşayan tüm yurttaşlarımıza en azından bunu borçluyuz..
Uludere’de katledilen yurttaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Ailelerine ve bu acıyı hisseden ve katliamı reddeden yani insanım diyebilen herkese baş sağlığı diliyorum.
Kaybettiğimiz mazlum ve masum canların mekânları cennet, ışıkları bol, yıldızlar yoldaşları olsun.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.” dedi.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ