Zirvede Haber

TEK ADAM DAYATMASINDA İNSANLIK FELÇ OLMUŞ ADETA YOĞUN BAKIMDA.

TEK ADAM DAYATMASINDA İNSANLIK FELÇ OLMUŞ ADETA YOĞUN BAKIMDA.
“Abarttığımı düşünmeyin, ben, “dünyanın sonu geldi, cehennemi mi yaşıyoruz?” diye gerçekten düşünüyor ve endişe ediyorum. AKP ve Tek Adam Şahsın Devleti ömrümüzün son çeyreğini bize yaşanmaz kıldı. Ülkede yaşam cehenneme döndü.” sözler geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday’a ait. Buğday son yaşanan orman yangınlarını yazmış olduğu yazıda işleyerek isyan etti.
Buğday; “Sürekli “bundan daha kötü ne olabilir?” diye şaşkınlıkla söylenirken inanılmaz ve tahammül edilemez yeni insanlık dışı olaylara tanık oluyoruz. Artık eminim insanların canından bezdiğinin ve bir avuç çıkarcı, talancı, asalak dışında kimsenin bu şahsın devletinin ülkeyi getirdiği karanlıktan ve kötülüklerden memnun olmadığını. Günlerdir ülkenin her yerinde ormanlarımız yanıyor ve tüm ülke eli kolu bağlı televizyon ve sanal medya karşısında kahroluyor ama bir türlü gerekeni yapamıyor NEDEN??? İddia ediyorum bırakın liyakati, bırakın devlet tecrübesini, bırakın milyonlarca üyesi olan partilerin başındaki yarı tanrı gücündeki genel başkan olmayı ve bırakın dokunulmaz, sorumsuz, dediği kanun olan BAŞKAN olmayı…
Sıradan bir insanı getirin göreve ve o insana deyin ki: Ey vatandaş ülkemizdeki ormanlar yanıyor ve tüm canlılar ölüyor bu koşullarda ne yapabiliriz???” İddia ediyorum anında bu sorunları çözebilirler. Aksini söyleyen varsa bana bir günlük yetki verin ve sonuca bakın. İnanın bu sözlerim sadece iktidar mensuplarına değil. Laf üretmekten başka bir iş yapamayan tüm muhalefete… İyi niyetlerinden şüphem yok. Emekte veriyorlar ama yol bu değil. İl il dolaşıp sorunları tespit etmek ve “biz gelince çözeceğiz” diye vadederek oy devşirmek zamanı değil. Ey muhalefet, sizin özel gayretinize gerek yok. Ülke yanıyor. Sadece ormanlar yanmıyor insanlık yanıyor. İktidar ve yönetenlerin utanması ve duyarlılığı kalmamış. Millet isyanda halk perişan ancak saraylarda ve varsıllıkta yarışanlar ne yazık ki:
GÖRMÜYOR, DUYMUYOR DURUMUN VAHAMETİNİ BİR TÜLÜ ANLAMIYOR VE ANLATAMIYORLAR.
Günlerdir 7×24 kitlendik televizyonlara canlı canlı her şeyin yanarak yok olduğunu korku filmi izler gibi izliyoruz. Bu koşullarda bile TBMM tatil olabiliyor!.. Bu koşullarda bile TEK Adam günler sonra çıkıp çözüm önereceğine muhalefeti karalayabiliyor. İnsanlar korkudan soru soramıyor. Kimse TEK Adamın kendisine “Bu kadar saraylar, köşkler, sayısız ve gereksiz uçan ve yüzen saraylar yaptırdınız 19 yıldır ülkeyi siz yönetiyorsunuz (!) ne demek yangın söndürme uçağımız yok” diye yüzüne kimse soru soramıyor ve tek laf edemiyor. Neden edemiyorlar çünkü bunu soranları anında içeri atabilen bir yargı oluşturuldu. İyide “içeri atarız” dedikleri hapishane değil mi? Sevgili Dostlar, kimse korkmasın, susup yaşadığımızı sandığımız her yer artık bizler için birer hapishane.
Çünkü vicdanlarımız tutsak. Çünkü insanlığımız tutsak. Çünkü akıl, fikir, mantık ve sağduyumuz artık tutsak.
Yoksa koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nde ülkenin en önemli yerleşim ve turizm bölgelerinde ormanlar ve içindeki tüm canlılar cayır cayır yanarken bu kadar duyarsızlık ve vicdansızlık olabilir mi?
Hadi oldu diyelim hala bu kadar eylemsizlik ve çözümsüzlük içinde sadece şikâyet eden bir muhalefete güven olabilir mi? Ben asla kabul etmiyorum. Ben asla “THK’da yangın söndürme uçakları var mı yok mu?” diye günlerdir televizyon programlarında yapılan ve artık isyan ettiren münazaraları onaylamıyorum. Allah aşkına bu ülkede binlerce pilot vardır. Bir o kadar yürekli teknik adam vardır. Korkusuz ve yiğit Meral Abla, birliğin ve beraberliğin mimarı Kılıçdaroğlu ne bekliyorsunuz? Alın bu insanları gidin kendi malımız olan Türk Hava Kurumu depolarına çalıştırın uçakları ve vatan evlatları söndürsünler yanan ciğerlerimizi. Ne olacak sizi de mi tutuklatacak TEK ADAM? Korkmayın, tükenmiş, bitmiş ve çaresi kalmamış hiç kimse bundan başka kötülük yapamaz.
Bakın siz sadece şikâyet dinleyip bunları halka anlatarak bu işi çözemezsiniz.
Defalarca yazdım AKP’nin ve yancısı MHP’nin faşist ve çıkarcı politikaları ülkeyi bölünmeye götürüyor. Defalarca kendi partili arkadaşlarımı da uyarmaya çalıştım kaba milliyetçilikle ve solu evrensel değerleri ile savunmazsak faşizmin kucağına otururuz. AKP dayatmasıyla HDP’yi yok saymak veya açık net demokrasi platformunda birlikte olmaktan kaçınmak ırkçı, şoven ve faşizan anlayışa güç verir. İyi Partinin bu konudaki çekincesi ve yanlış politikası ülkeyi bugün yaşanmaz kılan cehenneme çeviren Cumhur ittifakı ve Tek Adam diktasına can suyu olmaktadır. Bu yanlış politikalar ve MHP kışkırtmalı AKP çıkarcılığı ile birleşince faşizm artık en çirkin yüzü ile halkımızı tehdit etmektedir. En son ve en barbar örneğini Konya’da gördük. İnsanlığımızdan utandık mı acaba? “Konya’da daha önce de saldırıya uğrayan Kürt aileye ikinci saldırı gerçekleşti. Aileden 7 kişi evlerinde silahlı saldırganlar tarafından katledilirken, katiller evi ateşe vererek kaçtı”
Komşuları ve komşularının akrabaları tarafından sık sık hedef alınan Dedeoğulları ailesi 12 Mayıs’ta da faşist bir grubun saldırısına uğramış, bu saldırı nedeniyle bir süre tutuklu kalan saldırganlar serbest bırakılmış.
Kars’tan gelip Meram’a yerleşen Kürt aile sık sık faşist taciz, tehdit ve saldırılara uğruyordu. Aile üyeleri 12 Mayıs’taki saldırıda kendilerine saldıranların “Biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız” dediğini söylemişti. Böyle bir ülkede yaşamak soruyorum herkese cehennemde yaşamaktan farklı mı acaba? Bu vahşet için neden kıyamet kopmuyor?
Bırakın kıyamet kopmasını sanalda kendi partili arkadaşlarım, hatta sol el havada gösteri yapan vekillerimiz ve mangalda kül bırakmayan devrimci yöneticilerimiz bile 3 maymunu oynuyorlar.
İşte bunun için diyorum ki: İnsanlık felç olmuş yoğun bakımda bizler sıramızı bekliyoruz. ben bu acıyı paylaşıyor ve insanlık adına onlardan özür diliyorum. Mekanları cennet, ışıkları bol ve yıldızlar yoldaşları olsunlar. Bu ülkede her koşulda barış ve kardeşlik hakim olacak. Bizler suskun ve çaresiz izlerken ülkemiz adeta tezgahlanan bir oyunun figüranları olmak amacıyla Afgan genç militanlarının işgaline uğruyor.
SON SÖZ:
Susarak, sinerek ve haksızlıklara boyun eğerek insanca ve onurluca yaşanmaz. Demokrasiyi yok sayıp, ülkeyi karanlığa gömenlerin haksızlıklarına karşı çıkılmazsa o ülkede insanım diye salınılmaz. “Çalışıyorum, dolaşıyorum, halkın dertlerini dinliyorum” diye kendilerine gelecek yatırımı yapmak için sürekli sorun dinleyenlerle bu ülke bir adım ileri gidemez. Uyan… hakkın olanı iste… haksızlığa boyun eğme. Ülkenin talanına, ceberutların egemenliğine, despotizmin ve faşizmin ülkede hakim olmasına ve halkının yoksulluğuna, esaretine izin verme… Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik içinde insanca yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ