ÖMER IŞIKOĞLU İLE GÜNDEM ÖZEL..!!

Sendikal faaliyetler anlamında Bursa’da uzun yıllardır söyledikleri ve yaptıklarıyla adından oldukça fazla söz ettiren ve yurt genelinde de sayılan sevilen Türk Eğitim-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Ömer Işıkoğlu ile 2024-2025 Eğitim-Öğretim yılının sona ermiş olduğu bugünlerde başta okuyucularımızdan gelen sorulara cevaplar olmak üzere birçok konuyu ele aldığımız kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
***Ömer Başkanım, öncelikle bizleri ekibimizi 2024-2025 Eğitim -Öğretim yılının sona ermiş olduğu bugünlerde Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube’de konuk edip ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Çocuklarımız karnelerini aldılar kimi mutlu, kimi üzgün. Peki bu eğitim öğretim yılı nasıl başladı, nasıl sona erdi.Kısaca bir yıl değerlendirmesini yaparak başlayalım ,sonrasında da okuyucularımızdan gelen sorulara geçelim isterseniz.
ENFLASYON FARKI DEMEK SIFIR ZAM DEMEKTİR..!!
—Elbette memnuniyetle. Öncelikle bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum.Hem Eğitim öğretim açısından olsun hem de mali haklarla ilgili olarak bu yıl gerçekten zor geçti. Artan enflasyon,en son çıkan %35’i bulan enflasyon tüm insanlarımızı zorluyor. Burada baktığımızda eğitim çalışanları ne yazık ki yoksulluk sınırının maaş olarak altında kalmış oluyor.Orada bizim hem Türkiye Kamu Sen, hem de Türk Eğitim-Sen olarak baştan beri talebimiz, enflasyon farkı dediğimiz olgunun sıfır zam olduğu ve bu sebeple enflasyon farkı verilecekse, her ay enflasyon farkı verilmesi buna 6 ayda bir de refah payının tüm kamu çalışanlarına eğitim çalışanlarına verilmesi olmalıdır. En azından enflasyonunun altında ezilmeyeceksek bu farkların verilmesi ile ve enflasyon üzerindeki artışla biz enflasyonun üzerinde zam almaya başlamış olacağız.
***Bunun için ama çok uğraş verdiniz değil mi başkanım?
HAKLARIMIZI TAM OLARAK ALABİLMEMİZ İÇİN YETKİNİN BİZE VERİLMESİ GEREKİYOR..!!
—Uğraşını verdik, anlattık ama yetkili sendika olamadığımız için, arkadaşlar bize o yetkiyi verdiklerinde bizde diyoruz ki; Hem özlük haklarımızı, hem mali haklarımızı alacağız. O masada eğitim çalışanlarının,kamu çalışanlarının her türlü haklarını sonuna kadar savunacağız.Masadan haklı taleplerimiz karşılanmış bir şekilde kalkacağımıza inanıyoruz. Hem genel başkanımız ,hem de tüm üyelerimizle birlikte biz de diyoruz ki bu yetkinin bize verilmesi gerekiyor.
*** Başkanım tam yetki dediniz yetki anlamında da baktığımızda aşağı yukarı 20-25 tane soru gelmiş bu yönde. Yetki bu anlamda çok önemli değil mi başkanım?
GÖRÜNEN O Kİ , 7 DÖNEMDİR OLDUĞU GİBİ, MASADA YİNE HÜSRAN OLACAK..!!
— Yetkili sendika kavramı masaya oturduğunuzda ortaya çıkıyor. Çünkü Yetkili Sendika masaya oturmuş oluyor. Bu sene önemliydi. Biz eğitim çalışanları arkadaşımıza bunu aktarmaya ve anlatmaya çalıştık. 2025 yılı kamuda toplu sözleşme yılı, 2 yılda bir yapılıyor. 2023 yılında yapıldı. 2024 ve 2025 yıllarında bizim maaş artışlarımız orada gerçekleşti. Onun haricinde özlükle ilgili haklarımız, mali haklarımız onlar da o masada görüşülüyor. Yani eğitim çalışanları olarak biz arkadaşlarımızdan tüm eğitim çalışanlarımızdan bu yetkiyi istedik. 2025 yılı yani bu yıl Ağustos ayında yine hükümetle masaya oturulacak ve 2026 ve 2027 yılına ait kazanımlarımız olmasa da gerçekleşecek. Ama ne yazık ki Yetkili Sendika olarak devam ediyor. Memursen.Ve yine biz diyoruz ki; O masada hüsran olacak. Çünkü geride kalan 7 dönemde de hüsranı yaşadık. Yetkili Sendika olarak 2010-2011’den itibaren hükümetle yapılan toplu sözleşmelerde enflasyon farkı denen garip bir uygulamanın hayata geçirilmesi ile biz hep geride kaldık ve ne yazık ki görünen o ki bu sene de bu devam edecek.Her ne kadar yetkili sendika olmasak da bunun arkasına sığınmıyoruz. Haklı taleplerimizi arkadaşlarımızdan alıyoruz. Tüm üyelerimize mesaj gönderdik onların talepleri doğrultusunda rapor hazırladık. Şubemizin raporunu Bursa 1 Nolu şube olarak genel merkezimize ilettik. Genel merkezimiz de hem Türk Eğitim Sen, hem Türkiye Kamu-sen olarak toplu sözleşme ile ilgili genel başkan yardımcılarımız genel başkanımız onlarla görüşmeye devam ediyor.Gelen talepleri orada bir araya getirip onu hayata geçirmeye çalışıyor.
*** Yine gelen sorulara baktığımızda Fatma Hanım yazmış yeni atamasının yapıldığını ama hangi sendikaya gireceği ile ilgili karar veremediğini çünkü çok sendika olduğundan bahsetmiş. Bu konuyla ilgili neler söylersiniz?
GEÇMİŞ KAZANIMLARIMIZ HALA DAHA AKILLARDA..!!
— 54-55 sendika var. Olması da gerekiyor aslında.Neticede STK ,bunlar sivil toplum kuruluşları.Örgütlenme açısından da bizim hem anayasamız hem de uygulamalar bize o hakkı veriyor. Ama burada tabii çok fazla ayrılma ve parçalanma olduğunda da bu sefer güç ortadan kalkmış oluyor.Bizim 33 yıllık geçmişimiz var. Türk Eğitim Sen olarak 1992 yılında kuruldu sendikalar.Daha sonrada 2001 yılında da yasal sistemine oturdu.Sendikalar kanununun çıkması ile beraber 2001 yılından beri bizler de bu mücadelenin içerisindeyiz. 2001 ile 2010 arasında yetkili olduğumuz dönemde hem Türkiye Kamu Sen, hem de Türk Eğitim Sen olarak yetkili olduğumuz dönemde toplu görüşme adıyla, 2011’deki yine anayasa değişikliği ile toplu sözleşmeye çevrildi. O dönem içerisinde biz hükümetle Çalışma Bakanlığı ile o görüşmeleri yaptığımızda bugün ısrarla üzerinde durduğumuz mali anlamda bu hakkı elde edebilmemiz için yani biraz önce de söylediğimiz gibi yoksulluk sınırının altında ne yazık ki maaş alıyoruz. Orada biz onu yetkili olduğumuz dönemde hem seyyanen zammı aylık ve tavan aylığa dahil edilerek hem de refah payını aldık. Yetkili olduğumuz dönemde aldık.Bu arkadaşımız gerçekten haklı bir soru soruyor.” Ben hangisini üye olacağım diye”.Bizde diyoruz ki;Biz yetkili olduğumuz dönemde eğitim çalışanlarının haklarını savunduk, haklarını aldık. Bizden sonra yedi dönemden beri de yetkili olan bir sendika var ama ne yazık ki biz enflasyonun altında maaş almaya devam ediyoruz.
NÖBET ÜCRETLERİ-KARİYER BASAMAKLARINI HER PLATFORMDA DİLE GETİRDİK VE UYGULAMAYA GEÇİRDİK..!!
Diğer kazanımlarla ilgili derseniz, işte bugün arkadaşlarımız yetkili olmasak bile etkili bir sendikal çalışma yaparak, nöbet ücretleri konusunda yine 2015-16 dönemlerinde çalışmamızı yaptık ve sonucunda şu anda arkadaşlarımız haftada 3 saat nöbet ücreti alıyorlar ki; bundan sonraki mücadelemiz de 2. nöbetlerle ilgili bir ücret verilmesi. Yine Türk Eğitim Sen olarak eğitim öğretim çalışanları içerisinde öğretmen arkadaşlarımız için onlarla ilgili kariyer basamakları vardı. Kariyer basamakları ile ilgili de biz yıllarca 2006’dan itibaren 2022’ye kadar bu işin peşini bırakmadık. Her platformda dile getirdik ve sonunda uygulamaya geçildi. Bugün arkadaşlarımız 6-12 Bin lira gibi bir mali kazanım elde ediyorlar.Bunu da kazandıran sadece ve sadece Türk Eğitim Sen’dir. Bu anlamda da arkadaşlarımızın tüm bunları dikkate alması gerekiyor.Hangi sendikaya girecekleriyle ilgili kararlarını verirken.
*** Yine Ömer Başkanım gelen sorulara baktığımızda en çok sorunun aşağı yukarı 40- 42 tane soru maaş farklılıkları ile ilgili gelmiş.İşte bazıları bayağı bir düşük ücret alırken bazılarının yüksek aldıklarından bahsetmişler.Çeşitli rakamları bizlerle de paylaşmışlar.Bu anlamda bize neler söylersiniz. Gerçekten bu da büyük sıkıntı gibime geliyor gelen soru adetine baktığımızda?
EK DERSLERİN % 100 ARTIRILMASINI İSTİYORUZ..!!
—Orada türlere göre oluyor.Arkadaşların branşlarına göre oluyor.Onunla ilgili de Türk Eğitim Sen olarak bizim talebimiz var. Orada da diyoruz ki; Maaş karşılıklarının 15 saat olarak belirlenmesi ona göre de ücretlerin belirlenmesi lazım.Bazı branşlara göre arkadaşlarımız farklı aylık karşılığı girdikleri dersler var. Onun haricinde kalanlar ek ders ücreti olarak veriliyor. Biz de diyoruz ki; Burada arkadaşlarımızın hepsinin 15 saat olarak aylık karşılıklarının belirlenmesi,onun dışında kalan derslere girdiklerinde ücretlerini almaları, o şekilde bir talebimiz var.Orada da yine ek derslerimiz maaşın içerisinde belli bir yüzdeye sahipti, bir gelir olarak bizi rahatlatan bir alandı. Ama ne yazık ki bu artan enflasyon ve rakamlar artık basit kaldığı için, ne yazık ki ek derslerimiz de maaşın içerisinde küçük bir miktar kaldı.O sebeple biz yine bir çalışma yapmıştık.Orada arkadaşlarımızdan imza topladık ek derslerin %100 arttırılması ile ilgili onu da bakanlığa sunduk.Dediğimiz gibi yine bu işin takibini de yapıyoruz.Toplu sözleşmelerde de gündeme getirdiğimiz konulardan bir tanesi. Yani ek derslerin %100 artırılmasını istiyoruz.
*** Yine Emel Hanım yazmış belirli bir ders üzerinden birçok atama yapılırken Türkçe, Matematik, İngilizce derslerinden çok az atama yapıldığı ile ilgili bir bilgilendirme ve de soru göndermiş?
MÜLAKAT SORUNU SÖZ VERİLDİĞİ GİBİ KÖKTEN BİTİRİLMELİ..!!
—Burada atamalarla ilgili tabii bizim yine Türk Eğitim Sen olarak her eğitim öğretim yılı başında valiliklerden almış olduğumuz ücretli öğretmen sayıları ve norm kadro ihtiyaçları ile ilgili sayılar var.Bu sene de 3-4 il haricinde gelen sayılara göre 68.000 ücretli öğretmen vardı. Daha önceki yıllarda bu rakam 80-82.000 gibiydi. Ama atamalar ne yazık ki 15-20.000 oluyor. İlk atama bu şekilde gerçekleşiyor. Bu da her seferinde ücretli öğretmen sayısı ki orada da norm ihtiyacı dediğinizde aynı rakamlar çıkıyor. Ama ne yazık ki onların üçte biri, dörtte birinin ataması gerçekleşiyor. Bunun dışında da ataması yapılmayan yüz binleri geçen artık öğretmen arkadaşlarımız var. Tabii burada bu sene bizi rahatsız eden, bütün atanamayan arkadaşlarımızın da ve bizim genel olarak da sendika olarak da asla kabul edemediğimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın da daha önceki açık açıklamalarında beyan ettiği mülakatın kalkacağı şeklindeydi. Ama ne yazık ki sayın bakan yapılan 20.000 öğretmen atamasında da mülakat uygulamasını ısrarla devam ettirdi. Ki bugün yine öğretmen atamaları ile ilgili mülakatlar başladı.
İDARE MAHKEMELERİNDEN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARLARI GELMEYE BAŞLADI..!!
Orada da yine mülakatla puanlama sistemi getiriliyor.Burada farklı komisyonların farklı puan verdikleri için orada hak eden arkadaşların, yani sınavı kazanıp o atama sayısı içerisinde ki bir öncesinde 20.000 sayısı içerisinde olan arkadaşlarımız ne yazık ki farklı komisyonların farklı puanlama sistemlerinden dolayı atama hakkı olduğu halde atama dışında kaldılar.Bu sebeple Biz de onlarla ilgili Türk Eğitim Sen olarak hukuki destek sağlıyoruz o arkadaşlarımıza. Onlar da şimdi davalarını açıyorlar.Arka arkaya idare mahkemelerinden hem yürütmenin durdurulması hem iptallerle ilgili kararlar gelmeye başladı. O yüzden genel başkanımız sayın Talip Geylan’ın da İfade ettiği gibi biz de aynı şeyi söylüyoruz diyoruz ki; “Sayın bakan artık bu kararları emsal olarak kabul etmeli, o 20.000’in dışında kalmış arkadaşlarımızın hepsinin de atamalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir”..
ÜCRETLİ ÖĞRETMEN KAVRAMI GERÇEKTEN KABUL EDİLEMEZ BİR DURUM..!!
Bundan sonra da ücretli öğretmen diye bir şeyin olmaması gerekiyor o ayrı bir konu daha önceki açıklanmalarımızda da devamlı ifade ettik hiçbir mesleğin ücretlisi yok ama öğretmene geldiğinde ücretli öğretmen diye bir kavram var.Ücretli öğretmen kavramı gerçekten kabul edilemez bir durum. Biz Bakanlığın bu atamaları norm sayısı kadar ücretli öğretmen sayısı kadar yapması sonrasında da en önemlisi o mülakat uygulamasını kaldırması gerekiyor.(Yarın kaldığımız yerden devam etmek dileğiyle).