Zirvede Haber

BURSA CHP’DE AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ VE ÇÜRÜMEYE İZİN VEREMEYİZ.

BURSA CHP’DE AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ VE ÇÜRÜMEYE İZİN VEREMEYİZ.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Ülke olmuş yangın yeri.
Gerek iklim koşulları nefes aldırmıyor, gerekse ülkedeki yoksulluk, açlık, zamlar, vergiler, soygun düzeni, baskılar ve eşitsizlik yaşamları zehir ediyor.
Bu acımasız ve haksız düzeni değiştirmesi gereken muhalefet partileri başta CHP olmak üzere ne yazık ki başaramadılar.
Ben başarısızlık nedenlerini facebook sayfamda kendi duyarlılığım ile değerlendirdim:
“SEÇİMLERİ MİLLET İTTİFAKIMI KAYBETTİ, CUMHUR İTİFAKI MI KAZANDI????”
Başlığı ile görmeyen gözümle elimden geldiği kadar yapılan hataları inceleyerek belli başlıkları yazıp paylaştım.
Gerçi şimdi konu o değil.
Beklenmeyen seçim sonuçları, Tek Adam faşizminin sonuçta hile hurda ve devlet desteği ile de olsa kazanmış olması ve iktidarın uyguladığı akıl mantık almaz baskılar, zamlar ve keyfiyet toplumda travma yarattı.
Sol/Sosyal demokrat olması gerekirken millet ittifakını bir arada tutmak uğruna sağa yaslanıp ideolojiden ödünler verilip sonuçta hüsran olunca umutsuzluk, güvensizlik tüm örgüte hâkim oldu.
Bu koşullarda yediden yetmişe ülkede bir baştan bir baş herkes “DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM, YENİLENME” diyerek çare arıyor.
Bu amaçla Genel Merkezde değiştirilen kadrolar, yapılan toplantılar ve en son saatler süren PM’de ki tartışmalar ne kadar sıkıntılı bir süreçte olduğumuzu bizlere anlatıyor.
Bu koşullarda namuslu, vicdanlı, ahlaklı, yurtsever ve eşitlikten yana emeğe saygılı örgüt elemanlarının çektiği sıkıntıyı biliyor, görüyor hissediyor ve bizzat yaşıyorum.
Benim ayrıca zorda olmam, birde yaşadığım sağlık sorunlarından ve görmez konumdaki sağ gözümün yarattığı zorlukla uğraşırken beklenmez bir olaya tanık oldum.
Bir sabah facebookta inanamayacağım iğrenç ötesi ve suç olacak nitelikte bir yoruma denk geldim.
CHP üyesi, (B.Ç ) isimli bir şahıs, kendi facebook sayfasında asla buraya almayacağım iğrenç ötesi bir tanımlama hatta tehdit içeren eşi benzeri olmayacak rezillikte bir saldırıyı eski üyelerimizden Kimya Odası Başkanlığı yapmış Ayşe Orakçı’ya yazmış olduğuna rastladım.
İnanın “olmaz böyle bir şey” diyerek defalarca okudum sayfasına girip baktığımda canım daha çok acıdı ve utandım.
Kendisi Uludağ Üniversitesi’nde okuyan, 2009 tarihinde facebookta yer almış, birçok saygın partili insanla arkadaş olmuş birisi.
Akıl sağlığı yerinde bir insanın asla yazamayacağı, düşünemeyeceği bu pisliği ve tehdidi nasıl yaptığını ciddi olarak düşündüm!!!!
Watsap ve Mesıncırdan bu rezilliği görüp tavır alsınlar diye birçok arkadaşıma yolladım.
En başta bana “Ay bu ne rezalet…” diye karşılık yazanlara gereği yapılsın diye uyarı yazdım ve özellikle kadın kolu başkanımız Aysel Okumuş’tan gereğinin yapılmasını talep ettim.
Daha öncede benzer çirkinlikler yapıp; iftira ve yalanlarla can yakan hadsizlere rastladığım için bu korkak sefil kabadayıların metodunu öğrenmiştim.
Bir çete gibi kötülükte birleşip ulaşmadıkları insanlara saldırıp çirkin ve yalan iftiralar atan insanların belli bir kesime okuttuktan sonra silip delilleri yok ettiklerine tanık olmuştum.
Bu nedenle hemen ekran görüntüsünü alıp kaydettim.
Sonradan öğrendim ki olayın mağduru olan Ayşe Orakçı’da ekran görüntüsünü almış ve gerekli mercilere de şikâyetini yapmış.
Ancak, bu konu sadece adli bir vaka değildir.
Bu rezilliği yapan şahıs bizlerin geleceğimizi ve ülkenin kurtuluşunun tek güvencesi olan Sol/Sosyal demokratların partisi olması gereken CHP’nin bir üyesidir.
Asla kabul dilemez. Hoş görülemez. Üstü örtülemez…
Ve bir Allahın kulu da bu olay karşısında “Bana Ne?” diyemez…
Bu olayı Ayşe Dolar, Savcılık dışında Osmangazi İlçesine gereği yapılması için bildirmiş ancak inanılması olanaksız bir şekilde reddedilmiş.
Bu olaya ses vermeyen, itiraz etmeyen, tavır koymayan ve gereğinin yapılmasını sağlamayan örgüt üyeleri, il ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları ve birisi kadın olmak üzere 4 milletvekilimiz sağcı hatta sol düşmanı bir şahsın yazığı bu paylaşımı okusun, utansın ve hemen gereğini yapsınlar:
*****
“CHP’de kepazelik bitmiyor.
Bu şehire önemli katkıları olan. Kimya alanında uluslararası başarılara imza atmış bir isim olan Ayşe Orakçı’ya sosyal medya üzerinden iğrenç küfürler eden CHP’li üye hakkında gereğinin yapılması noktasında Osmangazi İlçe Başkanlığı’na yapılan başvuru ilçe yönetim kurulu tarafından reddedildi. Bakalım daha ne kadar rezilleşecekler. CHP Kadın Kolları başta olmak üzere kadın örgütlerinin sessizliği de ayrıca sorgulanmalı. CHP Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş hanım gerekli tepkiyi kamuoyu önünde vermeli.”
*****
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, bu yazıyı yine ben görmeyen ve beni çok rahatız eden gözlerle yazmak ve herkesi uyarmak zorunda kaldım.
Üstelik Ayşe Dolar’a kendisi ve çocukları ile birlikte yıllar önce bana yaptıkları bir saygısızlıktan dolayı kendilerine kırgınım.
Bu tavrım bir yandaşlık değildir, sol/sosyal demokrat olmanın gereği bir yoldaşlık ve insani bir mecburiyetindendir.
CHP’de e yazık ki yıllar içinde fazla yozlaştı ve atmosfere uyarak sağlaştı ve sığlaştı:
1.Örnek:
CHP’de isimleri önde olan, bilinen ve tanınan partili iki şahıs toplum kuralarına uymayan ve hoş karşılanmayacak bir birliktelik yaşamışlar.
Olay ortaya dökülünce daha sonra kınayan birçok insan oysa o süreçte onlarla birlikte olup yiyip içip keyif edip bu yasak aşka tanıklık edip hiçbir mahsur görmemiş ve uyarmamışlar.
Olay ortalara dökülünce her zaman olduğu gibi herkes ahlak polisi olmuş.
Ancak her zaman olduğu gibi sadece kadınlara ceza kesilmiş
“Kadının yüzünün karası, erkeğin elinin kınası” gibi rezil bir mantıkla hareket edilmiştir.
Kimleri kastettiğimi artık büyük çoğunluk anlamıştır.
Anında kadın üyemiz ihraç edilmiş, parası ve gücü il yönetimince çok değerli bulunan erkek üye ise baş tacı edilmiştir.
Ben o güne kadar kadın üyemizi birçok kez kınamış, kızmış, karşı tavır almış, uyarmış bir insan olarak bu adaletsizliği ve ikiyüzlülüğü içime sindiremedim.
O tek başına cezalandırılıp ihraç dilen kızımızda bizzat evime gelerek benden özür dilemiş ve biz büyüklerinden bir şans istemiştir.
O günden sonrada gerçekten bu kızımız çok başarılı ve saygın bir konumda hareket etmektedir.
Erkek magandaysa parasının ve konumunun gücüyle en tepelere aday olmakta ve özellikle basın (!) tarafından ve seçimler yapılmayınca iyice yozlaşan il yönetimince (!) kollanmaktadır.
2.Örnek:
Ülkede tarikat ve gerici cemaatler eliyle kadın kimliği yok edilirken, Tek Adam mantığı kadınla erkeği eşit saymazken ve İstanbul Sözleşmesini kaldırarak kadınları adeta erkek katliamına uğratan bir anlayış hüküm sürüyor.
Tek çözüm üretecek olan ve kadınların güvencesi olması gererken CHP’de de maalesef bu tür sorunlar yaşanabiliyor.
Yenileşmeye temel taşı olsun diye başlayan; bana göre olmaması gereken delege seçimleri sırasında Bursa’da asla kabul edilmeyecek bir olay yaşanmış:
Bir partili kadına sebep ne olursa olsun birkaç erkek bir anda sözlü ve fiziki şiddet uygulamaya kalkmışlar.
Olaya birçok insan tanık olmuş ama tutanak tutulmamış hatta tanıklık yapılmış
En üzücü ve düşündürücü olanıysa; o saldırıya muhatap olan kadın üyemizin atandığı ilk günden bu yana yere göğe sığdıramadığı CHP için bir şans (!) olarak gördüğü İl Başkanı olsa da asıl görevi eskisinin Kayyumu olmanın ötesine geçemeyen zatın duyarsızlığı olmuştur.
Bir kadına el kaldıran ve fiziki gücü ile onu susturmak isteyen her kim olursa olsun kabul edilemez…
Burada da yapılanı örtbas etmek isteyen çıkarcı bir tayfadan ne CHP’ye, nede topluma bir fayda gelebilir.
3. ÖRNEK:
Rezalet. Ahlaksızlık. Namussuzluk. Vicdansızlık ve hem adli hem idari suç ve tehdit:
CHP üyesi, B.Ç isimli bir şahıs, eski üyemiz ve düşüncelerini yazıp paylaşmak isterken bu kendini bilmez şahsın saldırısına ve tehdidine maruz kalmıştır.
Bu kabul edilemez durum, kendisinin Osmangazi İlçe Başkanlığı’na yaptığı başvuru, ilçe yönetim kurulu tarafından reddedilmiştir.
Bu koşullarda Osmangazi Yönetimi neyi kimi karşı koruyorlar?
Bu koşullarda kadınlar ve toplumun mağdurların bu partiye neden güvenecekler?
Bu sorumsuz ilçe başkanı, bu kendini bilmezliği yaparken oto-boka tavır koyan, eskinin kara kutusu ve kayyumu olan üstelikte avukat olan İl Başkanlığı koltuğunu işgal eden zatı muhterem ne yapmaktadır?
Olaya üzüldüğünü bildiğim ama eylemlerinde yetersiz olan Kadın kolu ve tüm kadın kolları başkan ve üyeleri bu olaya sahip çıkmak zorundalar dır.
Bu rezilliği yapanı da sessiz kalanları da umursamayan ilçe başkanını da acilen görevden aldırmak için Ankara’nın yolunu tutmalılardır.
SON SÖZ VE TALEP:
Bana göre hak eden veya etmeyen 4 milletvekilimiz var. Bu rezalete sessiz kalamazlar.
Görmezden duymazdan gelemezler.
Bu olayı anında kınayarak ve gereğinin yapılmasını sağlamlılardır.
En azından millet açken, emekliler 7.500 TL ile sürünürken kendileri TBMM tatilde olduğunda bile inanılmaz paralar (90,000- 150.000TL) alarak keyif süremezler.
Benden bir abla olarak, bir dost olarak, bir nesli tükenmiş solcu olarak ve bir kadın olarak bu kadar uyarı yeter.
“Anlayanlara sivrisinek saz anlamayanlara davul zurna az.
Bu sorunu çözemeyen CHP’de çürüme ve ahlak çöküntüsüne sebep olanlar ve onları koruyanlarla yenileşme ve düzelme olamaz.
Tüm kadınlar bu hakaret sadece Ayşe Dolar’a karşı yapılmamıştır tüm kadınlara yapılmıştır.
CHP’de hâlihazırda görevde olan ve yine görev isteyen gerekse yeni aday olacaklara uyarım ve ricamdır:
Çürümüş hamurdan ekmek olmaz.
Suça bulaşmış, suçluyu koruyan ve çıkarı, beklentisi için sessiz kalan kişi babanız bile ola izin vermeyin.
Bu olayın herkes takipçisi olmalıdır.
Bana görmeyen ve çok sıkıntı yaratan sorunlu bir gözle bu yazıyı yazdıran tüm duyarsızılarıda şahsım adına kınıyorum.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ