Zirvede Haber

Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Bursa; ÖFKEMİZLE İSYANIMIZLA KADIN DAYANIŞMASINI ÖRÜYOR, YAŞAMI YENİDEN KURUYORUZ!

Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Bursa; ÖFKEMİZLE İSYANIMIZLA KADIN DAYANIŞMASINI ÖRÜYOR, YAŞAMI YENİDEN KURUYORUZ!

Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği Bursa Şube Başkanı Jülide Akköprü yayınladığı bildiride; 8 Mart; Dünya kadınlarının taleplerini birlikte daha gür haykırdığı, kendilerini toplumda eşit birey olarak kabul etmeyen çağdışı zihniyetlere karşı çıktığı, kadını sömüren, aşağılayan, yok sayan herkese ve her şeye karşı omuz omuza mücadele verdiği gündür. Kadın haklarının kazanılmasında direnişin simgeleştiği gündür! Bu yıl Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde; biz kadınlar, yastayız, acılıyız, öfkeliyiz! Yastayız çünkü: Ülkemizde yaşanan büyük felaket, Kahramanmaraş depreminden milyonlarca insan etkilendi. Doğal afetin üzerine eklenen iktidarın; sermayeden, kentsel ranttan yana kapitalist politikalarına, insan hayatını hiçe sayan imar uygulamalarına, bir de liyakatsizlik eklenince yıkım çok daha büyük oldu. Enkaza dönen kentlerden sağ kurtulabilen insanlar, yakınlarını kaybetmenin ağır travmasını yaşarken tüm halkın üstüne bir acı bulutu çöktü. Tüm bunların yanında güvenlik endişesi eklenmekte, barınacak yer, içecek su bulamayan insanlar, göçe zorlanmakta, yoksulluk derinleşmekte ve insanlar salgın hastalık tehlikesiyle baş başa bırakılmaktadır.
Acılıyız çünkü: Kriz durumlarında kadınlar, çocuklar ve diğer kırılgan gruplar, çeşitli risklerle karşı karşıya kalırlar. Afetlerin etkileri de tüm kriz durumlarında olduğu gibi kadınlar ve çocuklar üzerinde daha ağır yaşanmaktadır.

Zaten emek sömürüsüne, baskı ve şiddete maruz kalan kadınlar için derinleşen eşitsizliklere eşlik eden yoksulluk, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle de birleşince yaşamın her alanında güvencesizliği, bakım yükünü, cinsel tacizi, şiddeti arttıracaktır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar en savunmasız toplumsal kesimi oluşturmaktadır. Dayanışma yaşatır evet ama yardımların ulaşamadığı, sesini duyuramayan, ihtiyaçlarını dillendiremeyen pek çok kadın, çocuk ve yaşlı insan gözümüzün önünde ölmektedir. Öfkeliyiz çünkü: İktidar kurumları kadınlara ve çocuklara reva gördüğü gerici politikalarını hemen uygulamaya koymaktan geri durmuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı; depremzede çocukların evlat edinen kişiyle evlenme engeli bulunmadığına dair tecavüz ve istismarı meşrulaştıran fetvalar vermekten, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kimsesiz kalan çocukları taciz, tecavüz, istismar ve şiddet ile anılan tarikat ve cemaatlere teslim etmekten utanmıyor! Bakan Derya Yanık; sorumluluğu kendi bakanlığında olan depremzede çocuklarımızın akıbetiyle ilgilenmediğini, bilgi sahibi olmadığını, beyanlarıyla gözler önüne sermiştir. Depremin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen kimliklendirme işleminin tamamlanamadığını, çocukların önemli bir kısmının sağlık kuruluşlarında olduğunu varsaydıklarını belirterek bir skandala imza atmış ama istifa etmeyi aklına bile getirmemiştir. Öfkeliyiz çünkü: Kadın düşmanı politikalarıyla çok yakından tanıdığımız iktidar, AFAD’ın ihtiyaç listelerinde dahi kadına yer vermedi. Her fırsatta ‘en az 3 çocuk’
isteyenler afet bölgesinde, gebe ve emziren kadınları kaderine terk etti. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu raporuna göre afet bölgesinde tahminen 226 bin hamile kadın bulunmakta ve bunlardan 25 bininin gelecek ay doğum yapması bekleniyor.

Bunun için alınan hiçbir önlem olmadığı gibi, kadınlar sağlık hizmetlerine, en temel ihtiyaçları olan hijyen malzemelerine, tuvalete, banyoya, temiz iç çamaşırına, istenmeyen hamileliği önleyici metalara ulaşamıyor. Mahremiyetleri sağlanamıyor. Bu süreç önümüze daha fazla örgütlenme, daha fazla mücadele etme ve daha fazla dayanışma sorumluluğunu kadınlara yüklüyor. Biz de YKKED olarak bu 8 Mart’ta acımızı da yasımızı da yaşayacağız ama öfkemizi mücadelemize ve dayanışmaya yönlendireceğiz. Halkımız muazzam bir dayanışma göstermiştir. Bu dayanışmayı örmeye, örgütlemeye ve bölgedeki yaraları sarmaya devam edeceğiz. Bilimin ışığında, eşitliği esas alan, laik, demokratik, soran, sorgulayan eğitim ile yetişen kadınlarla, insanca yaşayabileceğimiz bir ülkenin temellerini oluşturmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Yerkürenin tüm kadınları, yaşadığımız acılara rağmen dayanışma içinde yine haklarımızı haykıracağız. Hep birlikte kurmaya çalıştığımız eşit, özgür, insanca bir yaşamı; dayanışmayla ve kadınların çabasıyla başarmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mücadelemiz buna önayak olsun!” ifadelerini kullandı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ