Zirvede Haber

Yıldırım’da Yurttaşlar Neden Sahipsiz!

Yıldırım’da Yurttaşlar Neden Sahipsiz!

CHP Bursa Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Cemil Ocak’tan sert çıkış. Ocak, “Azgın enflasyonu dizginleyin” dedi.

CHP Bursa Yıldırım Belediye Meclis Üyesi: Yurttaşları neden sahipsiz bıraktınız?

CHP Bursa Yıldırım Belediye Meclis Gurubu adına söz alan emekli öğretmen CHP Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Cemil Ocak dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Ocak yaptığı konuşmada, “Öncelikle silahlı bir saldırı sonucu hayatını kaybeden akademisyen kardeşimiz Sinan Ateş‘e Allah’tan rahmet ailesine ve sevenlerine baş sağlığı dilerim. Bazı isimler vardır ki; ebedi yolculuğuna giderken kubbede hoş bir seda bırakır, Bursa’nın evladını Ulucami’den Emir Sultan’a son yolculuğunda on binlerce Bursalı şahitlik ederek uğurladı, saldırıyı azmettiren ve sorumluların en kısa zamanda bulunması temennimizdir. Bu vesile ile bugüne kadar hayatını vatan uğruna kaybeden aziz şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz” dedi.

Cemil Ocak açıklamalarına şöyle devam etti:

“Bazı günler vardır onları tarih yazmaz ama bilinçlere kazındı ise hiçbir sipulata onu zihinden kazanamaz. Söyleyince biliyorum AK Partili kardeşimiz çok kızacak ama o tarih asla unutulmayacak. O tarihte ilkkez devletin hücrelerine kadar sızmış bölücü, zihnen kirlenmiş olan bir grubun hukuk dışı dinlediği devlet disiplininden kopup uzaklaşmış görevlilerinin yaptıkları ifşa oldu. O haftanın iki önemi vardı. Birincisi hükümete yapılan fiili saldırı ile aba altından sopa göstermek diğeri ise devletin güvenerek getirdiği üst düzey yetkililerinin oturduğu koltuktan zehirlenerek rotalarını şaşırmaları. Bu yönüyle 17/25 aralık tarihleri “Milli İdareye Darbe ve Yolsuzluk Haftası” olarak kayıtlara geçmelidir.

Yurttaşlarımızın aylardır sokaklarda caddelerde sürdürdüğü mücadeleye Danıştay son noktayı koydu.  Danıştay, Cumhurbaşkanlığı’nın İstanbul Sözleşmesi kararına ilişkin son sözünü söyledi. “İstanbul Sözleşmesi” adıyla anılan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” nden 20 Mart 2021 günü Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle iptal edilmişti. 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi ismiyle anılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni imzalayan ve onaylayan ilk ülke Türkiye’ydi. Sözleşmenin iptali sonrası kadınlar üzerinden yürüyen şiddet yüzde 43 oranında armış, çoluk çocuğunun akrabalarının önünde öldürülen kadınların oranında ise yüzde 25 oranında artış var. Yıldırım’da ise bu oran Bursa ortalamasının da üzerinde. Yıldırım Belediye’mizin bu konuda dışarıdan hizmet alımı yaparak hayat şartlarına ayaklarını uyduramayan ailelere konunun uzmanları tarafından destek verilmesi, maddi yükünde kısmen belediye tarafından karşılanması birçok yuvayı yıkımdan kurtaracaktır. Öyle ki; TİÜK’e göre bile bir önceki aya göre %1,18, bir önceki yılın Aralık ayına göre %64,27, bir önceki yılın aynı ayına göre %64,27 ve on iki aylık ortalamalara göre %72,31 olarak gerçekleşti. Biz çarşı pazara sürekli çıkıyoruz. Oradaki enflasyonu söylemeye dilim dahi varmıyor! Dillerimize biz kıskanıyor dediğimiz Avrupa’da da enflasyon var ama orada tek haneli!

“4 milyon lirayı hangi kriterlerle dağıttınız!”

Yıldırım Belediyesi yılların biriken borcunu bir şekilde faizle de olsa bankadan kredi çekerek ödemeye çalışıyor. Ancak; basında da çıkan haberlerden de anlaşılacağı üzerine Yıldırım Belediyesi’ni inceleyen Sayıştay, belediyenin 203 milyon TL kredi borcu olmasına rağmen, mali durumunu dikkate almadan, haber ve reklam tanıtımına yaklaşık 4 milyon lira harcadığını tespit etti. Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Genelgesi hükümlerine uymadığını tespit etti ve hazırladığı raporda, belediyenin yerel ve ulusal gazetelerde, televizyonlarda ve internet sitelerinde, mali durumu dikkate almadan, faaliyet ve hizmetlerinin tanıtılması amacıyla toplam 3 milyon 936 bin 805,50 TL tanıtım, haber ve reklam harcaması yaptığına işaret etti.

Raporun içeriğinde; Belediyenin faizi ile birlikte 203 milyon 286 bin 312,05 TL kredi borcunun bulunduğu, dolayısıyla kaynakların verimli kullanılması gerektiği bir dönemde günlük faaliyetlerin bu kadar yoğun haber ve reklam yaptırılması için kaynak kullanılması Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesine de aykırılık teşkil ettiği düşünülmektedir.” Denildi. 2020 yılında da aynı Sayıştay Yıldırım Belediyesi’nin araç kiralama ihalesinde temel ilkelere uymadığı ortaya çıkarmış, raporda “9 milyon 384 bin 892,34 TL yaklaşık maliyetli 95 adet araç kiralama ihalesinde (01.01.2020 – 30.06.2021) döküman alanların sayısı 17 olduğu halde, ihaleye (2019/480773) sadece 3 teklif sunulmuş ve bu tekliflerden sadece birisi geçerli sayılmıştır. Tek geçerli teklif 9 milyon 280 bin 293,48 TL olup, bu bedelle sözleşme imzalanmıştır.” İfadelerine yer vermişti.

CHP Gurubu adına soruyoruz sayın başkan siz Yıldırımlıların 4 milyonunu hangi kriterlere göre neden basın yayın organlarına nasıl bir ödeme planıyla dağıttınız? Bu pay Bursa’nın tüm medya organlarını mı kapsıyor? Yoksa sadece belli bir gurubu mu?

“Gökdere’de ne yapmak istiyorsunuz?”

Sayın meclis üyeleri zaman zaman burada konuları dile getirmeye özen gösteriyoruz. Gökdere’de belediyemiz tarafından planlanmaya çalışılan bir proje uzun zamandır gündemde. Proje bölge halkı tarafından kabul görse de buradaki esnaf tedirgin. Hayat şartlarının giderek zorlaştığı bir dönemde belediye esnafa “benim kiracım bile değilsiniz, bakın başınızın çaresine” desturu ile yaklaşırsa yarınlarda farklı sıkıntılara yeni sayfalar açacaktır. Bu nedenle biz böyle bir olayın vuku bulmasını istemeyiz. Belediye orada bulunan tamircileri en uygun noktaya taşınmasına yardımcı olmalıdır.

“Arabayatağı’nı kime vereceksiniz!”

Yıldırım’da oturulur, Nilüfer’de yaşanılır zihniyetinden kurtulmak için belediyemizin yapıcı adımlar atması gerekmektedir. Basında da kısmen kendine yer bulan Arabayatağı Oduncu esnafının tahliyesinde ucu açık birden fazla konu vardır. 184 hektar bir alanı kısım kısım kamulaştırarak dönüştürme çabası orada yaşayan maddiyatı darda olan yurttaşlarımızı daha da etkileyecektir. Bir kısmında Yapı Kullanma bir kısmında Ruhsat İzni olduğu halde ki; o mahalle en az 50 yıllık geçmişi olan bir bölgede Yapı Kayıt Belgeleri olduğu halde “Kaçak Bina Zaptı” tutulması sizin belediyecilik anlayışınız mı? Eskiden bu işler önce mal sahibine bir evrak gider sonra oturulur, bir orta yol bulunur herkes hakkına razı olurdu. Şimdi bakıyoruz birkaç müteahhit çevresine kupon arazi sağlama yarışı verir gibi bazı eylemler içerisine girmiş bir hal takınıyorsunuz, yazıktır günahtır. Oturduğunuz makamlara sizleri millet getirdi ise sizde o makamlara daha saygılı olmalısınız. Eğer orayı boşaltma gayretiniz varsa oradaki esnafı tahliye ederek onlara yeni mekan kazandırma gayreti içinde olmalısınız!

“Aile Sağlık Merkezleri, Dere Islahı, Tarihi Bina Restorasyonları, Minibüs Esnafı….”

Belediyemizin mahallelerde hayırsever vatandaşlarımızla birlikte Aile Sağlığı Merkezi kazandırma çabası var. Şimdi ben bu konuyu sormadan edemeyeceğim. Madem böyle bir çaba içine girdiniz, o halde neden Yıldırım Tıp Merkezi’ni en işler noktada iken; Sağlık Müdürlüğüne devrettiniz! Mahalle bazlı Aile Sağlık Merkezleri yapmaya sizi şehrin kilometrelerce uzağına yapılan ve Yıldırım’dan da bir o kadar daha uzaklaştırılan, ilçe içindeki mevcut 3 hastanenin kapanması mı teşvik etti?

İlçe içinde bazı dere ve çayların ıslah edildiğini görüyoruz. Muhtemelen de bu işlemleri BUSKİ-DSİ koordinasyonu ile Yıldırım Belediyesi desteği yapılıyor. Bu ıslah çalışmalarında belediyemizin üstlendiği bir mali yük var mı?

Kültür ve turizm anlamında ilçe içinde bazı tarihi binalarımız onarım görerek restorasyon edildi. 2023 yılında planlamalarınız içinde yeni tarihi binalar var mı? Varsa bunlarla ilgili manevi ve maddi bilgileri paylaşabilir misiniz?

Büyükşehir’in minibüsleri merkezi kart sistemine alacağı noktasında son zamanlarda minibüsçülere baskıları oldu. İlçemizde de 69 mahallemize 500 den fazla bu tarzda taşıt var. Bugüne kadar minibüs esnafı ile bu konuda bir araya gelerek Büyükşehir ve esnaf arasında köprü oldunuz mu?

“Emekli maaşı asgari ücret kadar olmalı”

Sözlerimi bitirmeden önce Millet İttifakı’nın değerli iki bileşeni ve lideri olan sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve sayın Meral Akşener’in ikili görüşmesi sonrası Cumhur İttifakı ve İktidar üyesi bir belediye meclis üyesi arkadaşın twiterden yaptığı paylaşımı şiddetle kınıyor bu hareketin Cumhur İttifakına yakışmadığını bir kez daha altını çiziyorum. Ülkenin her noktasında kadına şiddet, sokak canlarına taciz, bazı cemaat yurtlarında istenmeyen görüntülere tanıklık ediyoruz. 2022 yılını bunlarla geçirdik. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan elindeki veriler ışığında memur ve emekliye yüzde 25 zam yapmıştır. Aslında gerçek enflasyon oranlarını eminim ki; hepiniz biliyorsunuz. CHP olarak biz bu zammın yeterli olmadığını, emeklilerin en az asgari ücret kadar maaş alması gerektiğini tekrar bu milletin kürsüsünden yinelemek istiyoruz.  CHP gurubu adına hepinizi selamlıyor, 2023 bütçesinin geçtiğimiz yıl olduğu gibi inşallah birkaç kez revize etmek zorunda kalmayız temennimizi sizinle paylaşıyorum.”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ