Zirvede Haber

Bursa’da Üniversiteli Olmak!

Bursa’da Üniversiteli Olmak!

Bursa’nın objektif yazılarıyla tanınan yazarı Çağla şahin üniversite gençliği üzerine bir yazı derledi. Yazısını gazetemizle paylaşan Yazar Çağla Şahin; “Selam tüm okuyuculara selam olsun vicdanı inancın kıblesi gören tüm güzel yüreklere…
Uludağ üniversitesine gitmeyenimiz yoktur sanırım. Kimimiz sağlık sorunları, kimimiz hasta ziyareti vs mutlaka yolumuz düşmüştür. Tabi birde üniversiteye bağlı fakültelere giden binlerce öğrenci.
Uludağ Üniversitesi,15 Fakülte, 2 Yüksekokul, 15 Meslek Yüksekokulu, 1 Konservatuar ve 75 binin üstünde öğrencisi olan Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden ve Bursa’nın gururu…
Üniversite kapsamında iki kütüphane var. Toplamda 2 bine yakın öğrenci kapasiteli. Aslında gayet de güzel kütüphaneler ve kapasitesi de azımsanamaz. Ama böyle büyük bir üniversite için asla yeterli değil.
Barınma yurt imkanları için ise yeni girişimler yapılsa da il dışından gelen öğrenciler için hala başlı başına bir sorun. Özel öğrenci yurtları ve ev kiralarının pahalılığı ise malum.
Bir çok üniversite kampüsü içerisinde farklı eğlence ve sosyalleşme imkanları sağlarken, bu anlamda Uludağ üniversitesi öğrencilerine yönelttiğim” üniversite kampüsünü nasıl buluyorsunuz” sorusuna ise “kampüs var mı?” deyip gülerek yanıtladılar. E faaliyet etkinlik yapacak alanda kaldı diyemeyiz zaten. (Kaldı ki Bursalı gençlerin çoğunluğunun Uludağ üniversitesinin imkanlarından ötürü önceliklerinin başka üniversiteler olması da durumu az çok açıklıyor. Yani şehir dışından gelen öğrencilere nispeten kampüs imkanlarını daha yakından bilmeleri maalesef ki tercih etmeme sebepleri oluyor.)
Ama bunun yanında kampüs alanında Türkiye’nin 3. Büyük camisinin yapımı devam etmekte ve 2023 yılında tamamlanacağı tahmin edilmekte. Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden esintilerle projelendirilen cami 4 minare,41.7 metre kubbe çapı ve 75,8 metre minare yüksekliğiyle Bursa’nın birçok bölgesinden de görülebilecek.
Mevcut caminin 2 bin 300 metrekare civarında olması ve ihtiyacı karşılamadığı için yeni yapılan caminin toplam 25 bin metrekare alan üzerine kurulduğunu söyleyen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adem Doğangün: tahminlere göre 200 milyon liraya mal olacak caminin “Genel bütçeden veya üniversite kaynakları kullanılmadan, Üniversite Camii ve Müştemilatını Yaptırma ve Yaşatma Derneğince ve hayırseverlerin yardımlarıyla külliye şeklinde yapılacağını ifade ederken, bağışçıların isteği üzerine cami yapıldığı da ifade edilmişti”
Caminin 15 bin kişinin aynı anda ibadet edecek şekilde projelendirildiği belirtilirken sadece cami olarak düşünmemek gerektiği, külliye olarak da öğrencilere hizmet vereceği yine yapılan açıklamalardan…
Evet ne desek bilemiyorum. Cami ve imam hatip liseleri bizim hassasiyetlerimiz. Fakat inancın sınırları sadece bu şekilde belirleyebilir miyiz? Camiler cemaatleriyle bütünleşmeleri gerekirken, koskoca camiler ancak 3/1 ini doldurabiliyorsa, imam hatip liseleri kazanamayan öğrencilerin mecburen doldurdukları okullar haline gelmişse, nitelikli okulların sayısı günden güne azalmışsa, eğitim kalitesi ve ekonominin olumsuz gidişatıyla aynı eksende yol alıyorlarsa, önceliklerimiz ve aciliyetlerimizi bir daha gözden geçirmek gerekmez mi?
Tabi ki; camilerimiz bizim için birlik beraberliğin ve inancımızın maneviyatını hissettiğimiz veya hissetmemizi sağlayan yerler olmalıdır.
Ama şunu da atlamamak gerekir ki, yeni nesillere inancın öncelikle vicdandan, aklımızı doğru faydalı kullanmaktan geçtiği gerçeğini öğretmeyi ve kendimizden başlayarak, yaptığımız işlerle örnek olmayı da unutmamalıyız…malum yeni nesil körü körüne değil ,göre göre öğrenen akıllı bir nesil…” 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ