Zirvede Haber

ŞİDDET İKLİMİNİ YARATANLARDAN VE KADINLARIMIZI KATLEDENLERDEN HESAP SORMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR.

ŞİDDET İKLİMİNİ YARATANLARDAN VE KADINLARIMIZI KATLEDENLERDEN  HESAP SORMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday yazında;

Buğday; “Özgecan Aslan yaşamın baharında katledildi. Ailesinin, sevenlerinin, özgür, onurlu ve saygın yaşamak isteyen tüm kadınlarla ”insanım ve bizler eşitiz” diyebilen tüm erkeklerin acısı hala dinmiyor.
Her gün rutinleşen ve sayısı çoğalan kadın cinayetlerine karşı duyarsız, umursamaz ve kadınların güvencesi olan İstanbul Sözleşmesini keyfi olarak kaldıran ve kaldırtanların vicdanı ne yazık ki hiç sızlamıyor.
Özgecan Aslan Mersin’in Tarsus ilçesinde evine gitmek için bindiği minibüste katledildi. Özgecan Aslan hayatını kaybettiğinde 19 yaşındaydı.
11 Şubat 2015 tarihinde Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Özgecan Aslan’a ulaşamayan ailesi, polise kayıp başvurusunda bulundu.
Üniversiteli Özgecan, ailesi, arkadaşları ve polis tarafından her yerde aranırken, Tarsus- Mersin- Adana arasında yolcu taşımacılığı yapan 33 B 8756 plakalı minibüsün sürücüsü Ahmet Suphi Altındöken jandarma noktasında durarak otoyola nasıl çıkacağını sordu.
Jandarma, kendilerine yol soran bir minibüsten şüphelenmesi üzerine yapılan aramada minibüsün içinde kan izlerine rastlandı.
Jandarma bu kişileri yakaladı. Ancak yapılan sorguda bir sonuca varılamadı ve şüpheliler serbest bırakıldı.
Minibüste bulunan kadın şapkasının Özgecan’a ait olduğunun baba tarafından teşhis edilmesi üzerine Jandarma, minibüsü yeniden incelemeye aldı.
Yeniden sorguya alınan iki şüpheli, (Suphi Altındöken’in babası ve arkadaşı) cinayeti itiraf ettiler ve 3. bir kişinin de kendilerine yardım ettiğini açıkladılar. Böylece 3. kişi olan Suphi Altındöken’in aranması süreci başladı.
Şoför Suphi Altındöken, Mersin’e D-400 karayolundan gitmesi gerekirken güzergâh değiştirerek Tarsus – Mersin Otoyolu’na doğru saptı.
Sürücünün güzergâhını değiştirmesinden ‘kaçırılıp başına kötü bir şey geleceğini’ anlayan ve tepki gösteren Özgecan, şoförle tartıştı.
Tecavüz girişiminde bulunan Suphi Altındöken’e Özgecan biber gazı kullanarak engel olmaya çalıştı.
Ancak sonrasında Suphi Altındöken tarafından birkaç kez bıçaklandı ve demir çubukla acımasızca dövüldü.
Tarsus’a geri dönen zanlı olayı babasına ve bir arkadaşına anlatarak yardım istedi. Üç kişi Özgecan Aslan’ın cesedini ormanda ateşe verdi.
Özgecan’ın direndiği sırada zanlı Suphi Altındöken’in yüzüne tırnaklarını geçirmesi nedeniyle üç kişi Özgecan’ın ellerini kestiklerini söylediler.
İfadeler sonucu Özgecan’ın cesedi, Cinderesi yatağında yüzünün ve vücudunun bir bölümü yanmış halde bulundu.
Tarsus Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ceset yandığı için kimlik tespiti Özgecan’ın kıyafetleri üzerinden yapılabildi.
Düşünüyorum bu toplumsal çürüme ve canileşmeyi nasıl sağladık?
Sevgiden nasiplenmemiş, nefret duygularının her gün halkın yüzüne hakaretlerle tehditlerle sürdürenlerin baş aktör olan ülkede cahil, tatminsiz ve eğitimsizlik sonucu bu cinayetler rutinleşiyor.
Kadınlar vahşice katlediliyor. Katledilmeyenlerin büyük çoğunluğu da bu barbarlaşan erkek magandalarca her türlü şiddetine muhatap kalıyorlar.
Bu iklim değişmeli, şiddet özendiren bu despot anlayışlardan ülkeniz kurtulmalı.
Genç kızlarımızı yaşamın baharında hayallerini yok ederek alıp götüren canilere de en yüksek cezalar affedilmemek üzere verilmeli.
Özgecanın ve bu acımasızlıkla kaybettiğimiz tüm kızlarımızın ve kadınlarımızın ruhu şad olsun.
Mekânları cennet, ışıkları bol ve yıldızlar yoldaşı olsun. Ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum.” dedi.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ