Zirvede Haber

Uluabat Gölü sanayi kurbanı mı?

Uluabat Gölü sanayi kurbanı mı?

Bursa’nın Uluabat Gölü, son zamanlarda epey kirlendi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Çevre Mühendisi Doç. Dr. Efsun Dindar, “Uluabat Gölü, Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınmış ve biyolojik çeşitliliğin fazla olduğu bir göldür. Uluabat Gölü uzun yıllardır ciddi bir kirlilik tehdidi altında. Gölün etrafında yavaş yavaş sanayileşmenin olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla sanayi baskısından da gölü kurtarmamız gerekiyor, çünkü kuraklıkla birlikte göldeki su seviyesi oldukça azaldı” dedi.

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN     bursadabugun.com

Ramsar Sözleşmesi ile koruma altında olan Uluabat Gölü, alg patlaması nedeniyle yeşile büründü.

“ULUABAT GÖLÜ UZUN YILLARDIR CİDDİ BİR KİRLİLİK TEHDİDİ ALTINDA” 

“Uluabat Gölü bizim için çok kıymetlidir” şeklinde konuşan Doç. Dr. Efsun Dindar, “Uluabat Gölü, Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınmış ve biyolojik çeşitliliğin fazla olduğu bir göldür. Kontrolsüz alglerin aşırı derecede üremesi biyolojik bir süreçtir. Bunu destekleyen azot ve fosfor, zengin suların oradaki alıcı ortama yani göle bırakılmış olmasından kaynaklanıyor. Uluabat Gölü uzun yıllardır ciddi bir kirlilik tehdidi altında. Tarımsal anlamda kullanılan gübrelerin kontrolsüz bir biçimde yağış sularıyla göle taşınması sonucu azot ve fosfor miktarı gölde artıyor. Yaz aylarında sıcaklık artınca, sudaki çözünmüş oksijen miktarı da azalır. Alg dediğimiz tek hücreli canlılarda yaşamını devam ettirebilmek için oksijeni kullanır. Çözülmüş oksijen seviyesi düşer ve göl ötrafikasyona açık hale gelir. Gördüğümüz o yeşil renk bir ötrafikasyon sonucudur. Buna ne kadar doğal bir süreç denilse de azot ve fosfor yükünün artık alıcı ortamı kaldıramayacağı bir boyuta gelmesiyle birlikte maalesef başka türlerin de üremesi ve su kalitesinin bozulması söz konusu oluyor. Göle arıtılmadan taşınan atık suların ve kaçak deşarjların engellenmesi, tarımdan kaynaklı gübrelerin kontrolsüz ve yüksek bir biçimde kullanılarak azot ve fosfor yükünün göle gitmesinin engellenmesi çok önemlidir. Gölün etrafında yavaş yavaş sanayileşmenin olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla sanayi baskısından da gölü kurtarmamız gerekiyor, çünkü kuraklıkla birlikte göldeki su seviyesi oldukça azaldı. Uydu görüntülerine bakacak olursanız ciddi anlamda su miktarının azaldığını görüyorsunuz. Az miktardaki suyun içerisinde bir de ötrafikasyon meydana geldiğinde suyun kalitesi maalesef kötü seviyelere düşüyor. Gölün su kitle dengesini koruyabilmek için gölden kesinlikle su çekilmesinin engellenmesi gerekiyor. Yine olay dönüp dolaşıp insana geliyor. İnsanın kontrolsüz yaptığı faaliyetler sonucunda ne yazık ki doğa bu şekilde nasibini alıyor. İstemediğimiz görüntüler ortaya çıkabiliyor. Yine korumak ve önlemler almak elimizde. Uluabat Gölü’nün uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış bir göl olduğunu tekrardan hatırlatmak isterim. Kendimize düşen görevle birlikte korumakta bizim elimizde. Bunun beraberinde eylem planlarının işletilmesi ve halkımızın bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: BURSADA BUGÜN

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ