Özel Güvenlikçiler liyakat kavramı çerçevesinde çalıştırılması daha adil bir davranış olmaz mı?

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel ÖZKAN yıllardır binlerce mezun veren ama diplomalarına rağmen iş bulmakta zorlanan Özel Güvenlik elamanlarının sorunlarını TBMM’ye taşıdı. İç İşleri Bakanlığına soru önergesi de veren Özkan; Meclis’ e sunmuş olduğu soru önergesi hakkında yapmış olduğu açıklamasında şunları söyledi; “Üniversitelerin “Özel Güvenlik ve Koruma Bölümleri”, kamu kurum ve kuruluşlarında ya da özel sektördeki farklı işletmelerde görev alacak elemanlar yetiştiren 2 yıllık bir ön lisans programıdır. Bu bölümün amacı gerek devlete ait kurumlarda gerekse özel sektörde güvenlik görevlisi olmak isteyen kişilerin gerekli donanıma sahip olmasını sağlamaktır. Ancak Güvenlik ve koruma ön lisans mezunları yıllardır KPSS merkezi atamadan kontenjan açılmaması nedeniyle büyük mağduriyetler yaşamaktadırlar.

Ülkemizde yaklaşık 55 üniversitede faaliyet sürdüren güvenlik ve koruma ön lisans bölümü mezunları maalesef ülkemizde gereken değeri görememektedirler.  Her yıl binlerce mezun verilen bu bölümden KPSS merkezi atamada yılda sadece 5-10 gibi çok cüzi kadrolar açılmaktadır.  Buna karşın ülkemizde tüm kamu kuruluşlarında, bakanlıklarda ve bağlı birimlerinde on binlerce güvenlik görevlisi çalışmaktadır. Kamu kurumlarında istihdam edilen bu güvenlik personeli, 4d kamu işçisi ve 4b sözleşmeli memur statüsündedirler. Oysaki üniversitede 2 yıl boyunca mesleğin tüm teknik bilgilerini öğrenmiş, mesleğin teorik ve uygulamalı olarak icrasını yapan, eğitimli donanımlı ve diplomalı personelin kamuda istihdamı kamu hizmeti açısından daha verimli bir netice elde edilmesini sağlayacaktır. Güvenlik ve koruma personeli istihdam şekli KPSS merkezi atama yerine mülakat sistemiyle olduğundan dolayı yıllarca atanamamaktalar çünkü açılan kadro sayısı ne yazık ki son derece yetersizdir. Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı’na soru önergemizi vermiş olup, söz konusu durumun takipçisi olacağımızı belirtirim.” dedi.

Özkan gazetemize yapmış olduğu özel değerlendirmede ise; ” Özel Güvenlik ve Koruma Bölümü, kamu kurum ve kuruluşlarında ya da özel sektördeki farklı işletmelerde görev alacak elemanlar yetiştiren 2 yıllık bir ön lisans programıdır. Bu bölümün amacı gerek devlete ait kurumlarda gerekse özel sektörde güvenlik görevlisi olmak isteyen kişilerin gerekli donanıma sahip olmasını sağlamaktır. Ancak Güvenlik ve koruma ön lisans mezunları yıllardır KPSS merkezi atamadan kontenjan açılmaması nedeniyle büyük mağduriyetler yaşamaktadırlar. Ülkemizde yaklaşık 55 üniversitede faaliyet sürdüren güvenlik ve koruma ön lisans bölümü mezunları maalesef ülkemizde gereken değeri görememektedirler.  Her yıl binlerce mezun verilen bu bölümden KPSS merkezi atamada yılda sadece 5-10 gibi çok cüzi kadrolar açılmaktadır.  Buna karşın ülkemizde tüm kamu kuruluşlarında, bakanlıklarda ve bağlı birimlerinde on binlerce güvenlik görevlisi çalışmaktadır. Kamu kurumlarında istihdam edilen bu güvenlik personeli,  4d kamu işçisi ve 4b sözleşmeli memur statüsündedirler. Oysaki üniversitede 2 yıl boyunca mesleğin tüm teknik bilgilerini öğrenmiş, mesleğin teorik ve uygulamalı olarak icrasını yapan, eğitimli donanımlı ve diplomalı personelin kamuda istihdamı kamu hizmeti açısından daha verimli bir netice elde edilmesini sağlayacaktır.

Güvenlik ve koruma personeli istihdam şekli KPSS merkezi atama yerine mülakat sistemiyle olduğundan dolayı yıllarca atanamamaktalar çünkü açılan kadro sayısı ne yazık ki son derece yetersizdir. Bunun yanı sıra Kamuda Mülakatla alımlarda 30 veya 35 yaş şartı nedeniyle yüzlerce bölüm mezunu kişiler hakları olan kadrolara başvuru yapamamaları, içlerinde mühendis, sağlıkçı, Adalet mezunu ve daha nice bölüm mezunlarının son çare olarak bu meslekte çalışmak istemeleri, Güvenlik ve koruma bölümü mezunlarının iş bulma şansını neredeyse bitirmiştir. Bu sene ocak ve mart aylarında gelir idaresi başkanlığı 337, Adalet Bakanlığı 625, Tarım ve orman bakanlığı 40, Adalet bakanlığı 40, adlı tıp Kurumu 30 ve Göç idaresi başkanlığı 1215 4b sözleşmeli güvenlik ve koruma memuru alım ilanı yayınlanmıştır. Ancak yaş engelinden dolayı yaş şartına takılan bölüm mezunları bu ilanların hiçbirine başvuru yapamamaktadırlar. Mezun oldukları mesleğe mülakatlı sistemde çeşitli şartların konması nedeniyle bölüm mezunları olarak ilanlara başvuru bile yapamazken bu meslekle hiç alakası olmayan kişiler sözleşmeli memur olmuşlardır.

O nedenle Bakanlığa aşağıdaki soruları sordum.

1. 2020 – 2021 yıllarında Kamuya toplam kaç güvenlik ve koruma ön lisans bölümü mezunu ataması yapılmıştır?
2. Güvenlik ve Koruma ön lisans mezunlarının yıllardır kangren haline gelmiş kadro sıkıntısının çözüme kavuşması konusunda herhangi bir çalışmanız var mı?
3. Malumunuz üzere kamu kurumlarında istihdam edilen güvenlik personelinin %99’u ilgili mesleğin okulunu okumamıştır. Elinde mesleğin diplomasi olmayan, dışarıdan 15-20 günlük bir kurs sonucu özel güvenlik sertifikası alan bireyler Kamu kurumlarında istihdam edilmektedirler ve söz konusu güvenlik personeli, 4d kamu işçisi ve 4b sözleşmeli memur statüsünü elde etmekteler. Diğer tarafta ilgili mesleğin okulunu okumuş, eğitimini detaylı şekilde görmüş, mesleki diplomasını alan binlerce mezunun ataması yapılmamaktadır. Dolayısıyla Üniversitelerde yıllarca emek veren hem maddi hem manevi zorluklar çeken ve bu konuda uzmanlaşan güvenlik ve koruma ön lisans mezunları liyakat kavramı çerçevesinde çalıştırılması daha adil bir davranış olmaz mı?
4. Yakınlarda söz konusu bölümlerden mezun olan kişiler için kadro açmayı düşünüyor musunuz, ya da bu konu ile alakalı herhangi bir çalışmanız var mı?
5. Mülakatla alımlarda 30 veya 35 yaş şartı nedeniyle yüzlerce Güvenlik ve Koruma ön lisans mezunu kişiler hem KPSS puanıyla atanamazken hem de hakları olan kadrolara başvuru yapamamaktalar. Söz konusu mağduriyet ile alakalı bir çalışmanız olacak mı?
6. Güvenlik ve koruma personeli istihdam şekli KPSS merkezi atama yerine çoğunlukla mülakat sistemiyle yapılmaktadır. Özel Güvenlik ve Koruma Bölümü mezunları dururken diğer bölüm mezunları tercih edilmesi sizce doğru bir uygulama mıdır? Bu durum ilgili mesleğin okulunu okumuş eğitimini detaylı şekilde görmüş mesleki diplomasını alan mezunlara karşı büyük haksızlık teşkil etmez mi? ” ifadelerini kullandı.