Yeşili koruyamamanın faturasını sanayileşmeye kesmek doğru değil!

Eskişehir merkezli Şehir Gazetesi Yazarı Murat Keskin, Bursa’da yeşili koruyamama konusunda sanayileşme ve nüfus artışını mazeret olarak sıralayan ve Eskişehir için “Birkaç projeyle algı oluşturmuş şehir” ifadesini kullanan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

Keskin, yazısında farklı illerden örnekler göstererek sanayileşme ve nüfus artışı konularının belediyenin yeşili koruyamama sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını söyledi.

Aktaş’ın Bursa’da yeşilin yok oluşu eleştirileri ile ilgili savunma yaparken Eskişehir için kullandığı ifadelerin kentte bugüne kadar görev yapmış bakanlara, belediye başkanlarına, valilere, milletvekillerine ve en başta da çevre konusunda oldukça duyarlı olan Eskişehir halkına yapılmış bir haksızlık olduğunu dile getiren Keskin, Aktaş’ın Eskişehir ile ilgili sözlerini hatırlatarak “Kedinin ulaşamadığı ciğere siteminden başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

Keskin, yazısında Aktaş’ı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın Eskişehir’e kazandırdığı Dede Korkut parkına davet etti.

Keskin’in konuyla ilgili yazısı şöyle;

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bursa, beton Bursa oldu. Bursa’yı alacağız ve Eskişehir’de yaptığımız gibi yeşili biz getireceğiz” açıklaması üzerine komşu il Bursa’nın ana gündem konusu Eskişehir oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına en sert tepki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan geldi. Bursa Olay Gazetesine konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın açıklamaları şu şekilde:

“Evet, Bursa çok sanayileşti. Evet, Bursa eskisi kadar yeşil değil. Evet, Bursa ciddi nüfus artışıyla beraber imar alanları olarak çok ciddi büyüdü. Ama gelinen bu süreçte tüm yönetimlerin, geçmişteki tüm süreçlerin muhakkak etkisi var. Şunu da iddialı olarak söylüyorum, Bursa Türkiye’nin hâlâ yeşil konusunda en iddialı şehirlerinden bir tanesidir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘Eskişehir’ örneğini vermiş, ama çok ilginç örnek geldi. Birkaç projeyle algı oluşturmuş şehirleri bir başka şehir için örnek göstermenin çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum.”

Sizlere Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın açıklamalarından kısa bir kesit aktardım. Kılıçdaroğlu’nun Eskişehir örneğine karşılık Aktaş’ın yaptığı açıklamalar sonrasında Bursa kamuoyunda Eskişehir ismi gündeme oturmuş durumda.

Bir Eskişehirli olarak Alinur Aktaş’ın açıklamalarının bendenizin nöronlarına dokunduğunu söylemek isterim.

Eskişehir’in doğal yapısını ve yeşil alanlarını korumasını konusunun bir algı olduğunu, Bursa’nın bu konuda farklı olumsuzluklara maruz kaldığını ifade eden Sayın Aktaş’a bu köşeden seslenmek isterim:

Mazeret olarak Bursa çok sanayileşti diyorsunuz. Adımbaşı denilebilecek şekilde Bursa’nın her yerine ufak ufak Sanayi Bölgeleri yaparsanız bunun adına da sanayileşme derseniz yanlış yaparsınız. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Türkiye’nin en büyük sanayi bölgesi olması ünvanıyla bu konuda en güzel örnektir. Her ne kadar Eskişehir’deki bazı iş bilmezler mevcut Organize Sanayi Bölgesi dururken tarım arazilerimize yenisi yapmak istiyorsa da duyarlı Eskişehir halkı Allah’tan bu kişilere geçit vermiyor. Çarpık sanayileşmenin önüne geçmek adına Eskişehir bu konuda çok önemli bir modeldir.

Demek ki neymiş?

Yeşili koruyamamanın faturasını sanayileşmeye kesmek doğru değilmiş!

Mazeret olarak nüfus artışına bağlı olarak açılan yeni imar alanlarını söylüyorsunuz. 2019/2020 nüfus artışında Bursa yüzde 1,5 artış oranıyla Eskişehir’in önünde. Lakin bu da mazeret olamaz. Türkiye’nin tartışmasız en yeşil kenti olan Muğla’daki nüfus artış oranı 1,79 ile Bursa’nın oldukça üzerinde.

Demek ki neymiş?

Yeşili koruyamamanın faturasını nüfus artışına kesmek de doğru değilmiş.

Eskişehir’e ithafen ‘birkaç projeyle algı oluşturmuş şehirleri bir başka şehir için örnek göstermek sağlıklı olmaz’ ifadesine ne demeli?

Bu tanım

Eskişehir’de bugüne dek görev yapmış Bakanından Belediye Başkanlarına, Valisinden Milletvekillerine kadar büyük bir haksızlık değil midir?

En başta da çevre konusunda oldukça duyarlı olan Eskişehir halkına yapılmış bir haksızlık değil midir?

Bendenize sorarsanız kedinin ulaşamadığı ciğere siteminden başka bir şey değildir?

Ne diyelim?

Sayın Belediye Başkanımızı en kısa zamanda Dede Korkut parkına bekleriz…

(Bu vesileyle Dede Korkut Parkı’nı Eskişehirlilere kazandıran Prof. Dr. Nabi Avcı’ya bir kere daha teşekkür ederiz.)”