Zirvede Haber

SOL Parti Sizi Bekliyor!

SOL Parti Sizi Bekliyor!

“Türkiye’nin emekçilerini çatımız altına birleşmeye çağırıyoruz!” bu sözler SOL Parti Bursa İl Başkanı Uğur Kurt’a ait. Kadın Komisyonu Serpil Namalan, Emek Komisyonu Barış Kalkanlı ve Eğitim Komisyonu’ndan Barış Dinga ile gazetecilerin karşısına geçen İl Başkanı Uğur Kurt 1. yıllını kutlamaya hazırlanan Sol Parti’nin hedef ve ilkelerini basın ile paylaştı.

Paylaşılan Bildirilerde;

Sömürü, Baskı Düzenini Topyekun DEĞİŞTİRELİM Açlık, Sefalet, Karanlık Son Bulsun

SOL Parti halkın acil sorunlarına sahip çıkmak, bu tek adam diktası altındaki karanlık düzeni değiştirmek için bir yürüyüş başlatıyor. Halkı sokakta aç bırakan, salgında, depremde öldüren bu zulme son vermek, haraminin iktidarını yenmek için birlikte yürümeye çağırıyoruz. Bu ülkenin gençleri, kadınları, işçileri, tüm emekçileri hayatlarından memnun değil. Bir avuç sömürücü zorba dışında kimse bu gidişattan memnun değil. Kimse bu ülkede mutlu değil.

Bu sömürü, baskı düzenini değiştireceğiz! Değiştirmek için birleşelim!

Görülüyor ki iktidar halkın sorunlarını çözemiyor. Aksine iktidardakiler her gün derinleşen krizin kaynağı durumundalar. Zorbalıkla, baskıyla, halkı sindirerek iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yönetemiyorlar, çözülüyorlar, tel tel dökülüyorlar.  Ekonomideki çöküş, Albayrak’ın gizemli istifası… Tek adamdan mucize bekleyerek, kabine değişikliği yaparak bu sorunu çözemezler. Çünkü, asıl sorun bu rejimin kendisinde, asıl sorun bu ucube tek adam rejimin kendisinde, asıl sorun bu sömürü düzeninin kanlı çarklarında…Çözüm, toptan değiştirmekte…

Mücadelemiz haraminin saltanatını,  yobazın karanlığını toptan değiştirmek için!

Türkiye, 20 yılı bulan siyasal İslamcı rejim altında çok yönlü sorunlar yumağıyla karşı karşıya. Bu sorunlardan ülkeyi kurtarmak, gerçek bir değişim gerçekleştirmek dışında bir çözüm yolu yok. Bu sorunlar sistemin makyajlanmasıyla, çokça söylendiği üzere salt parlamenter sisteme dönüşle çözülemez. Köklü sorunlarımız köklü bir dönüşümle çözülebilir.. SOL Parti, bu karanlığın kökünü kazıyacak bir devrimci dönüşüm için, ülkemizi aydınlığa çıkaracak SOL bir değişim için harekete geçiyor.

Tek Adam Gidecek Halk Yönetecek

 Tek adam rejiminden ülkemiz kurtarılmalı. Tek adam rejiminden çıkış ve gerçek demokrasinin kurulması için anayasa, siyasi partiler ve seçim yasaları, özgürlükçü bir anlayışla yenilenmeli. Demokrasi sadece seçim değildir, demokrasi Parlamentonun işlevlenmesiyle sınırlı bir şey de değildir. Yıllardır bu ülkeyi, halk adına yönettiler. SOL Parti, halkın yönetme ve karar verme süreçlerine katılabildiği ve giderek kendi kendini yönetebileceği bir demokrasiyi, dolayısıyla gerçek bir halk demokrasisini kurmak için mücadele eder.

Lami Cimi Yok Özel Hastaneleri, Okulları Özelleştirilen Kamu Varlıklarını Vurguncu Müteahhitlerini Servetlerini Kamulaştıracağız

Fabrikaları, yer altı yer üste zenginlikleri her şeyi sattılar. Hastaneleri, okulları özelleştirdiler. Parası olanın hayatta kaldığı parası olmayanın salgında öldüğü bir düzen kurdular. Bu düzene son vereceğiz. SOL Parti, özel hastaneleri, özel okulları kamulaştırılması için mücadele edecek. Halkın olanı, halka ait olanı halka geri vermek, halkın vergileriyle zenginleşen vurguncu müteahhitlerin, kamu kaynaklarıyla beslenen tarikatların halktan aldığı her şeyi geri almak için bu mücadeleyi birlikte yürütelim. Bunların hepsi halkındır, kamulaştıracağız, yine halkın olacak.

Tarikatlar Kapatılacak Laiklik Gelecek

Türkiye tarikatların, cemaatlerin yönettiği bir ülke olamaz. Her tür pisliğin merkezi haline gelmiş tarikatlar kapatılmalıdır. Devlet içindeki tarikat-cemaat kadroları tasfiye edilmelidir. Eğitim başta olmak üzere devlet laiklik temelinde yeniden kurulmalıdır. Laiklik yoksa karanlık var, laiklik yoksa din sömürüsü var. Halkın dini duygularını sömüren meczupların Ortaçağı karanlığını yeneceğiz, laik bir ülke kuracağız.

Sermayenin Tahakkümüne Sona Erecek İşsizlik ve Yoksulluk Bitecek

Açlık var, yoksulluk var, işsizlik var. Çünkü fabrikalar kapatıldı, köylü üretemez hale geldi. Kölece çalışma koşulları dayatıldı. Tüm bunları değiştireceğiz. Fabrikalar açılacak, toprak işlenecek… İşçiler, köylüler ürettiği hakkında söz ve karar sahibi olacak. Kölece çalışma koşulları sona erdirilecek, sermayenin azgın sömürüsüne son verilecek. İşsizlik, yoksulluk, açlık bitecek. Sermayenin tahakkümünü yeneceğiz.

ABD, NATO, Emperyalist Tekeller Gidecek Tam Bağımsızlık Gelecek

Türkiye’yi ekonomisiyle, siyasetiyle emperyalizme tam bir bağımlılık içine soktular. Bugün doğanın talanından gıda üretimine her alanda emperyalist tekellerin işgali ile karşı karşıyayız. ABD ve NATO üsleri ülkenin dört bir yanına konuşlanmış durumda. Tam bağımsızlık mücadelesi sahte kabadayılanmayla değil devrimcilikle mümkün. ABD’nin, NATO’nun tüm askeri üslerini kapatılmalı, ekonomik bağımlılığa son verilmeli, emperyalist şirketlerin elindeki her şeyi alıp hepsi ülkemizden kovulmalı. SOL Parti, tam bağımsızlık mücadelesinin kararlı sürdürücüsü olacak.

Kurucu Olan Halktır Halkın Örgütlü Gücüdür BAŞARACAĞIZ

Türkiye’yi, bu siyasal İslam belasından kurtarıp eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, laiklik temelinde yeniden kuracağız. Yeniden kurucu güç halktır, halkın örgütlü gücüdür. Bunu başaracağız. Bunu birlikte başaracağız. Geleceği için mücadele eden gençler, ürettiğinin karşılığını almak isteyen köylüler, emeğinin çalınmasına hayır diyen işçiler, özgürlük için sokakları dolduran kadınlar… Tüm emekçiler, yurtsever emekçi milyonlar birleşelim. Umut başka yerde, başka güçlerde değil. Tek umut halkın örgütlü gücünde. Örgütlü gücümüzle bu karanlığı, bu kötülüğün iktidarını, bu harami saltanatını yıkalım.

Eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin ülkesini kuralım. Değiştirmek İçin Birleşelim

Bunca kötülük, bunca zorbalık son bulsun. Sağın her türünün gerici karanlık fikirlerinin çocuklarımızın geleceğini kuşatmasına izin vermeyelim. Bu ablukayı dağıtmak için, Türkiye’nin devrimci demokratik geleceğini kurmak için birleşelim.

Biz SOL Parti olarak bu kararlılıkla yürüyoruz. Değiştirmek için mücadele edeceğiz. Bu mücadelede birlikte olalım.

SOL’da birleşelim, örgütlenelim örgütlü gücümüzle DEĞİŞTİRELİM. YAŞAMAK İÇİN DEĞİŞTİRELİM!

 Kadınlar SOL Parti’de Birleşelim

Hayatı Değiştirelim İslamcı ve faşist iktidar bloku mevcut siyasal, ekonomik ve toplumsal ortamı yaratırken bastığı en önemli zeminlerden biri kadınlar. Bizlerin adına, varlığına, haklarına, hayatlarına savaş açtılar. Yaşamlarımızı fıtrat-fetva-şiddet sarmalı içerisine hapsetmek isteyen gerici ve kadın düşmanı söylem ve politikalarla örülmüş yeni bir toplumsal cinsiyet rejimi kurdular. Bu politikaların sonucu giderek artan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleridir.

Bugün pandemi sürecinde artan şiddetle birlikte ön plana çıkan noktalardan birisi de bakım emeğidir. Sağlık, eğitim, süpermarketler, çocuk ve yaşlı bakımı ve ev içi görünmeyen emek… Yani kadın emeğinin yoğun olduğu alanlar. Kadınlar bu alanlarda yüksek riskte, güvencesiz ve düşük ücretlerle çalıştırılıyorlar.

Tüm bunların değişmesi için toplumsal yeniden üretimin toplumun temel taşı olarak tanınması ve insan hayatının gelişmesinde gerekli olan her şeyin kamu tarafından karşılanması için mücadele edeceğiz.

Haklarımızı, hayatlarımızı, geleceğimizi gerici karanlığa teslim etmeyeceğimizi haykıran bir barikatı direnç ve mücadele ile kurduk. Bu direnç ve mücadeleyi politik, örgütlü ve kurucu bir perspektifle büyüteceğiz.

Gerici ve cinsiyetçi toplumsal cinsiyet rejimini bütünlüklü bir kavgayla yıkacağız. SOL, Devrimci Feminist Politikayı Birlikte Kuralım Birlikte Değiştirelim Şiddete maruz bırakılan, yaşamları çalınan kadınların can güvenliğinin sağlanması, erkek şiddetine son verecek önlemlerin alınması son derece acildir.

6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi, hiçbir bahaneye yer bırakmayacak şekilde uygulanmalıdır. Kadınların her tür ezilme biçimi ve her düzeyde erkek egemenliği ortadan kaldırılmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak her türlü önlem alınmalıdır.

Cinsel kimlik ve cinsel yönelim temelli ayrımcılık ortadan kaldırılmalıdır. Kadınlar olarak taleplerimiz etrafında yürüteceğimiz topyekûn bir mücadele için SOL’da birleşelim. Laik, özgür, eşit bir yaşamı, bir ülkeyi inşa edecek sol, devrimci ve feminist bir politikayı birlikte kuralım.

Özgürce ve korkusuzca yaşayabileceğimiz bir toplumsal hayatı kurmak için bu gerici rejimi birlikte değiştirelim.

Sol Parti ödenmeyen ücretleri ve tazminatları için mücadele eden Somalı ve Ermenekli madencilerin, ülken pek çok yerinde hak mücadelesi veren, yolumuzu aydınlatan bu ülkenin gerçek sahiplerinin, hayatı yaratan emekçilerin direnişlerini selamlıyoruz.

Ülkede yaşanan her kritik dönemeç ya da olağan dışı durumu işçilerin aleyhine bir dizi programı hayata geçirmek için fırsat bilen hükümet şimdi de Covid-19 pandemisiyle beraber yine gözünü işçilerin cebine dikmiş durumda.

Pandemiyle beraber derinleşen kriz, Türkiye ekonomisinin de ne kadar kırılgan olduğunun bir kes daha gözler önüne serdi. Ortaya çıkan bu ekonomik durgunluk döneminde memnuniyetsizliklerin giderilmesi noktasında doğası gereği hükümetin tercihi, gücü oranında sermayeye can suyu olacak, işçilere ise canı pahasına çalışmayı dayatacak bir dizi program oldu.

Öncelikle adına “Kısa Çalışma Ödeneği” denen, işçinin büyük oranda kendi maaşını kendi cebinden ödediği bir sistem hayata geçirildi. Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalanabilen işçilere devlet, büyük oranda işçilerin maaşlarından yapılan kesintiyle oluşturulan işsizlik sigortası fonundaki paradan ödeme yapıyor. Böylelikle olası işsiz kalma durumunda işçiler, alacakları işsizlik maaşını şimdiden tüketmiş oluyor, sigorta primleri eksik yatıyor. Ayrıca pek çok işletme bu ödenekten faydalanırken, yerine getirmesi gereken, işçiyi kısa çalıştırma yükümlülüğünü yerine getirmeyip, işçiyi tam süreli çalıştırmaya, hatta fazla mesai yaptırmaya devam ediyor.

Böylelikle Kısa Çalışma Ödeneği işçinin sağlığını gözeten bir önlem olmak yerine, patronlara kaynak aktarmanın bir yolu haline geliyor. Yine pandemi süresince işten çıkarma yasağı lafta kaldı. İşçiyi ücretsiz izne çıkarabilmeye olanak tanıyan düzenleme sayesinde pek çok işçi fiilen gelirinden yoksun bırakıldı. Yine aynı düzenlemede “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler” ifadesine dayanarak işçi tazminatsız işten çıkartılabiliyor.

Ayrıca iktidar, pandemi koşullarını bahane ederek işçi direnişlerini, grevleri erteleyebiliyor, pandemi sürecini fırsat bilerek kendi emek karşıtı ajandasını işletmeye devam ediyor. Derinleşen ekonomik kriz emekçilere, yeni zamlar, yeni vergiler, alım gücünün azalması, güvencesiz ve geleceksiz çalışma şartlarının dayatılması olarak geri dönüyor.

Ülkedeki genç işsizlik %25.9 gibi rekor bir düzeyde izliyor. Gençler, bu ülkenin eğitimli emek gücü, ülkeden beklentilerini kesmiş bir şekilde umudu yurtdışında arıyor. Yine AKP iktidarı döneminde ülke koca bir işçi mezarlığına dönüşmüş durumda. 18 yıllık AKP iktidarı döneminde 25 bin 716 işçiyi, iş cinayetlerinde kaybettik.

Şimdi bir de kesintisiz 18 yıldır kendileri iktidar değillermiş gibi, kamuya ait kuruluşları özelleştirmemişler, köylüyü üretemez hale getirmemişler, yap-işlet-devret adı altında halkın cebindeki parayı sermayeye peşkeş çekmemişler gibi halkı önümüzdeki dönem acı reçetelere göğüs germeye davet ediyorlar. Bizler, ülkenin tüm emekçilerini bu davete icabet etmemeye davet ediyoruz. Krizi bizler çıkarmadık, faturasını da ödemeyeceğiz!

Pandemi süreci Türkiye kapitalizminin ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne sermesi açısından adeta bir turnusol oldu. Çarkların dönmeye devam etmesi için veriler saklandı, halk sağlığıyla oynandı. Hakikati savunan meslek odaları hedef haline getirildi. Tüm bunlar işçilerin ve ailelerinin canı pahasına sermaye sınıfının kasaları dolsun diye yapıldı.

Bizler tam da bunun için, kamucu sağlık hizmetinin hayata geçirilmesi, sermayeyi değil emekçiyi gözeten politikaların hayata geçirilmesi için toptan değiştirelim diyoruz! İşsizliği, Gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak, sendikalaşmanın ve emekçilerin örgütlenmesinin önündeki engelleri kaldırmak, özelleştirmenin karşısına kamulaştırmayı hayata geçirmek için toptan değiştirelim diyoruz. Sermayenin tahakkümüne son vereceğimiz emeğin Türkiye’sini yaratmak için toptan değiştirelim diyor ve tüm emekçileri bu çağrıya omuz vermeye davet ediyoruz.

AKP İktidarı eğitimi dinselleştirme doğrultusundaki uygulamalarına son hızla devam ediyor. İktidar, Ensar, Tügva v.b vakıf, dernek ve tarikatları eğitim kurumlarının parçası haline getirmiştir. Diğer yandan kamu okullarına ayrılan kaynaklar her geçen gün azaltılmakta, özel okullar teşvik edilmekte, parası olan okusun zihniyetiyle eğitimde acımasız bir ticarileşme, piyasalaşma AKP eliyleyaşanmaktadır. Bugün eğitimde yaşanan devasa sorunlara eklenen pandemi kaynaklı sorunlar, herkes için hak olan eğitimi giderek erişilmez hale getirmiştir. Bu doğrultuda Sol Parti İl Eğitim Meclisi olarak eğitimdeki sorunlara dair aşağıdaki çözüm önerilerimizi halkımızla paylaşmak istiyoruz.

1) Tüm özel okullar kamulaştırılmalıdır.

2) Başta tarikat ve cemaat yurtları olmak üzere tüm özel yurtlar kamulaştırılmalıdır.

3) Okullardaki tarikatçı ve partizan atama ve kadrolaşmalar sonlandırılmalıdır.

4) Pandemi kaynaklı risklerin ortadan kaldırılması için ivedilikle eğitime kaynak aktarılmalı, önlemler hızla

alınarak yüz yüze eğitim başlatılmalıdır.

5) İhtiyacı olan her öğrenciye, her ay düzenli olarak eğitim desteği sağlanmalıdır. Tüm öğrenciler için ücretsiz

yemek ve ulaşım desteği verilmelidir.

6) Öğrencilerin uzaktan eğitime erişim için ihtiyaç duydukları bilgisayar, tablet ve TV ihtiyacı ücretsiz olarak

dağıtılmalı, internet erişimi için sınırsız ve ücretsiz internet erişimi sağlanmalıdır.

7) Sınıf mevcutları azaltılmalı, bunun için derslik sayısı artırılmalıdır.

8) Öğretmen atamaları hızla yapılmalıdır. Şimdi değilse ne zaman?

9) Okullardaki sağlık ve temizlik emekçilerinin sayısı artırılmalıdır.

10) Eğitim emekçilerine ve öğrencilerine ücretsiz ve düzenli testler yapılmalıdır.

SOL PARTİ olarak geleceğimizden ve umutlarından vazgeçmeyen herkesi; Bizim olan okullara sahip çıkmaya çağırıyoruz. Laik ve kamusal eğitim mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz. Yaşasın bilim, yaşasın laiklik. Bu mücadele çocuklarımızın umutlarına sahip çıkma mücadelesidir. Onlar bir avuç, bizler milyonlarız. Birlikte başarabiliriz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ