Zirvede Haber

Türkiye’nin Kurtuluşu Bu Sistemdi… Eskiye Dönüş Olmaz…

Türkiye’nin Kurtuluşu Bu Sistemdi… Eskiye Dönüş Olmaz…
Hayriye TURGUT/SONHABER16.COM Büyük Birlik Partisi’nin 26 yıllık siyasi hayatında, ülke çıkarları konusunda her türlü işbirliğini yaptıklarını hatırlatan Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, yeni hükümet sisteminden Bursa’nın kentleşme sorunlarına kadar birçok konuyu SONHABER.COM’a değerlendirdi.
 
23 Haziran 2018 yılında yapılan genel seçimde Cumhur İttifakı içinde yer aldınız. Geçen süreçte yeni sistemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Kurulduğumuz günden bu yana Türkiye’nin menfaatleri doğrultusunda ne varsa, onunla birlikte hareket ettik. Bu bizim partimizin çıkarları karşısında olsa da biz milletimizin yanında yer aldık. Refah-Yol hükümetimize verdiğimiz destek, 28 Şubat post-modern darbesine karşı vermiş dolduğumuz mücadele ortada, ondan sonra 15 Temmuz hain darbe girişiminde Büyük Birlik Partisi’nin ve alperenlerinin duruşu da. Ülkemize ve Türk cumhuriyetlerine ve İslam coğrafyasındaki mazlum milletlere katkı sağlaması noktasında her türlü işbirliğinin içinde yer aldık. Dolayısıyla son süreçte de Türkiye’deki yönetim sisteminde bir değişiklik ile şimdi artık bizler, şunu kabul ediyoruz ki, Cumhur İttifakını ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bundan sonraki sürecimiz devam edecektir. Tabiî ki, bu sistemin eksiklikleri olacak, aksaklıkları fazlalıkları olacak. Ama kendi toplumumuza, kendi insanımıza ve insanımızın öz değerlerine uygun bir halde bu mekanizmalarda eninde sonunda doğru bulunacak. Biz Cumhur İttifakı’nın ruhuna sadık kalmak kaydıyla Cumhur İttifakı’nın yanında yer aldık. Türkiye’nin daha iyi yönetilmesi Anadolu inanının bu ezilmişlikten ve tükenmişlikten ayağa kalkabilmesi noktasında bu ittifakın daha iyi şeyler yapabileceğini düşündük ve bu ittifakın yanında yer aldık. Bir de tabiî ki, şunu söylemiyorum; bu ittifakın karşısında olanlar şöyledir-böyledir demiyorum.
 
BÜYÜK BİRLİK BULUŞMALARI
 
Ancak BBP özgün kimliği, özgün yaklaşımıyla kendi siyasi hareketini devam ettiriyor. İşte bu hareketini devam ettirirken de, önümüzde -bizim tahminlerimize göre- 2023 yılına kadar herhangi bir seçim yok. Neticede TBMM’de grubu bulunan partiler bunu söylüyor. İktidar da bunu söylüyor. Bizler de ‘bayrak düştüğü yerden kalkar’ anlayışıyla yeniden bir şahlanışı gerçekleştirmek adına 8 bölgede ‘Büyük Birlik Buluşmaları’ adı altında toplantılar yapmaya karar verdik. Amacımız siyaset yoluyla insanlarımıza uzanan ellerin yeniden tutulması, siyaset yoluyla hizmetlerin daha da fazlalaştırılması, otokontrolün sağlanmasının önünün açılması.
 
Dolaysısıyla bu noktada biz inşallah milliyetçi, muhafazakar, vatanını milletini seven, vatan hainlerinin dışında herkesle bir araya gelmeyi düşünüyoruz. İsmimiz Büyük Birlik hedefimiz de bu. Bu noktada, Türkiye’nin 8 bölgesinde birlik beraberliğimizi pekiştirecek insanlarla bir araya gelmeyi planlıyoruz.
 
BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, sonhaber16.com Haber Müdürü Hayriye Turgut’a ülke gündemine dair özel açıklamalarda bulundu.
 
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
 
Yeni sistemde gözlemlediğiniz aksaklıklar, sorunlar var mı?
 
Büyük Birlik Partisi olarak kurulduğumuz günün hemen akabinde ‘Bizim Türkiyemiz’ diye bir kitapçığımız vardı. Aslında bir parlamenter sistemin dışında, başkanlık sistemine yakın bir sistemi öneriyorduk. Ancak, bu sistemi önerirken mutlak olmazsa olmazımız, Siyasi Partiler Kanunu ve seçim sisteminin değiştirilmesiyle birlikte bu paketin gelmesi gerekiyordu. Şimdi siz, sadece başkanlık sistemini getirirseniz, yanında yine parlamenter sistemin defolarından olan Siyasi Partiler Kanunu’nu ve seçim sistemini değiştirmezseniz, aslında amaçladığınız o yönetimdeki hızlılığı, verimliliği, yönetimdeki kaliteyi de sağlayamazsınız.
 
Seçim sisteminin mutlaka değiştirilip, demokratik ve adaletli hale getirilmesi lazım. Siyasi Partiler Kanunu’nda seçim barajı başta olmak üzere, çünkü yeni sistem artık 50+1 gerektiriyor. Dolayısıyla seçim barajının mutlak süreçte kaldırılması lazım. Bu eksikliklerin giderilmesini ifade ediyoruz. Yönetimlerin ana unsuru, devletin ve milletinin özgürlüğünü ve refahını sağlamaktır. Bunları sağlayabilecek etkinlikte ve yetkinlikte denge denetlemeyi de oluşturacak bir yanın acilen kurulması lazım. Bu eksiklikleri zaten Cumhurbaşkanımız ve yönetimi de görüyor ki, bu konuda bir çalışma başlatmış durumdalar. Bu sistemden tekrar parlamenter sisteme dönüleceğini düşünmüyorum; bireysel anlamda söylüyorum bunu.
 
Tabi ki, partili cumhurbaşkanı olması da bu sistemin güvenilirliğini ve inandırıcılığını ve bu sistemle ilgili olan endişeleri artırıyor çok doğal olarak. Çünkü mekanizmanın içinden bir hükümet çıkmasından ziyade mekanizmanın içersinden millet direk olarak kendini yönetecek olan bir başkan seçiyor. Biz Büyük Birlik Partisi olarak, seçilecek başkanın yanında aynı zamanda başkan yardımcılarının da seçilmesini istiyoruz.
 
DEMOKRASİNİN ZENGİNLİĞİ
 
Büyük Birlik Partisi yeni oluşumlara nasıl bakıyor?
 
Davutoğlu ve Babacan’ın girişimleri var. Ben sol cenahtan da bu tür oluşumların önümüzdeki süreçte oluşacağını düşünüyorum. Neticede, bölücü unsur olmamak kaydıyla vatanın ve milletin bütünlüğüne karşı olmamak kaydıyla siyasi partiler kanunu açık. Bizlerin, bu konuda olumlu ya da olumsuz yorum yapmamız söz konusu olmaz. Ama biz bunların daha fazlalaşacağını düşünüyoruz. Bunlar demokrasinin zenginliği.
 
BURSA KENDİSİNE KURTARICI BEKLİYOR
 
Uzun yıllar Bursa’da yerel ve genel siyaset yapıyorsunuz. Bir dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na da aday oldunuz. Bursa’nın bugününü nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Nüfus arttı, sanayi gelişti, çevre daha çok kirlendi, yaşam kalitesi daha da azaldı. Kentleşme ile ilgili ciddi sorunlar yaşıyoruz. AK Partili siyasilerle konuştuğumuzda başarısızlık konusunda bunları kendileri de ifade ediyorlar. Bursa’nın yerlisi olarak Bursa aslında, siyaseten ve yaşanabilir bir kent olma adına kendisine kurtarıcı bekliyor. İnşallah bu kurtarıcı Büyük Birlik Partisi’nden çıkacaktır. Beklediği bu kurtarıcının özellikleri de şu, hiçbir yere diyet borcu olmayacak, Bursa’nın marka şehir olabileceğine inanmış bir kişinin olması lazım. Bursa’nın iyi yönetilemediğini düşünüyorum yıllardan beri.
 
Bursa ekonomik ve sosyal anlamda hak ettiği değeri alamıyor. Bursa’nın çok daha ehil ellerde yönetileceğini düşünüyorum. Bursa’nın ulaşım sorunu öncelikli. Bu sorunun çözümü için ortaya konulan önerilerde çok anlamsız. Hafif raylı sistem şehri ikiye bölüyor. Bu gelişmişlik ve güvenlik sorunu oluşturuyor. Bir de İstanbul Yolu’na konulan T2 projesi var. Ulaşım sorun olmaktan çıkartılmalı. Çarpık yapılaşma mutlak suretli çözmek gerek. Ova zaten yerle yeksan edildi. Biçimsiz dikine yapılan yapılandan ziyade, insanca yaşanabilecek daha az katlı yapılara dönüştürülebilir Bursa. Yeşil şehir olarak anılan Bursa, artık Yeşil Türbesi’nden ibaret. Turizmden yeterli payını alamıyor. Basit çözümlerle çözülebilecek konular Bursa’da sorun haline gelmiş durumda. Bursa, Bursa’ya feda olacak insanlarla bulaşamıyor.
 
En güzel, en doğru hakem millettir. Milletin dediğine saygı göstermek gerekir. Biz Büyük Birlik Partisi olarak 26 yıldır bu anlayışla hareket ediyoruz. Ve inşallah önümüzdeki dönem milletimizin bize teveccüh edeceğine inanıyoruz.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ