Ercan Özel’den Kamuoyuna; “Hakkımdaki İddialar Gerçek Dışıdır”

“Şu günlerde iktidara yürüyen İYİ Parti, kurulduğu ilk günden itibaren en çok iftiraya ve haksız suçlamalara uğrayan parti konumundadır. Başta Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener olmak üzere, birçok milletvekilimiz ve İl Başkanımız Selçuk Türkoğlu malum çevrelerce maalesef hedef alınarak iftira ve haksız suçlamalara maruz kalmıştır.” İYİ Parti Yenişehir İlçe Başkanı Ercan Özel yerel bir gazetede kendisi ile ilgili çıkan haberlere “kamuoyuna saygı ile duyurulur” başlığı ile cevap verdi.

Özel; “Bu iftira ve mesnetsiz iddiaların bir örneğini de bu gün Yenişehir’de ilçe başkanı olarak şahsım yaşıyor. Bu itibar suikastliğinin nedeni başta ülke sorunları olmak üzere, kentimizin ve ilçelerimizin birçok sorununa sahip çıkarak, yapılan yanlışları ve kanunsuzlukları korkusuzca dile getirmemizden kaynaklanıyor.

Ocak ayı Yenişehir Belediye Meclis toplantısında kanunlara aykırı olarak alınan, 3 bin 476 dönümlük taşınmaz mal satış kararını resmi belgeleriyle ve somut kanıtlarıyla ortaya çıkartmamız ve “kanunsuz iş yapmayın, durdurun” dememiz bizleri hedef haline getirdi.

Yenişehir halkının hakkını savunmak için Belediye Meclisi’nde alınan kanunsuz karara karşı olan haklı mücadelemiz ortada iken, söz konusu gazetede şahsım ve dolaylı olarak da partim hedef alınarak yazılan ve ilçede kapı kapı gezilerek dağıtılan, gazetelerin ve bundan sonra yazılacak olan yazılar ve iddiaların kimler tarafından yaptırıldığına ve yaptırılacağına ilişkin her hangi bir adres göstermeye gerek olmadığı herkesin malumudur.

Kamuoyunu aydınlatmak, özellikle şahsımı ve dolaylı olarak partimi hedef alan yazılarda ki iddialara yanıt vermek istiyorum.

• Parti genel merkezi çalışırken, il başkanlığı sahada çırpınırken yas ilan etmek size mi kaldı Sayın Özel diyerek, Gara operasyonu sonrası şehit edilen vatan evlatlarımız için bir hafta süre ile siyasi faaliyetlerimizi durdurarak yas ilan etmemizi eleştirmeniz üzerine;

Evet, yüreğimize kor ateş gibi düşen ve 13 vatan evladımızın kara toprağa verildiği GARA operasyonu nedeniyle bir hafta siyasi faaliyetlerimizi durdurma kararı aldık. Bu karar ilçe teşkilatımızın aldığı bir karardır. Nitekim partimizin bazı il ve ilçe başkanlıkları bizden günler önce benzer karar alıp, siyasi faaliyetlerini durdurdu. Türkiye genelinde bazı il ve ilçe teşkilatlarımızın almış olduğu bir süre için siyasi faaliyetleri durdurma kararına, ne genel merkezimizden ne de il başkanlıklarımızdan hiçbir teşkilatımıza olumsuz bir tepki gelmediği için bizler de bu sebeple ilçe olarak böyle bir karar aldık. Toplumumuzun bu konuda ki hassasiyeti ortada iken hükümetin şehitlerimiz konusunda bir yas ilan etmesi gerekirken, “Hiçbir siyasi hareket ve gündem vatan için can veren aziz şehitlerimizin bir damla kanından kıymetli değildir” diyerek bir hafta siyasi faaliyetlerimizi durdurmamızın, bilgilendirme eksikliği dışında kötü bir karar olduğunu düşünmüyoruz. Biz iddia edildiği gibi kesinlikle, milletin acısıyla kendimizi kamufle etmeyiz. Bizim vatan sevdamızı ve milliyetçiliğimizi kimse sorgulayamaz.

• Yenişehir Belediye Başkanı Davut AYDIN’ın yolsuzluk yaptığına dair kendisine iftira attığım iddiaları üzerine;

Ne düzenlemiş olduğum basın açıklamasında ne de farklı bir ortamda Belediye Başkanının yolsuzluk yaptığıyla ilgili en ufak bir ifadem olmamıştır. Aksine aldığı yanlış ve hatalı uygulamayı, hemen 1 hafta sonrası kendisini uyararak düzeltmeye ve yanlıştan döndürmeye yönelik girişimlerimiz olmuştur.

• Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe döneminde özel kalem müdürü iken kamuyu zarara uğratmak suçundan disiplin cezası aldığım hakkında iddialara gelince;

Köşe yazısına konu olan ‘disiplin cezası’ benim görev sürem kapsamında resmi kadrosu farklı bir birimde yer alan ancak, özel kalem müdürlüğünde görevli bir personelin yıllık izni ile ilgili bilgim dışında yaptığı hatalı bir işlemden kaynaklı bir durumdur. İlgili personelin, şahsımın olaylarla ilgili yakından uzaktan hiçbir bilgimin, müdahilimin olmadığına, haksız yere suçlandığıma ve soruşturmaya siyasi olarak dâhil edildiğime dair resmi imzalı beyanlarına rağmen alınan yanlış bir karardır. Benim bilgim ve müdahilim kapsamında kamuyu zarara uğratmam söz konusu değildir. Şahsımın bu konuda haksız olarak suçlandığıma dair ilgili kişinin imzalı beyanı ilgili gazeteye sunulmuştur.

• Özel kalem müdürlüğü imkânlarını kişisel politik çıkar ve hırsları için kullandığına ilişkin iddiaları hakkında;

4 buçuk yıllık Bursa Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğümde hiçbir zaman iddia edildiği gibi görev yetkim dışına çıkıp, görevim nedeniyle bana verilen imkânları ne kişisel politik çıkar ne de hırslarım için kullanmadım. Şahsımın ya da Büyükşehir Belediye Başkanının makam aracını alıp TBMM’de milletvekillerine hediye dağıttığıma ilişkin iddialar, tam bir akıl tutulmasıdır. Böyle bir şeyin mümkünatı ve ispatı yoktur. Sadece bir iftiradan ve suçlamadan ibarettir. Nitekim o zaman zarfında ortaya atılan bu iddiaları dönemin Belediye Başkanı Recep Altepe’de şiddetle yalanlamıştır.

• Gelelim, farklı siyasi partilerde görev yapmam ile ilgili yapılan mesnetsiz değerlendirmelere;

Belediyecilik tecrübem ve birikimlerimden dolayı dönemin il başkanı ve milletvekilleri tarafından teşvik edilerek ve yine dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı ile de istişare ederek, anayasal hakkımı kullanarak devlet memurluğu görevimden istifa ettim ve AK Parti Yenişehir Belediye Başkan Aday Adayı oldum.

Daha sonra devlet memurluğuna geri dönmek, güç ve iktidar dan yana tavır takınmak varken, doğruları savunmak adına ve ilçeme hizmet etmek amacıyla o dönem birçok siyasi partiden ilçe belediye başkan adaylığı teklifi almama rağmen, MHP’nin ısrarlı teklifini kabul ederek, meclis üyesi adayı oldum. Partiye katılmam sebebiyle ilçede bir ilk gerçekleştiren MHP, benim ve arkadaşlarım için rozet takma töreni düzenledi ve benimle birlikte yüzlerce kişi MHP’ye geçiş yaptı. Böylelikle asıl siyasi geçmişim bu şekilde MHP saflarında başladı.

Şahsıma ihtiyaçları olduğunu söyleyen yöneticilerinin ısrarları sonucu, görev aldığım MHP için 4 yıl boyunca oldukça emek verdim. Görünen ve görünmeyen gerçekten çok büyük fedakârlıklar yaptım. Belediyecilik bilgim ve tecrübelerim dolayısıyla Yenişehir Belediye Meclisi Grup Sözcülüğü yanında Bursa Büyükşehir Belediyesi Plan-Bütçe Komisyonu Üyeliği görevlerine getirildim. Yapmış olduğum açıklama ve araştırmalar bırakın Bursa basınında haber olmayı, birçok kez ulusal basının manşetlerinde yer aldı. Tüm bunlar yaşanırken benimle birlikte partiye katılan birçok kişinin üye ve delege yapılmasına rağmen şahsımın partiye üye dahi yapılmadığımı üzülerek ve şaşkınlıkla öğrendim.

Uzun bir süre boyunca, defalarca sözlü ve yazılı olarak yaptığım üyelik başvurusu taleplerime, olumlu cevap alamayarak, önemli görevlerde bulunduğum MHP’ye üye yapılmadım. İlçede bu gelişmeler yaşanırken, MHP’nin genel merkezi nezdinde parti içinde demokrasinin tam anlamıyla işlememesi, “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazılarının kaldırılması, T.C.’nin tabelalardan silinmesi, Andımızın yasaklanması, Milliyetçiliğin ayaklar altına alınmasına rağmen tek adamlık rejimine verilen tam destek, benim bakış açıma ve siyasi görüşlerime tamamen ters düşmeye başladı. Bu noktada başta ilçemin ve ülkemin çıkarları olmak üzere yaptığım değerlendirmeler de Türkiye’nin yeni bir siyasi partiye ihtiyacı olduğunu gözlemleyerek, bu gün iktidara yürüyen İYİ Parti’nin kurucuları arasında yer aldım. Yani iddia edildiği gibi siyasi yolculuğum idealizmden uzak, pragmatizm odaklı değil aksine, ülke ve bölge çıkarları uğruna yapılan örnek bir siyasi duruş olduğuna inanıyorum.

• Büyükşehir’de özel kalem müdürlüğü görevindeyken eşime çiçekçi dükkânı açtırıp belediyenin tüm tören, etkinlik, temsil ağırlama ve ziyaretlerde bu dükkândan çiçek alımı yaptırdığım ve haksız kazanç elde ettiğime dair iddialar hakkında;

Belirtilen dönemde çiçekçi dükkânı konusunda bir ortaklığımız söz konusu olmuştur. Yaklaşık bir yıl süren ve daha sonra devrettiğimiz ortaklığımızda söz konusu işletmeden birkaç rutin çiçek alımının dışında iddia edildiği gibi Büyükşehir veya ilçe belediyelerinin tüm resmi törenlerine ve etkinliklerine çiçek alındığı iddiası doğru değildir. Şahsım adına algı oluşturmak için yapılan bir haberdir.

• Yine aynı görevdeyken devlete ait bir araziyi satın aldığıma dair iddia ile ilgili olarak;

Bırakın devlet arazisini satın almayı böyle bir girişimim dahi olmadı. Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü oradadır. Arşivlerde yerinde durmaktadır. İddia sahipleri, iddialarını ispatlamakla mükelleftir. Kendimden geçtim 3. Derece yakınlarım bile bir metre kare devlet arazisi satın almamıştır.

• FETÖ okullarından mezun olduğumu belirterek algı oluşturma çabası ile ilgili olarak;

Yazıda geçen okulun ismini kullanarak şahsıma yönelik toplumda farklı bir algı oluşturulması bir akıl tutulmasıdır. Belirtilen dönemde bu okul, tıpkı Türkiye’deki diğer okullar gibi Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklendiği ve YÖK tarafından da denklik verildiği unutulmamalıdır. Nitekim o okullarda okumuş Türkiye Cumhuriyetinde bakan, müsteşar, büyükelçi ve daha birçok üst düzey makamlarda görev yapmış ve halen görev yapan yetkililer bulunmaktadır.

Aslında çok uzağa gitmeye gerek yok. Yenişehir de binlerce kişi o dönemlerde devletimiz tarafından el üstünde tutulan daha sonra yine aynı devletimiz tarafından terör örgütü okulu olarak adlandırılan, okul ve dershanelerde, güvendiğimiz devlet adamlarımızın yönlendirmeleri ile eğitim alıp mezun olmuştur. Herkesin bu konuda ilk olarak aynaya, daha sonra en yakınlarına bakması yeterli olacaktır. O dönemde bu okullarda okumaları ve o dershanelere gitmeleri ne o evlatlarımızı suçlu yapar, ne de devletin teşvik yardımı ile eğitim almaları için evlatlarını gönderdikleri ailelerini suçlu yapar. Bu yüzden bizlere atılan bu çamurun üzerimize yapışmayacağını herkesin bilmesini isterim.

• Gelelim, şu an ilçe başkanlığı yaptığım partimin yönetimi ile ilgili saçma iddialara;

Benim ve partimin terör örgütleri ve illegal oluşumlara karşı olan duruşu ortadadır. Tavrımız sert ve nettir. İlçe yönetimimde yer alan emekli emniyet müdürümüz gerçek bir ülkücü ve katıksız bir Türk Milliyetçisidir. 2018 yılında

4. Derece emniyet müdürü iken şan ve şerefle yaptığı görevinden emekli olmuştur. Gazete köşe yazısında iddia edildiği gibi kamudan ihracı kesinlikle söz konusu değildir. Yıllarca illegal yapı ve oluşumlarla mücadele etmiş ve bunun sonucunda Devletimiz tarafından birçok başarı belgesi ile ödüllendirilmiş olan emniyet müdürümüzü bu şekilde karalamaya çalışmak hezeyanların en büyüğüdür. Bununla ilgili resmi belgelerimiz ve ispatlarımız elimizde olduğu gibi ilgili gazeteye de sunulmuştur.

• Zaman Gazetesi Yenişehir temsilcisi olarak görev yaptığım iddiasına dair;

Ne Zaman Gazetesi ne de başka bir gazetenin ilçe temsilcisi olarak asla görev yapmadım. SSK kayıtlarından ve ilçe kaymakamlık arşivinden bunun doğruluğu araştırılabilir.

• İlgili köşe yazısında şahsımın emlakçılık yaptığına dair asılsız iddialar hakkında;

Şahsımın emlakçılık mesleği ile uğraştığım tamamen iftiradır. Satış kararı alınan belediye arazileri ile ilgili benim beklenti ve planlarımın olduğunu iddia etmek tam anlamıyla komedidir. Bu iddia gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır. Hali hazırda farklı bir sektörde faaliyet gösteren bir şirketim mevcuttur.

Teşkilatımın her biriminde görev alan herkes benim için değerli ve kıymetlidir. Kader birliği yaptığım İl Başkanım Sayın Selçuk Türkoğlu ile sadece siyasi birlikteliğim yoktur. Dostluğumuz uzun yıllara dayanmaktadır. Kendisi siyasi çalışmaları ve söylemlerinin yanında kişiliği ile de örnek aldığım bir insandır. Temsil ettiğim siyasi partinin il başkanı olan Sayın Selçuk Türkoğlu göreve gelmiş olduğu tarihten itibaren yapmış olduğu başarılı çalışmalarla kentimizde İYİ Partimizin ismini daha da duyulur hale getirmiştir. İl Başkanlığı olarak çalışmalarımız Bursa sınırlarını aşmış, Genel Merkez nezdinde şuan örnek gösterilen teşkilatlar arasında olmamızı sağlamıştır. Bursa’mızın İYİ olabilmesi için birlikte çok daha büyük işlere imza atacağız. İlgili köşe yazısında birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik olarak yazılan Sayın İl Başkanımı görevden aldıracağımı konuştuğuma ilişkin iddialar komik olmakla birlikte abesle iştigaldir. Bizlerin birliğini ve dostluğunu kimse bozamayacaktır.

Tüm bunların altında yatan asıl konuya gelirsek. Şahsımla ilgili bu asılsız suçlamaların başlıca nedeni; Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın’ın ilçe merkezinin neredeyse yüzde 6 buçuğuna denk gelen belediye arazileri için hukuka aykırı olarak almış olduğu satış kararından kaynaklanmaktadır.

İlçede belediyeye ait arazi satış kararının hukuka aykırı olduğunu biz, resmi belge ve kanıtlarıyla ortaya koyarken, gerçeği yansıtmayan söylemleriyle aslında kamuoyunu yanıltan Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın olmuştur. Biz gerçekleri belgeleriyle ortaya koyup hukuksal mücadele başlatmışken, onlar bizlere alenen hakaret ederek haklı olduğumuz halde bizleri suçlamaya çalışmıştır.

Yenişehir Belediye Meclisinde Kanunsuz yolla alınan taşınmaz mal satış kararı sonrası İYİ Parti olarak bizlerin yaptığı basın açıklamasının ardından, ilçemizde Cumhuriyet Halk Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Meclis üyeleri, Yenişehir Belediye Başkanının kanunlara aykırı işlem yaptığını, mecliste bilgi vermediği halde meclis üyelerini yanıltarak, 555 parsel yer için satış kararı aldığına dair basın açıklamaları yapmıştır.

Bizlerin, dün olduğu gibi bugün ve yarın da yaşadığımız toprakları korumak ve sahip çıkmak için hukuksal ve siyasal girişimlerimiz devam edecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Bursa’yı temsil eden İYİ Parti Genel Başkan Yardımcımız ve Bursa Milletvekilimiz Sayın Ahmet Erozan, aynı zamanda Yenişehir’in de içinde olduğu 2. bölge milletvekilidir. Hukuka aykırı olarak alınan taşınmaz mal satış kararını, TBMM’de İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun cevaplandırması için verdiği soru önergesinin tek amacı, yapılan kanunsuz işlemin önüne geçerek, ilçenin ve Bursa’nın değerlerini koruma ve çıkarlarını gözetme çabasıdır.

Yenişehirli yöneticilerden isteğimiz tek şey; kanunlara uymaları ve hukuk dışı işlem yapmamalarıdır. Yaptığınız güzel ve yerinde çalışmaları her zaman alkışlıyor ve destekliyoruz. Hatta istenildiği takdirde proje katkısı sağlama ve yaşanan sorunlara çözüm üretme konusunda elimizden gelen katkıyı vereceğimizi taahhüt ediyoruz. Ama lütfen! Kanun dışı yapılan işler karşısında kafamızı kuma gömerek hiçbir şey olmamış gibi davranmamızı bizden beklemeyin. Sonuçları ne olursa olsun, bizler gerçekleri söyleyemeyecek kadar yüreksiz ve medeni cesaretsiz değiliz.

Tüm bunları kamuoyunun bilmesini istiyor ve yaşanılanları sağduyulu halkımızın takdirine bırakıyor, saygılarımı sunuyorum.” dedi.