DERTLEŞME

Deprem tahminlerime zorunlu mola!

Deprem habercisi soytarılar ve çanak tutucusu, kurnaz kendileri kadar sahtekar ve hokkabazların ifşasıdır…

25 Yılı aşkın bir süre önce, Topraklama Ölçüm Cihazı yaptım. Bilinen Ölçüm Cihazlarına ek bazı özellikler ekledim ve sürekli ölçüm yapabilen ilk cihaz benimki oldu.

Başarımı belgelemek için yola çıkmadan, finans desteğinde bulunan ki, desteği cihazın binde biridir, erken kalkıp Patent aldı…

Sorun yapmadım ve cihazın gelişimini sürdürdüm.

Cihaza Türkiye’nin önde gelen kuruluşları talip oldular, üretildi, pazarlama hatalarıyla satılmadı.

Sonra bir daha, bir daha…

Olmadımı olmuyor.

Patentim çalınmış olsada, sorun yapmayıp üretimi ve kullanılışı ile ilgili her türlü desteği verdim.

Sonuçta çaba, başarı benimdi ama, dedim ya, bir türlü olmadı.

Toprak Özgül Direnç ölçümleri yaparken, ortaya çıkan değerler bazı günler değişim gösteriyordu.

Sağlama ve karar uygulamasında benden kaynaklanan eksikler olabileceğini düşündüm.

3-4 Yıl sonra1999 Ortasını biraz geçince, ölçüm sapmalarının cihazdan değil, topraktaki enerji akışlarından olduğunu keşfettim, bedeli çok ağır oldu.

Önce17 Ağustos Yalova, 3 Ay sonra 12 Kasım Düzce Depremleri geldi, emin değildim ama, değişkenler bu depremlerle ilgiliydi.

Ülkenin elle tutulur bir fay haritası yoktu.

Kandilli ile iletişime geçtim.

Depremin önceden görülmesinin mümkün olmadığını, safece tarih ve İstatistik ile tahmin yapılabileceğini söylediler, bilgi paylaşımını kabul etmediler.

Yılmadım, 2012 Yılına kadar, Kuzey Anadolu Faylarını ölçmeye çalıştım. Tek bir fay takibinin doğru sonuç vermediğini gördüm.

Ölçümlerim Jeofizik Ders kitaplarının aksini söylüyor, depremler bağımsız gelişmiyor, Faylar birbirlerini etkiliyordu.

2015 sonrası bölgesel ölçümler için kafa yordum, kısıtlı imkanlarla, Marmara Denizi, Kuzeyi ve Güneyinde 3 Ayrı delta olduğunu, kısmen de olsa birbirleriyle haberleştiklerini gördüm.

Artık desteğe ihtiyacım vardı Çalışmalarımı önce Nilüfer, sonra Mudanya Belediyelerine aktardım, Mudanya Belediyesi kendi ekipleri olduğunu söyledi, önce yalan söyleyip geçiştirdi zannettim, sonra dolandırıldıklarını farkettim. Halen dolandırılıp, mutlu mesut geziyorlar.

Nilüfer Belediyesi ihtiyacım olan para miktarını düşük buldu, yüzlerce katını harcayıp, projeme çöreklendiklerini zannettiler, halen çılgınlar gibi para harcayıp hiç bir şey yapmıyorlar.

İl içinde çalışan Jeofizik Mühendisleri ve odalarına yaklaşıp bilgi desteği istedim.

Bir kısmı umursamadı, bir kısmı yaptıklarıma bakmadan küçümseyip, alay ettiler, tepedekiler, gazetelere çıkıp uyduruk deprem haberi ve bilgileri verip medyatik olmayı seçtiler.

Keşke yaptığım ölçümleri gizleyip, “kurşun döktüm, bakla falı baktım, şu, şu şu bölgelerde, şu şiddette deprem olacak” deseydim…

Çalışmalarım çok daha değerli olur, paraya, para demezdim…

Muskacı ve falcılar Osmangazi Belediyesinde daha akıllı davranıp, lüzumsuz bir Richter yatırımı yaptırdılar.

Kandilli her türlü bilgiyi zaten açık paylaşırken, sırf ne yaptığımı anlayamadıkları için, neden bu yatırıma girdiklerini kendileride bilmiyor.

Kurumsal destek olmayınca, ölçüm almak bile ciddi külfete dönüştü.

Sosyal medya paylaşımlarımda deprem önizleme ölçümü, deprem tahminlerim %95 doğrulukla beni çok mutlu etti…

Kısacası dostlar;

Patent çalışmalarımda oluşan bir aksaklık yüzünden, Patent Firmamı değiştireceğimden, şimdilik kaydıyla ölçümlerime ara veriyorum.