Bugün, Öğretmenler Günü kapsamında önemli bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Eğitim-İş Sendikası, Atatürk Anıtı’na çelenk sunarak, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim anlayışını ve öğretmenlere verdiği önemi bir kez daha hatırlattı. Etkinlikler, sendika bürosunda emekli olan öğretmenlere plaket takdimi ve kokteylle devam etti.
“Aydınlanma Meşalesini Daha Yükseğe Taşıyacağız”
Eğitim-İş Şube Başkanı Özkan Rona, konuşmasında, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanını kazandığı günün yıl dönümüne atıfta bulunarak, tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutladı. Atatürk’ün eğitimdeki aydınlanmacı vizyonunu ve öğretmenlere verdiği stratejik önemi vurgulayan Rona, “Başöğretmenimizin izinde, aydınlanma meşalesini daha yükseğe taşıyacağız” diyerek, eğitimdeki karanlıkları aydınlatma hedeflerine olan bağlılıklarını yineledi.
Öğretmenlik Mesleğine Yapılan Haksızlıklar ve Zorluklar
Özkan Rona, Türkiye’deki öğretmenlerin karşı karşıya kaldığı zorluklara dikkat çekerek, öğretmenlerin toplumsal saygınlığının yok edilmeye çalışıldığını belirtti. Atatürk’ün öğretmenlere verdiği rolün yalnızca ders vermekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumu aydınlatan birer lider olmaları gerektiğini ifade etti. “Öğretmen çağdaş ve aydınlanmacı olmalıdır” diyen Rona, eğitim sisteminin bir teknisyenler ordusuna dönüştürülmek istendiğini savundu.
Rona, son yıllarda okullarda öğretmenlere yönelik artan şiddet olaylarının ve mesleki itibarsızlaştırma çabalarının, eğitimdeki köklü sorunların bir yansıması olduğunu vurguladı. “Fiziksel ve psikolojik şiddete uğrayan öğretmenlerin sayısındaki artış, bu bilinçli ve planlı itibarsızlaştırma sürecinin bir sonucudur” dedi.
Eğitimdeki Ekonomik Sorunlar
Bugün öğretmenlerin, ekonomik zorluklar içinde yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çeken Rona, öğretmenlerin büyük bir kısmının düşük ücretler ve geçim sıkıntısı nedeniyle ciddi maddi sorunlar yaşadığını belirtti. Sendika tarafından yapılan araştırmaya göre, öğretmenlerin yarısından fazlası geçim sıkıntısı nedeniyle kira ödemekte zorlanıyor ve kredi kartı borçlarını düzenli ödeyemiyor. Ayrıca, öğretmenlerin çoğunluğu tasarruf yapamadığını, hatta ek iş yapmaya mecbur kaldığını ifade ediyor.
“Öğretmenlerin emeği değersizleştiriliyor, hakları daraltılıyor ve yoksulluk koşullarında yaşamaya mahkûm ediliyor” diyen Rona, “Bugün Türkiye’deki öğretmenler, Atatürk’ün ‘aydınlanma ordusu’ olarak tanımladığı bu mesleği yapmakta zorlanıyor” dedi.
Eğitimdeki Adaletsiz Politikalar ve Tek Adamcı Yönetim
Rona, son yıllarda uygulanan mülakatla okul yöneticisi atama ve tek adamcı yönetim anlayışının eğitim sistemini olumsuz etkilediğini belirtti. “Okullarda fikirlerinin alınmadığı, baskı altında çalışan öğretmenlerin sayısı giderek artıyor” diyerek, öğretmenlerin özgürce mesleklerini icra edemediklerini dile getirdi. Eğitim-İş olarak bu olumsuzluklarla mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Eğitim-İş’in Mücadele Kararlılığı
Özkan Rona, öğretmenlerin saygınlığını ve haklarını savunmaya kararlı olduklarını ifade etti. “Bu tabloyu mesleğimiz adına kabul etmiyoruz ve asla kabul etmeyeceğiz!” diyen Rona, Eğitim-İş’in eğitimdeki bu sistemli saldırılara karşı mücadelesinin süreceğini vurguladı.
Rona, “Baskılar arttıkça, saldırılar arttıkça boyun eğmeyeceğiz. Haksızlık çoğaldıkça cesaret de büyümektedir. Başöğretmenimizin izinde, aydınlanma meşalesini daha yükseğe taşımak için bir araya gelenler çoğalmaktadır” dedi.
Öğretmenler Günü’nde Çağrı: Mücadeleye Devam
Son olarak, Özkan Rona, tüm öğretmenleri Eğitim-İş’te örgütlü mücadeleye katılmaya çağırarak, “Bugünü gerçek bir bayram olarak yaşamak için hep birlikte bu mücadeleyi büyüteceğiz!” dedi ve Öğretmenler Günü’nü bir kez daha kutladı.
Eğitim-İş, tüm öğretmenlerin haklarını savunmaya, eğitimdeki adaletsizliklere karşı sesini yükseltmeye devam edeceğini bir kez daha yineledi.
- Öğretmenlerin yarısından fazlası barınma ihtiyacı için kira ödemek zorunda ve kira ödeyenlerin %64’ü kira bedelini ödemekte zorlanıyor.
- Her iki öğretmenden biri, kredi kartı borcunu ödeyebilmek için aylık gelirinin yarısından fazlasını kullanıyor.
- Her 3 öğretmenden 1’i kredi kartı borcunu düzenli ödeyemiyor.
- Öğretmenlerin yarısından fazlası yıl içinde hiç tatil yapamıyor.
- Her 2 öğretmenden 1’i, gelirinin giderini karşılayamadığını ifade ediyor.
- 4 öğretmenden 1’i geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda; ek iş yapan 10 öğretmenden 1’i ise kendi alanı dışında işlerde çalışıyor.
- Öğretmenlerin %93’ü tasarruf yapamadığını
- Eşi çalışmayan emekli öğretmenlerin %70’i yani 10 emekli öğretmenden 7’si ek iş yapmak zorunda hissediyor.
- 65 yaş üstü emeklilerin %30’u yani neredeyse 3 emekliden 1’i hala ek iş yapıyor.