“Emekliyi, İşçiyi Açlığa, Yoksulluğa, Umutsuzluğa Terk Ediyorlar”
İŞÇİDER Genel Başkanı İsmail Doru’dan Sert Çıkış: “Emeklilik Lütuf Değil, Kazanılmış Bir Haktır!”
İŞÇİDER Genel Başkanı İsmail Doru, ekonomik darboğazın en ağır faturasını emekliler ve işçilerin ödediğini belirterek hükümete çok sert sözlerle yüklendi. Doru, “Asgari ücretin altında emekli maaşı hayatın olağan akışına aykırıdır” diyerek, 2008’de yürürlüğe giren ve kamuoyunda “SSK zulüm yasası” olarak bilinen düzenleme kaldırılmadıkça emeklilere huzur gelmesinin imkânsız olduğunu vurguladı.
Hayat pahalılığının emekliyi adeta ezdiğini söyleyen Doru, siyasi iktidarın emeklileri seçim dönemlerinde dağıtılan bayram harçlıklarıyla oyaladığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu insanları yoksulluğa sürükleyip ardından üç beş kuruşluk bayram harçlıklarıyla oy devşirmeye çalışmak; ne adil bir yönetim anlayışıdır ne de onurlu bir siyaset tarzıdır. Bizim talebimiz nettir: Emekliye sadaka değil, harçlık değil; yıllarca ödedikleri primlerin karşılığı olan hakları verilsin!”
“Asgari Ücret Kur Korumalı Olmak Zorunda”
İŞÇİDER Başkanı Doru, yaklaşan yıl sonu için başlayan asgari ücret tartışmalarını da sert bir dille eleştirdi.
“Yıl sonu yaklaştı, tiyatro başladı! Ülkeyi yönetmek kolay ama asgari ücreti belirlemek zor öyle mi? Günlerce, aylarca hesap yapıyorlar; dalga mı geçiyorlar, alay mı ediyorlar? İkisinin de cevabı evet! Tek çıkar yol var: Asgari ücret kur korumalı olmak zorunda. Yıl sonunda boş yere zaman kaybedilmemelidir.”
Doru ayrıca, asgari ücreti belirleyen kurul üyelerinin halktan tamamen koptuğunu söyleyerek,
“Asgari ücreti belirleyenlerin maaşı 200 bin TL! Halkın dilinden anlamıyorlar” diye konuştu.

“İşçiyi Açlığa, Yoksulluğa, Umutsuzluğa Terk Ediyorlar”
Ekonomideki kötü gidişatın insan onurunu zedeleyen bir noktaya ulaştığını ifade eden Doru, Türkiye’de artık “çalışan yoksullar ülkesi” gerçeğinin yaşandığını belirtti.
“İnsanlar artık yaşam mücadelesi değil, hayatta kalma savaşı veriyor. Her sabah işe giden milyonlarca emekçi günü borçla kapatıyor. Devletin görevi milletini soğana, kiraya, ilaca ezdirmek değildir; refah içinde yaşatmaktır! İşçiyi sefaletin ortasına terk etmek çözüm değildir.”
Doru’nun açıklamaları, ekonomik adaletsizliklere ve hükümetin sosyal politikalarına yönelik en sert eleştirilerden biri olarak kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.