ADIYAMAN’IN ESKİ VALİSİ MAHMUT ÇUHADAR’A ARKASI KESİLMEYEN İFTİRALAR

Mahmut Çuhadar’a Atılan Yalanlar Toplumsal Vicdanı
Sarsıyor
İftiranın En Ağır Depremi
Bazen bir şehir yıkılır, bazen de bir insan.
Binaların altında kalan bedenler gibi, yalanların altında da onurlar, emekler ve yıllar gömülür.
Adıyaman’ın eski valisi Mahmut Çuhadar’a yöneltilen yeni iftira, bana bir kez daha bu gerçeği hatırlattı. Sosyal medyada dolaşan bir iddia… “Valiye söylediği söz yüzünden engelli maaşım kesildi” diye başlayan bir cümle… Ve ardından başlayan linç kampanyası.
Oysa gerçek çok basit: Adamın maaşı, yıllar boyu kesintisiz devam etmiş. İşe girince de sigorta kaydı oluştuğu için doğal olarak maaşı kesilmiş. Yani ortada ne valinin imzası var, ne de bir talimat.
Ama önemli mi? Hayır. Çünkü artık çağımızda gerçekler, kimin umurunda? Algı, yalanın hızına yetişemiyor.
Linç Kültürünün En Kolay Hedefi: Kamu Görevlileri
Depremin ardından şehir yerle bir olurken, devletin en önünde duranlar kimdi? Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları… Günah keçisi yaratmak gerekiyordu, işte o gün oklar Çuhadar’a çevrildi.
Aradan yıllar geçti, enkazlar kaldırıldı, ama iftira enkazı hâlâ üstünde duruyor.
Bugün bir video çıkıyor, yarın bir tweet. Yalanın bedeli yok. Ama hedefteki insanın ailesi var, onuru var, geçmişi var.
Vicdanın Buz Kestiği An
Vali Çuhadar’ın sözleri tokat gibi:
“Elim ayağım buz kesti.”
Bu sadece bir savunma değil; haysiyetine, yıllarca kurduğu mesleki kimliğe indirilen darbeye verilen insani bir tepki. Bir devlet adamı, yalan karşısında buz kesiyor.
Ama iftirayı atanlar buz gibi değil; tam tersine ateşle oynuyor. Çünkü sosyal medyanın karanlık köşelerinde bir yalan, bir hakikat kadar kıymetli değil. Hatta çoğu zaman daha değerli.
Toplumsal Hafıza ve Sorumluluk
Biz ne zaman bu kadar hoyrat olduk?
Bir insanın kariyerini, emeğini, itibarını üç beş kelimeyle silip atacak kadar nasıl bu noktaya geldik?
Gerçekten farkında mıyız?
İftira sadece bir kişiye atılmaz. O iftira, toplumun vicdanına da saplanır. Adalet duygusunu yaralar, gerçeğe güveni yok eder.
Bugün Çuhadar’a, dün başkasına, yarın bir başkasına…
Ama aslında hepimize.
Yalanın ve iftiranın hedefi sırayla hepimiziz.
Unutmayalım:
En ağır deprem, binaları değil; hakikati yerle bir eden iftiradır.
BASIN AÇIKLAMASI
Bazı basın yayın organları ve sosyal medya platformlarında yer alan ve ilimizde ikamet eden bir vatandaşımızın “Engelli aylığının kesildiği ve konteyner kentten çıkarıldığı” şeklindeki asılsız iddialar ile ilgili olarak;
Söz konusu haberlerde bahsi geçen, engelli aylığının önceki dönem Valilerimizden biri tarafından şahsen talimat verilerek haksız bir biçimde kesildiği yönündeki asılsız iddialar üzerine Valiliğimizce yapılan inceleme ve araştırma sonucunda adı geçen kişinin 2020 Nisan ayından, söz konusu Valimizin görevde olmadığı 2025 yılının Şubat ayına kadar kesintisiz bir biçimde engelli aylığı aldığı ve bu tarihte işe başlaması dolayısıyla sigorta kaydının oluşmasıyla maaşının kesildiği tespit edilmiştir.
Yine haberde adı geçen vatandaşımızın 4 çocuğu ve eşiyle geçici barınma merkezlerimizden çıkarıldığı yönündeki iddialar da asılsız ve gerçek dışıdır. Kalıcı deprem konutlarımızın vatandaşlarımızın yerleşimine açılması ile birlikte, bazı geçici barınma merkezlerimizin tahliye edilerek kapatılması zorunluluk haline gelmiştir. Ancak tahliye sürecinde barınma ihtiyacı süren hiçbir vatandaşımız mağdur edilmemekte, bilakis farklı geçici barınma merkezlerine yerleştirilmektedir. Adı geçen vatandaşımız da bu doğrultuda farklı bir geçici barınma merkezine yerleştirilmiştir ve halen orada ikamet etmektedir.
Şehrimizde normalleşme sürecinin hızla devam ettiği, iyileştirme çalışmalarının başarıyla sürdürüldüğü ve kalıcı konutlarımızın vatandaşlarımızın yerleşimine açıldığı bu süreçte tek amacı vatandaşlarımızın huzuruna ve güvenine darbe vurmak olan, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik bu tür asılsız söylem ve yayınlara itibar edilmemesi yerinde olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.