ACILARI YARIŞTIRMAYALIM AMA GERÇEKLERİDE SAKLAMAYALIM.

Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, “insanım” diyen herkesin yaşanan felaket karşısında üzüldüğünü hatta kahrolduğunu ve elinden geleni yapmak istediğini biliyorum görüyorum ama….

Kimse kusura bakmasın, yaşanan bana göre son yüzyılın en büyük felaketiyle karşı karşıya kaldığımız ve aylardır beklenen karın ve soğuk hava koşullarının yaşandığı bir ortamda meydana gelen bu felakete karşı çok daha duyarlı ve gerçekçi olmak zorundayız.

21 yılda ülkemin tüm varlıklarını satıp yok edenlerden, halkımızı açlığa, yokluğa ve çaresizliğe iten kendilerini, çocuklarını yakınlarını ve çetelerle gerici tarikat ve cemaatlere tüm kaynakları aktaranlara “DUR” demek zorundayız.

Dünyada eşi benzeri görülmeyen bir soygun düzeni ile ülkemizin geleceğini karartan ve halkarımızı açlık yokluk kadar felaketlere karşıda savunmasız bırakanları görmek, göstermek ve uyarmak zorundayız.

Gerçekten merak ediyorum:

Şahsen ben o felaket anında uyanıktım o andan bu yana uyuyamadım, koşup oralara yardıma gidemedim ama gece gündüz tüm kanallarda, sosyal medyadaki paylaşımlarda ve her bölgeden dostlardan aldığım bilgilerden dolayı susmayı insanlığıma sığdıramadım.

Bizler depremin olduğu, felaketlerin yaşandığı yerde olamasak da canımız yanıyor.

O feryatları duydukça ağlıyoruz, aklımız. Fikrimiz, ruhumuz yüreğimiz onların yanında.

Çok üzgünüm ancak hala siyaset yapan ve 21 yılda deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini göz ardı ederek har vurup harman savuranları, saraylarda saltanat sürenleri, insanlar donmamak için arabalarına benzin bile bulmazken yüzlerce lüks arabaları ile konvoylar eşliğinde gezebilenleri savunanları kınıyorum.

Onlara, “Hadi oradan iktidar yalakaları…”diyorum.

Hadi oradan vicdan fakirleri.

Hadi oradan kemik yalayıcıları.

“Hadi oradan üretmeden tüketen, yalakalıkla kendilerini adam sananlar” diyorum.

Hadi oradan, çalanlara, soyanlara, utanmadan ülkemizi kör kuruşa muhtaç edenlere ağzını açamayanlara…

Hadi oradan, “Bu yollar biz yaptık. Bu havaalanlarını biz yaptık. Bu hastaneleri biz yaptık… Bu okulları ve gökdelenleri biz yaptık”diye beyin yıkayan ve kendisine biat etmeyen gerçek yurtseverleri tehdit eden ve hapsettiren bir diktatöre kendilerinizi kul edenler olduğunuz için sizleri suçluyorum.

Yeter artık, yapılan tüm haksızlık, usulsüzlük ve hırsızlıklara sessiz kalıp bugün yaşanan felaketlere sebep olanlara hala sahip çıktığınız için, hala faşizme ve otokrasiye payanda olduğunuz için insanlığınızdan utanın.

21 yılda halkın sırtından varsıllaşanlar, dünyanın en zenginleri arasında ismi yazılanlar, yurt dışında gökdelenler dikenler, bu vahşet karşısında hiç ama hiç utanmıyor musunuz?

Yabancı ülkelerde işyerleri kurup geleceklerini garanti edenler; bu gün göçük altında ölüme terk edilenlerle onları kurtaramadan isyan eden, feryat eden halkların vergilerini gasp ederek o gücü elde edenlere daha ne kadar tapınacaksınız???

Eğer bu kadar acıya, çileye ve vicdanların dayanamayacağı kabul edemeyeceği felaketlere sessiz kalıp bizlerin yazdığı gerçeklerden rahatsız olanların saldırılarına karşı sadece “hadi oradan ucuz ve çürümüş kişilikler” diyeceğim.

Bu arada sadece üzülmenin yetmediğini de tüm dostlara anımsatmak isterim.

Susmayın. Korkmayın. Sessiz kalmayın.

Özel muhabbetlerde kahramanlık yapmayın.

Yürekli olun.

Bu günlerin sorumlularına hesap sormak insanlık ve yurttaşlık görev olduğunun bilinciyle yazın anlatın ve paylaşın.

Bu felakete, giderek Can olan; Toprak Adam Orhan Sarıbal, Sessiz Güç Yüksel Özkan ve Halka Güzel Dokunan Erkan Aydın vekillerimize de teşekkür ederim.

Onlar ve diğer yiğit vekillerimiz canlarını ortaya koyup felaket bölgelerine çaresiz kalan halkımızın yanına koşup gittiler.

Sürekli onlara laf edenler, onları yok edip yerlerine geçmek isteyenler, arkadan dolanıp puan almak isteyenleri hem saygıya hemde göreve davet ediyorum.

Seslerini duymak istiyorum.

Bu yaşananların sorumlusunun sarayda saltanat sürenler, beşli çeteler, tarikat ve cemaatlere milyon dolarları aktaranlar olduğunu yüreklice ifade etmelerini istiyorum

Halkı bölen, anlamını yitirmiş diyanet işleri ile ilime bilime karşı dayatılan eğitim sisteminin sorumluları olduğunu yazın ve anlatın da ne işe yarayacağınızı anlayalım!!!

SON SÖZ:

Orada bu soğuklarda ve yoksullukta çaresilikte isyan edenler adına ben soruyorum.

“DEVLET BEREDE?

TOPLANAN DEPREM PARALARI NEREDE?

HALKIN VERGİLERİ NERELERDE VE KİMLERDE?

KIZILAY GERİCİ VAKIFLARA HALKIN PARASINI HANGİ HAKLA BAĞIŞLADI?

BU KABUL EDİLEMZ HATALARA KARŞIN HALKIMIZIN YANİ HANGİ PATİDE OLURSA OLSUN VİCDAN SAHİBİ OLAN VE ACILARA ÇARE OLMAK İÇİN YARDIM YAPAN, ÇARE ARAYAN VE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYAN HERKES TEŞEKKÜRLER VE MİNNET DUYULARIMLA ALLAH RAZI OLSUN DİYORUM.

Offf… offf… daha fazla uzatmak istemiyorum..

Ama Tek Adamın amaçlı, maksatlı adeta seçim yasaklarında muhalefeti susturmak amacı taşıdığından kuşku duyduğumuz ve 3 ay süreli OHAL YASASINI anlamlı ve yararlı bulmadığımız için susmayın.

Lütfen hiç olmazsa bu duruma izin vermeyin ve bu yarar değil sorun yaratacak durumu kabul etmeyin.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.