Zirvede Haber

BİZLER ÇOK KUYRUKLAR GÖRDÜK AMA BENİM ÜLKEMDE EKMEK KUYRUĞU OLAMAZ.

BİZLER ÇOK KUYRUKLAR GÖRDÜK AMA BENİM ÜLKEMDE EKMEK KUYRUĞU OLAMAZ.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday “ekmek” kavgasına yazdığı yazıda değindi.

Buğday; “Tek Adam Şahsın Devletinin ülkeyi soktuğu darboğazı, açmazları, çıkmazları, yoklukları, haksızlıkları, hukuksuzlukları, keyfiyeti, şiddeti ve sonuçta yaratılan çaresizliği artık yazmanın anlatmanın anlamı kalmadı.
Çünkü büyük çoğunluğun yaşamı dayanılmaz acılara, yoksunluklara ve yokluklarla bir cendereye dönüştü.
Saray beslemesi basın ve yandaş medya yaşanan yoklukları, her alanda yapılan zamlar sonucu çaresiz kalan halkı kandırmak, susturmak ve ikna etmek için amaçlı yalan, yanlış ve gerçekleri ters yüz ederek ne kadar algı yapsalar da artık mızrak çuval sığmıyor…
Daha önce defalarca yazdım akıl mantıkla sığmayan uygulamalar, yalan, talan ve soygunlarla kör kuruşa muhtaç bırakılan ülkemde yaşamak gerçekten mucizelere ve cambazlık yapmaya benzedi.
Barınmak için, başını sokacağı bir konutun kirasını ödeme olanağı kalmadı halkın büyük çoğunluğunun.
Isınmak için, yemeğini yapabilmek için doğalgaz kullanan büyük çoğunluk için yapılan astronomik zamlardan sonra bu olanakta artık mümkün değil.
Karanlığı aydınlığa çeviren, medeniyetin en önemli göstergesi olan ve artık olmazsa adeta yaşam felç olan elektrikteki zamlarda bu çağda herkesi ortaçağ karanlığına götürdü.
En az iki yıldır tarımdaki ısrarlı hatalı politikalar ve uygulamalarla ithalata bağlı bir sistemle ülkemiz açlığa, yokluğa ve geleceğini yok eden yoksulluğa mahkûm edilmiştir.
Bir ülkede her şey ama her şey nasıl bu kadar kötü hale getirilebilir inanın bu kadar olanağa sahip olan bir ülkede bu durum üniversitelerde tez konusu olur.
Ülke baştan sona soyulmuş, tüm varlıkları yok edilip bir avuç içerden dışardan kan emici sayesinde talan edilmiş ve iflas ettirilmiştir.
Ve hala bu vurgun düzeni devam ediyor ve sorumluları ülkenin başında durabiliyorlar!!!!
Bu varsıl ülkenin tüm coğrafyasında inanılmaz düzeyde bereketli topraklarından besin ve gıdanın bin bir çeşidi yetişen ülkemizde artık pazarlarımız da sarraf terazisi kullanılacak konuma getirilmiş.
Soygun ve talan öyle bir duruma sokmuş ki ülkemizi çarşı pazarı artık insanlar sadece gezip, boş cebine bakıp sebze meyveleri seyredip boynu bükük ayrılıyorlar.
Çünkü bir zamanlar kilolarla, kolilerle alınan her türlü hatta bir kısmı yenmeyip çürütülen sebze ve meyveler artık altınla yarışıyorlar.
Tüm bu yaşananlar hepimizi derinden yaralıyor.
Üzüyor, korkutuyor ve gelecekten endişe duymamıza umutsuzluğa düşmemize sebep oluyor..
Ancak benim en çok canımı yakan, beni en çok çileden çıkaran ve benim bu kadarda olmaz ki diye isyan ettiğim halkın ekmeği ile oynaması ve kuru ekmeğe muhtaç hale getirilmesidir.
BENİM ÜLKEMDE EKMEK KUYRUKLARI OLAMAZ.
Her şeyden önce bizler toplum olarak her koşulda ekmeği kutsal sayar ve başımızın üstünde tutarız.
İnandırıcı olup güven uyandırmak için ekmeğin üzerine yemin eder ve “ekmek, kuran çarpsın” deriz.
Ekmeği yere düşürmez ve sokakta yerde görsek eğilip alır üç kere öpüp alnımıza koyarız.
Bu kadar kutsal saymamıza rağmen ne yazık ki ekmeği kullanmasını ve doğru tüketilmesini bilmeyiz.
Ülkede Tek Adam Saray istibdadı yaşanmadan bolluk zamanlarında taze emek yemek için çoğunluğunu da çöpe atan garip bir milletiz.
Çok farklı şekillerde hazırlanan, çok farklı şekillerde pişirilen ve tükettiğimiz ekmek kültürümüzün en temel besin maddesidir.
Şeker hastalarının en büyük sorunu olsa da ekmek bizlerin vaz geçilmezidir.
Besleyici ve doyurucu özelliği ve her bütçede alınabilir olmasıyla da tercih sebebimizdir.
Tek Adam Şahsın Devletinde ve Cumhur ittifakı yönetiminde ülkemin topraklarında en çok ekilen buğday, çavdar ve halkın temel gıdasını sağlayan ekmeğe bile artık muhtacız.
Bu güne kadar en ucuz gıdamız ve karnımızı doyurduğumuz ekmek artık halkın alım gücünün üstünde bir konuma gelmiştir.
Sosyal demokrat belediyelerin başarılı hizmetlerinden olan Halk Ekmekler olmasaydı bu süreçte açlıktan ölümlerde rutine dönerdi.
Ancak Halk ekmek büfelerinde bayat olsun ne olursa olsun ucuz olsun diye özellikle yaşlıların, emeklilerin karda kışta uzayan kuyruklarını gördükçe benim yediğim her lokma boğazıma diziliyor.
Ben rol yapmıyorum. Ben yalanda söylemiyorum. Gerçekleri yazmaktan da çekinmiyorum.
Televizyonda ağlayarak açlığını anlatan, yokluğu ve çaresizliğini gördüğüm annelerin, küçük kız çocuklarının veya isyanını dile getiren babaların durumunu gördükçe inanın depresyona giriyorum.
Bunun için öyle bir duruma girdim ki aylardır her zaman çok özenerek hazırladığım sofralardan mahrum ettim kendimi ve inanın bu nedenle dostlarımla buluşamıyorum.
Zaten hiçbir zaman akıl almaz paralar harcayıp yabancı markalarla ve lüks giyim tarzımla yaşamımı şekillendirmedim.
Hiçbir zaman toplumsal sorunlara ve ülkemde yaşatılan haksızlıklara sesiz kalmadım.
Sanal medyayı eğlence veya anlamsız geyik muhabbetlere açıp ya da anlamadığım sistemlerle kendimi inceltip güzelleştiren programlar kullanıp beğendirme alanı olarak saçma sapan paylaşımlar yapmadım.
Bu kadar sorumsuz yaşayabilenlerle ülkemi ekmeğe muhtaç edenlere artık ben kim olurlarsa olsunlar tahammül edemiyorum.
Sevgili dostlar, dost okurlar ve özellikle sol/sosyal demokrasiye gönül veren yoldaşlar:
Bırakın boş muhabbetleri lütfen sorumluluk taşıyın.
Hatta böyle saçma sapan paylaşımlar yapan, sorumsuzlara itibar etmeyin.
Yine sayfalarından insanlara kötülük yapan, saldırganlıkla gönülleri kıran, kıskançlık ve komplekslerini tatmin etmek için sanal âlemi kullanan insanları da boykot edin.
Hatta kim olurlarsa olsunlar, hangi mevki ve makamda ve görevde olursa olsunlar bu tipteki kişileri yok sayın gerekirse konumlarını ve saygısızlıklarını kendilerine anımsatın.
Herkes bu zor günler geçene kadar ekmeğini bölüşmenin ve bunu da onur kırmadan yapmanın bir yolunu bulmalıdır.
Benim ülkemde her şeyin kuyruğu olsa bile ekmeğin kuyruğu olmamalıdır.
Özellikle saraylarda yaşayanlar, o yaştaki insanları bu karda kışta bu duruma düşürdüğünüz bir kuru ekmeğe muhtaç ettiğiniz için sizlere artık hak hukuk işlemediğinden ve dört maymunu oynadığınızdan dolayı anlamanız için “ALLHINIZDAN BULUN” diyorum.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
SON NOT:
İnsanlığımızı ve vicdanımızı kaybetmeyelim.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ