Zirvede Haber

“İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar.”

“İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar.”

CHP’li isimden Uğur Mumcu anısına dikkat çeken bir yazı.

CHP Osmangazi ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Ercan Korkmaz; “Korkuyorsan, susuyorsan, görmezlikten geliyorsan, mahalle yanarken, demokrasi rafa kalkmışken, halkın açken, temel hak ve özgürlükler askıya alınmışken bunlara değinmeyip çiçek, böcek, gündelik yazı yazacaksan, kalemini patrona, yandaşa satacaksan gazetecilik yapmayacaksın. Kendine gazeteci demeyeceksin.
Korkuyorsan, yasaları uygulamıyorsan, bağımsız kalamayacaksan, adaleti tesis edemiyeceksen hakim/savcılık yapmayacaksın.
Korkuyorsan, sonuna kadar en sert şekilde haklı davanı, masum insanları, adaleti, yasaları, temel hak ve özgürlükleri savunamıyorsan avukatlık yapmayacaksın.
Korkuyorsan, asli işlerin yerine tali işlerle uğraşıp bir arpa boyu yol alamıyorsan, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri, güçler ayrılığını tesis için canını dişine takmıyacaksan, yolsuzluk, yoksulluğa dur diyemeyeceksen, ahlaklı yaşayamayacakcan, şahsi menfaatlerini, partim, halkım deyip şahsi hırslarını öne çıkaracaksan, hep ben seçileyim diyeceksen, siyasetçi olmayacaksın.
Halkın sanatçısı, aydını olmak yerine dönemin, hakim gücün uşağı olacaksan, sanatçıyım, aydınım demeyeceksin.
Ekinim tarlada kaldı, ürünüm para etmiyor, gübreye, mazota yetişemiyorum, saman ithal ediliyor, süt para etmiyor diye hayıflandığın halde susuyorsan, siyaseten hesap sormuyorsan şikayet etmeyeceksin.
Asgari ücretle geçinemediğin halde susuyorsan, siyaset ve sendikandan hesap sormuyorsan şikayet etmeyeceksin.
Pazarda fiyatlar çok pahalı, elektriğe, doğalgaza, su faturasına yetişemiyorum deyip siyaseten hesap sormuyorsan şikayet etmeyeceksin.
Petrol fiyatları dibe vurduğu halde hala dünyanın en pahalı mazot, benzinini kullanmaya devam edip siyaseten hesap sormuyorsan şikayet etmeyeceksin.
Mülteciye 40 milyar dolar harcanırken, Afrika ülkelerinin borçları ödenirken, Arnavutluk’a hastane, konut yapılırken sen deprem konutlarını bile alamadığın, deprem fonu yok olduğu halde siyaseten hesap soramıyorsan şikayet etmeyeceksin.
Yandaş iş adamının vergi borçları silinirken sen bordro makhumu olmaya devam ediyorsan , temel gıdaya kdv ödüyorsan, pırlantada , yata mazota ÖTV ödenmezken sen en ufak ihtiyacın için ÖTV ödüyorsan ve siyaseten hesap sormuyorsan şikayet etmeyeceksin.
Yaşam alanını sadece üniversitenin rektörlüğüne, kapının önüne indirgiyorsan, toplumsal mücadeleye omuz vermiyorsan şikayet etmeyeceksin.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Bu örnekleri vermekteki amacım polemik yaratmak değil neden bu halde olduğumuzu ve geriye gittiğimizi anlatma telaşıdır.
Hepimiz buradaydık ve hepimizin gözleri önünde, susanlar, karnından konuşanlar, yetmez ama evet diyenler, özellikle şike yapan ve hesap sorulmayan, hesap vermeyen ciasetçiler nedeniyle oldu her şey.
Siyaset yapma şekli ve siyasetçi tipolojisi değişmeden, toplumsal mücadele ve katılım olmadan bu girdaptan kurtulmak mümkün değil.
Unutmadan onlarca sene anmaya, slogan atmaya devam edip yerlerine birini koyamamak da bu yaşam ve siyaset şeklinin, tükenmişliğin, çaresizliğin, umutsuzluğun ürünüdür.” dedi.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ