ÜÇ ÇOCUK DEĞİL, BAKIP YAŞATABİLECEĞİMİZ ÇOCULAR İSTEYELİM. AREN BEBEK YAŞAMALI VE YAŞATILMALI

Buğday”Evet, yıllardır ısrarla anne babaların dünyaya getirecekleri çocuklara; sağlıklı bakıp, besleyip, eğitimlerini ve geleceklerini sağlayabilecekleri kadar çocuk yapmalarını düşünmüşümdür.

Ne yazık ki iktidarda olduğu 20 yıl sürecinde ülkemin tüm değerlerini yerle bir eden, her alanda kendi keyfi kararlarıyla halkları perişan eden Tek Adam, sürekli insanlara “En az 3 çocuk yapmalısınız…” diyerek adeta şart koşmuştur.

Oysa dar gelirli ailelerin, hatta işi gücü ve aşı bile olmayan insanların bırakın 3 çocuğu tek çocuğa bakacak güçleri yokken bu ısrara hep karşı durmuşumdur.

Zaten son zamanlarda iflasa sürüklediği ülkemizdeki çaresizliği, açlığı ve çocukların içecek süt bile alma olanaklarının olmadığını görüp kahroluyoruz.

Karınlarını bile doyuramadığımız yavrularımızın yaşadıkları sağlık sorunları karşısında ki anne babaların dramını ve çaresizliğini görüp üzülmemek, kahrolmamak mümkün müdür?

Bırakın çocukların aç kalmalarını, elektrikleri kesildiği için makineye bağlı bir evladımızı kaybetmek insan olarak utanmamıza sebep değil midir?

Onun için kimse insanların özel yaşamına müdahale edip nasıl yaşayacağına veya kaç çocuk yapacağına karışmasın.

Çocuklarımız aç, susuz, bakımsız, eğitimsiz, sağlıksız ve geleceksiz özellikle de cahil bırakılıp kendilerinin siyasi gelecekleri ve lüks yaşamlarının paryaları olarak görüp “üç hatta beş çocuk yapın” diye ısrar etmesinler.

Bu zor koşullarda birde çocuklarımız tedavisi çok zor olan, hatta ülkemizde tedavi olanağı bulamayan konumlarda ailelerin düştüğü çaresizliğe devlet olarak veya iktidar olarak çare olunmuyorsa bu durum cinayete eş değerdedir.

Ben bu gün böyle bir ailenin yavrusunun çaresizliği ile onlara çare olmak için mücadele eden güzel duyarlı insanlardan söz etmek istiyorum.

AREN BEBEK YAŞAMALI

20 aylık SMA Tip 1 rahatsızlığı bulunan öğretmen Vahap Kaya ile Şüheda Kaya’nın 5 yıllık bir tedavi süreci sonrası dünyaya gelen tek evlatları Aren Kaya’nın sağlığına kavuşması için duyarlı insanlar mücadele veriyor.

Aren bebeğin tedavisi için ilk günden bu yana uğraş veren, destek arayan, kampanyalar düzenleyen ve yardım için her kapıyı çalan birçok güzel ve duyarlı insan var.

Bunların başında da CHP’de kıymeti bilinmeyenlerden olan Özlem Yerlikaya gelmektedir.

Siyaset çok acımasızdır. Namuslu, vicdanlı ve duyarlı insanları hele hele bilgili birikimli ve dik duruşlu bir insansa hedefe konur ve çoğunlukla tüketilir.

Siyasette kadının kimliği, özgür iradesi ve kendi kararlı tavrıyla yer edinebilmesi zordur ve hak ettiği görevlere gelmesi daha da zor olabilmektedir.

CHP’den tanıdığım Özlem Yerlikaya’da böyle yürekli ve mücadeleci kadınlarımızdan biridir.

Aren Bebeği yaşatmak için aylardır uğraşıyor.

Her kapıyı çalıyor ve elinden geleni yapmak için ciddi bir mücadele ve insanlık dersi veriyor.

Bu nedenle ona ve Aren Bebeğe destek olmak, el vermek, katkı yapmak insanlık görevimizdir.

Özlem Yerlikaya, sosyal yardımlaşma kampanyalarının büyük çoğunluğunda yer alıyor.

Siyasette kıymeti bilinmese de STK’larda yöneticilik görevini başarıyla sürdüren Özlem Yerlikaya’nın AREN Bebek için başlattığı kampanya Bursalı Annelerden büyük destek gördü.

Aren Kaya’nın sağlığına kavuşması için başlatılan kampanya için duyarlı ve vicdanlı anneler seferber oldu.

3,5 aylık yaşam süresi kalan Aren Bebek için yapılan her destek ve katkı Bursa’lılar içinde insanlık içinde büyük bir sınavdır

Kampanyaya her yönüyle destek veren Özlem Yerlikaya,

“ARENE NEFES OLUN” diye adeta feryat ediyor.

Bu kampanyaya destek olan birçok duyarlı insan var. Ayrıca birçok dermek veya kuruluş var:

Kampanyaya her yönüyle destek veren;

Demirci Kadın Eli Derneği Başkanı Selda Zorer’le birlikte düzenledikleri ARENE NEFES OLUN” kampanyasına katılım sağlayan:

Ege Emektar, Barış Sarı, Zeki Müren Anma Derneği Yönetimi, Yaşariye Doğan, Emel Kamberoğlu, Türkan Bolat, Hakkı Arıcı, Memleket Partisi İl Yönetimi, Kardelen Minareci’ye insanlık adına çok teşekkür ederiz.

Umarım en kısa sürede bu yardımlar Aren bebeği kurtaracak bir düzeye gelir.

Unutulmasın bu tür sorunları hepimiz en yakınlarımızda yaşayabiliriz.

Devletimiz ne yazık ki adeta duyarsızlar ve kendileriyle, yandaşlarını varsıllaştırmanın dışında kör ve sağı olanların elinde adeta işgal edilmiştir.

Yıllardır meydanlarda ve her yerde özellikle evlenen gençlere illa “3 çocuk yapın” diye ısrar edenlerin böyle çaresizlikler karşısında üç maymunu oynadığı rahatsızlıklara bizler çare olmak zorundayız.

Bu durum bir yardım meselesi değil, bir insanlık meselesidir.

Bunun için en başta Bursa CHP’nin beş vekilini, eski vekillerimizi, il ve ilçe yönetimlerini, meclis üyelerimizi, iş insanlarımızı ve duyarlı fedakâr örgütümüzü yardıma çağırıyorum.

Bizler, kendimize yakışanı ve sol/sosyal demokrat olmanın erdemini göstermek zorundayız.

Katkı koyan ve koyacak olan tüm canlara, dostlara ve yoldaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.” ifadelerini kullandım.