UCUZ KABADAYILIK MİLLETİN VEKİLİ ERKAN AYDIN’A SÖKMEZ.
Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday dün TBMM’de yaşanan olayla ilgili olarak kaleme aldığı yazıda; “Erkan Aydın’ın benim evimin küçük oğlu ve halka en güzel dokunan vekil olduğunu her zaman dile getirmişimdir. Saygıyı, hürmeti, sevgiyi ve hatırlı olmayı bilen, dürüst, namuslu, ahlaklı, çalışkan ve de genç yaşında siyasete girip halka hizmeti amaçlamış her mevkie de seçilerek gelmiş örnek bir insandır.
Dün sabah beni her zamanki gibi yine erkenden aradı.
Ülkedeki siyasi olayları üzülerek, kızarak, endişe ederek birlikte değerlendirdik.
Ayrıca kısa süre önce katıldığı Akdeniz İçin Birlik Parlamenterler Asamblesi Türk Grubu üyeleri olarak Avrupa Birliği Parlamento binasında düzenlenen 16’ncı Genel Kurul için Brüksel’deki çalışmalardan bahsetti.
Ayrıca bana “ Güler Abla, bugün TBMM’de İç İşleri Bakanlığı bütçesi hakkında konuşma yapacağım” diyerek bilgi verdi.
Bende kendisinden yayın yasağı konan tarikat yurdunda işlenen vahşi cinayeti anımsatıp hesap sormasını istedim.
Çünkü ben, defalarca üniversitedeki öğrencilerimizin yurt ve yatacak yer bulamadıkları için zorda olduklarını ve hatta beslenemediklerini yazmıştım.
İktidarın bu konuyu kasıtlı olarak çözmediğini, çocuklarımızı tarikat yurtlarına mecbur bırakmak amaçlı davrandığını da yazmıştım.
Benim küçük oğlum ve kıymetli vekilimiz Erkan Aydın, daha öncede defalarca yazıp belirttiğim gibi özel bir insandır.
Çocuklarını güzel, ahlaklı, çalışkan ama ülke gerçeklerine de duyarlı yetiştiren örnek bir baba, dayanışma, saygı, sevgi temelinde buluşmuş olan bir eş ve örnek bir aile bireyidir.
Bu nedenle konu çocuklar, gençler ve onların geleceği olunca da çok duyarlıdır.
Konuştuğumuz konu iç işleri bakanlığı bütçesi olunca suç işleri bakanının mutlaka bir vukuat yaratacağını tahmin ettim.
Komisyon görüşmelerinden bu yana atanmış bakanın seçilmiş milletin temsilcilerine nasıl kabalık ve saldırganlık yaptığına tanık olmuştuk.
Atanmış bu bakan benim için zaten güvenilmez, çıkarı için dün ağza alınmayacak hakaretler yaptığı AKP’ye ve Genel Başkanına nasıl biat ettiğini görmüş ve onun adına insanlığımdan utanmıştım!
Suç işleri bakanının tavrı hakkında yanılmadım.
Sevgili vekilimiz Erkan Aydın, sürekli kavga çıkaran, işlediği anayasal suçları örtmek için kaba bir dil ve saldırgan bir tavırla konuşan bakana işlediği suçları ve görev ihmallerini soracak yürekte olduğunu kanıtladı.
Çünkü Erkan Aydın’ın konuştuğu yer ve kürsü, TBMM’de yani halkların temsilcilerinin dokunulmazlık hakları ile hesap sorup, hesap vermeleri gereken en kutsal yerdi.
Ancak Atanmış Bakan, bugüne dek hiçbir bakanın bu kadar aleni suç olan işlere bulaştığına rastlanmayacak kadar hata yapıp suç işlemiştir.
Kendisi gibi suç örgütleriyle adeta halvet olan, mafya ve kara para aklayanları, uyuşturucu baronlarını görmezden gelen bir başka bakana rastlamamıştır.
Aylardır kamuoyunu meşgul eden ve kendisini bir mafya liderinin alenen suçladığı bir bakandır Atanmış Soylu Kişi.
Atanmış İçişleri Bakanına katıldığı tüm görüşmelerde, muhalefet milletvekilleri “Sedat Peker’den 10 bin dolar alan siyasetçi kim?” ve “Sezgin Baran Korkmaz’la ne konuştunuz” sorularını yöneltmişlerdi.
Yine ABD’de işlediği suçlar nedeniyle aranan, kara para aklamasıyla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz’ı neden koruyup kolladığını ve onun uçağıyla seçim çalışmalarına katılmasının gerekçeleri soruluyordu.
Atanmış Bakan, kendisi ile ilgili bu sorulara doğru yanıtlar vermiyor laf kalabalığı yaparak hatta seçilmiş milletvekillerine hakaret edip parmak sallıyordu.
Yine atanmış İçişleri Bakanı, Sezgin Baran Korkmaz’la ilgili soruya bir açıklamasında kan donduracak bir yanıt verdi:
Gerçek Gündem’den Sami Menteş’in haberine göre, komisyon tutanaklarına yansıyan konuşmalarda Atanmış Bakan, Sezgin Baran Korkmaz’la ilgili sorulara şu yanıtı verdi.
“Türkiye uluslararası bir operasyona gelirken, devletin bütün kurumlarıyla yukarıdan aşağıya öyle bir karar aldık, meselenin içerisine öyle bir daldık ki Amerika’yı da açığa düşürdük, bize
Atanmış Bakanın bu sözleri Komisyon Tutanaklarına da yansıdı.
Dün TBMM’de söz alan bizim çalışkan, yürekli, namuslu ve ahlaklı vekilimiz Erkan Aydın. Atanmış Bakana, Sezgin Baran Korkmaz’ın uçağına neden bindiğini sordu.
Bu soruya verdiği yanıtın anlamsızlığını anlatıp uçağa binerken çekilmiş resmi gösterince de mecliste kıyamet koptu.
En başta atanmış ve sürekli suç işleyen ve ağzı bozuk Bakan, akıl almaz bir cüretkârlıkla Sayın Erkan Aydın’a “SAHTEKÂR” diye bağırmaya başladı.
Olmaz… olamaz… “kötü söz sahibine layıktır” desek te yapılan bu çirkef hakaretin karşılığı olmaz.
“Delidir ne yapsa yeridir” desek bize yakışmaz ve bulunduğu konuma uymaz.
Bunun için kendisine “Hadi oradan, hadi oradan……” diyoruz.
Çünkü ne sevgili vekilimiz Erkan Aydın, nede CHP’nin halkın temsilcisi değerli vekilleri çiğ yemediler ki onlarınki gibi karınları ağrısın.
AKP ve Tek Adam Şahsın Devletinde artık herkes hesap sorulacak günlerin yakın olmasından dolayı çok korkuyor.
Çünkü sürekli suç işlediler ve işlemeye de devam ediyorlar.
Sevgili Erkan Aydın, bu çirkin saldırı karşısında soğukkanlılığını ve seviyesini bozmadan o sözleri kendilerine iade etti.
Ayrıca TBMM Başkanını sürekli bu çirkefliğe müdahale etmesi için uyardı.
Uzun bir süredir halkların desteğini kaybeden, işledikleri suçlar, yolsuzluklar, talan ve ülkenin tüm değerlerini kendilerini kurtarabilmek için yabancılara peşkeş çeken basiretsiz ve beceriksiz iktidarın tek yöntemi saldırmak ve herkesi ve her koşulda tehdit etmek oluyor.
Dün bunun en utanılası durumunu izledik.
Ne yazık ve düşündürücü bir durum ki; Atanmışlar, seçilmişlere saldırarak TBMM’ni savaş arenasına çevirdiler.
Ancak en üzücü ve utanç vereniyse Erkan Aydın gibi bir vekilimize Suç İşleri Bakanının “SAHTEKÂR” diye bağırabilmesiydi!!!!
Ben Erkan Aydın vekilimizi çok yakından tanıyan bir insanım.
Eşi benim çok değerli kızım mimar, mükemmel bir eş ve vekilimize destek olan, olumlu katkı yapan, yoldaş olmayı beceren Nadire Aydın’ı da çok iyi tanırım.
İkisi de çok saygılı, namuslu, seviyeli, iyilik bilen, dostluğa önem veren, ucuzluklara ve seviyesizliklere prim vermeyen, hak, hukuk ve adalete inanarak yaşayan iki değerli genç insandır.
Erkan Aydın, harama el uzatmayan, halkının malına göz dikmeyen, karanlık ilişkilere asla taviz vermeyen, halkın içinde güvenle yürüyen ve çalışabilen ama en çokta çalmayan, çaldırmayan, korkmayan hesap sorabilen bir insandır.
Dün yakışıksız bir şekilde sarf edilen SAHTEKÂR kime denir ve ne anlam ifade eder?
“Aldatmak, menfaat sağlamak için bir şeyin sahtesini yapan kimse ve sahte işler yapan, düzmeci, sahteci insanlara denir.”
Anladığım kadarıyla iktidardakiler yaşattıkları çürümeden, karanlık ilişkilerden ve halkın parasını puluna yaptıkları talandan dolayı artık halkın suçladığı ve itham edildikleri için kendilerine söylenen sözlerden rahatsız olduklarından dolayı sürekli aynaya bakıyorlar!!!
Yakışmıyor beyler, atanmış kişilere arka çıkanlar ve TBMM’nin saygınlığına gölge düşüren AKP’liler ve yancısı sözde milliyetçiler sözlerim sizlere…
Oturduğunuz o yüce meclisteki koltukları bile bu yaptıklarınızla kirlettiniz.
Toplumda nefreti ve sevgisizliği, haksızlık ve hukuksuzluğu talan ve soygunu meşrulaştırıp halkalara ihanet ettiniz.
Tek Adam Şahsın Devleti ve atadığı memur düzeyindeki bakanlar, sizi, çocukları aç yatıran anneler götürecek.
Sizi, inat ve bilinçli olarak devlet görevini yapmayarak, çocuk ve gençlerimizi tarikat yurtlarına mahkûm edip tacizlere ve tecavüze uğrayan evlatların hesabını soracak namuslu halkımız götürecek.
Kaçak, uygunsuz ve kontrolsüz tarikat yurtlarında vahşice katledilen, barbarca kafası kesilen yavrularımızın hakkını, hukukunu aramak için tüm ana babalar götürecek.
Suçlusunuz. Saygısızsınız.. Saldırgansınız.
TBMM’ne o saygın milli iradenin temsilcilerinin olması gereken kuruma yakışmıyorsunuz.
SON SÖZ:
Uzatmayın istifa edin… Seviyenizi takının… CHP’nin hiçbir vekiline ”SAHTEKÂR”” diyemezsiniz.
Ne demişler: “Kişi Kendinden bilir işi.”
Vekilimiz ve benim evimin küçük kıymetli oğlu, Sayın Erkan Aydın, bizlerin göz bebeğidir.
Son söz olarak okuduğu bir şiirle size dersinizi vermiştir:
“Yiyin efendiler yiyin, bu cümbüşlü sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin…” doğru söze başka ne denir?
Erkan Aydın, halkımızın sevip, saydığı ve güvendiği vekilliği hak etmiş bizlerin onurlu temsilcisidir.
Uzatmaya gerek yok. Çürüttünüz ve çürüdünüz.
Sevgili Dostlar, yoldaşlar, namuslu vicdanlı, ahlaklı ve sağduyulu yürekli insanlar:
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.” ifadelerini kulandı
Milletvekili Erkan Aydın’da; “Sevgili Güler Abla Teveccühün ve övgü dolu sözlerin için teşekkürü borç bilirim. Partimizin yılmaz savunucusu, çalışmalarımızın en dikkatli gözlemcisi olduğunu biliyorum. Ayrıca çoğumuzun zor gününde yanımızda olduğunu da biliyorum. Bize açtığın bereketli sofralarında siyasetin labirentli yollarını senden dinledik, senden öğrendik. Hakkını ödeyemem.(meyiz) Düne gelince: Dün Türkiye’nin nasıl yönetildiğinin, yönetenlerin artık nasıl yönetemez olduğunun, hezeyanların, siyasi ihtirasların, kumpasların bir göstergesiydi. Daha da acı k;i devlet dilinin artık terk edilerek yerine kaba saba oluşturulmaya çalışıldığını da gördük. Türkiye bunu mu hak ediyor? Türk halkı buna mı layık? Güzel Türkçemizin anlam yüklü sözcükleri böylesine kirletilir? Hayır! Asla! Beş dakikalık zaman diliminde buna yanıt vermeye çalıştım. Hep derler ya “En iyi hakem millettir.” Düne bakıp karar verecek Türk Milleti’dir. Bizler Ulu Önder’in açtığı yolda gösterdiği hedefe durmadan yürümeye devam edeceğiz. Titizlikle kaleme aldığın yazın için tekrar kutlar, teşekkür ederim. Benim canım ablacığım, sağ ol…” paylaşımını yaptı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ