MERSİN’DEN YOLA ÇIKTI HALKIN İKTİDARI, ŞİMDİ SIRA BURSA’DA.
Geçmiş dönem CHP Parti Meclis üyesi Güler Buğday’dan Bozbey uyarısı.
Buğday; “Dün Mersin’de görkemli ve halkın kendi katılımı ile yapılan “Milletin Sesi Mitingi” ile karanlıktan aydınlığa giden yolun meşalesi yakıldı. Yaşamımın tümü hiç ara vermeden siyaset içinde geçti buda haklı bir tecrübe kazanmama sebep oldu. Bu nedenle dostlar bilirler tespitlerimde ve değerlendirmelerimde kolay kolay yanılmam.
Siyasetteki olayları, gelişmeleri ve partilerin konumlarını abartmadan objektif değerlendirir ve yazarak belgeli olarak analizler yaparım.
Siyasi partilerin mitinglerini önemserim ama sadece mecburiyetten katılan kalabalıklarla değerlendirme yapmam.
Çünkü 20 Yıllık AKP iktidarında o mitinglere nasıl taşımalı, nasıl dayatmalı, nasıl para ve vaatlerle veya tehditlerle insanların taşınıp kalabalıklar yaratıldığına tanık olduk.
Ben o mitinglerde insanların heyecanına, tavırlarına ve yürekten ve kendi istek ve olanaklarıyla ve korkuları aşarak katılımına bakarım.
Dün Mersin’de CHP’nin yaptığı görkemli ve heyecanlı “Milletin Sesi Mitingi” gerçekten iktidar için yola çıkıldığının kanıtıydı.
20 yılda AKP’nin yalanlarına inanıp yıllarca destek veren halkımız, aldatılıp kullanıldığını artık acı çekerek anlamış ve vazgeçmiştir.
Kendileri ve yandaşlarının çıkarları uğruna ülkeyi perişan eden bir dikta yönetiminden kurtulmak için halkın kararlı sesiydi dün Mersinde miting alanını dolduran çilekeş halkımızın sesi…
Özellikle kürsüye çıkıp derdini, çilesini ve yaşadıkları acımasızlıkları anlatan, köylüsü, kentlisi, genci, yaşlısı, atanmayan öğretmenler orada nutuk atmadılar.
Yaşadıkları sıkıntıları ve çaresizliği Tek Adam Şahsın Devletine ve yancısı bahçesi kurumuşa haykırdılar.
Mersin’de toplanan halkların temsilcileri, Tek Adam Diktasına ve halkın hakkını gasp edip kurdukları saltanata,
“Yeter Artık… Çek Git… Açız… Çaresiziz…” dedi mağdur halkımız.
Mersin’de yapılan mitingde; bu ülkede yaşayan tüm renklerin ve farklılıkların el-ele omuz-omuza geleceğe kararlılıkla ve hep birlikte barış ve kardeşlik içinde iktidara gelip yaşayacaklarının ispatı yapıldı.
Şimdi ben bu anlayışın, büyükşehirler içinde kıl payı bir farkla sandıkta kazanılıp, masada kaybettirilen Bursa içinde bir işaret fişeği olduğunu düşünüyorum.
Çünkü Bursa’da yaşayan ve ülkemin bir mozaiki olan halkımız CHP’li yerel yönetimlerin yaptıkları hizmetleri ve aradaki farkı artık gördü ve kararını verdi.
Özellikle halk açken, çaresizken, işsizken, çocukları bir şişe süte muhtaçken ve gençler geleceklerini kaybederken, kendileri saraylarda saltanat sürenlerin Pandemi sürecinde İBAN verip para isteyişlerine tanık oldular.
Bu süreçte özellikle CHP’li yerel yönetimlerin ve Başkanların halkına yaptıkları hizmetleri görüp neleri kaybettiklerini Bursa halkıda anladı.
Üstelik hala sevip saydıkları, güvenip inandıkları ve kendisinden asla vazgeçmedikleri Başkan Adayı Mustafa Bozbey’in değerini de daha iyi anladılar.
Bursa’nın önümüzdeki seçimler için Genel Başkan tarafından Aday Adayı olarak erkenden görevlendirilen Mustafa Bozbey bu sefer açık ara kazanacaktır.
Mustafa Bozbey, benim için her zaman değerlidir.
Kendisini 1984 yılında genç bir mühendis olarak mezun olup geldiği günden bu yana tanır ve severim.
Çünkü hatır gönül bilen, bugüne dek bana ve büyüklerine saygıda asla kusur etmeyen, “bir kahvenin 40 yıl hatırı olduğuna inanan” sevgi dolu ve insan olarak çok duyarlı olan kıymetlimdir.
Siyasetin zorluğu ve beklentilerdeki farklılıklar nedeniyle Mustafa Bozbey’in, kırgınlıkları, birçok insanla, hatta dostlarıyla zaman zaman kırılıp uzaklaşmaları olmuştur.
Ama bana bugüne dek bir tek gün saygıda, sevgide özellikle hürmette asla kusur etmemiştir.
Onun için kendisine her zaman inandım, sevdim, değer verdim ve destek verdim ama çok daha önemlisi ben kendisine her zaman vazgeçmediğim için “MUSTAFAM” dedim.
Mustafa Bozbey, benim çok değerli bir dostumdur ama en önemlisi kendisi yerel yönetimlerde tescilli ve çok değerli bir markadır.
Mustafa Bozbey, insanlar arasındaki farklılıklara sevgisi ve yakın sıcak dostluğu ile panzehirdir ve Bursa’nın ihtiyacıdır.
Kendisini tanıdığım ilk günden bu yana kendim için asla bir şey istemedim ve talep etmedim.
Bunun için aramızdaki sevgi, saygı ve dayanışma gerçektir.
Ancak gece yarısı benden yardım isteyen ve sıkıntısı olan partilimiz veya mağdur olmuş insanlar için Mustafa’mı uykusundan uyandırıp çoğu zaman yardım almışımdır.
Bir tek gün gece yarısı bile olsa kendisini telefonla aradığımda ilgisiz kalmamış ve asla bir “Offff.. “dememiştir.
Bazı siyasilerin seçildikten ve önemli olduktan sonra yaptığı gibi her nedense evindeyken çeşitli bahaneler uydurarak telefonunu açmamazlık yapmamıştır.
Watsabını veya Telegramını okunduğu belli olmasın diye ayarını değiştirip “görmedim, duymadım” bahanesiyle arayanlara geriye dönmemezlik yapmaz.
Çünkü bilirki; halkına hizmet için kazanımları olan siyasetçinin ailesi de, çocukları da, yakınları da aynı duyarlılıkta olmak zorundalardır.
Benim için Mustafa Bozbey’in kaybettiği seçim Bursa için, Bursa’da yaşayan Anadolu’nun çileli insanları için kayıp bir zaman olmuştur.
Bu haksızlık artık Bursa’da da giderilecektir.
Yeter ki ondan beklentisi olanlar, ona maşa olacağını sanıp, asalak olup, kimlik kazanmaya çalışanlar gölge etmesinler.
Bozbey’in bugüne kadar yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
Yeni kurulan Nilüferde modern ve çağdaş bir kent yaratılmasının temel taşıdır Mustafa Bozbey.
Dostu ve arkadaşı olan naif, duyarlı, saygılı ve hümanist Turgay Erdem’i tavsiye ederek Nilüferin kazanımını sağlamıştır.
Mustafa Bozbey başarılı bir belediye başkanıdır ama daha fazlada insan yanı ile, duyarlılıklarıyla örnek bir Dosttur.
Ben hasta olduğumda veya benzer bir sıkıntım olduğunda asla ihmal etmez arar ve sevgisi, saygısı kadar dostluğunu da bana her zaman her koşulda kanıtlar.
Asla nankör ve vefasız değildir.
En önemlisi saygısız, hadsiz ve şımarık olmayıp “Ben Oldum” sanıp kendini şaşıranlardan hiç değildir.
Bunun için benim “MUSTAFAM,” Bursa’nın şansı, umudu ve kurtuluşu olacaktır.
20 yıllık kâbus bitecek ve yerelde de ülkemizde de güneş halkın üzerine yeniden doğacaktır.
Umarım bir daha hatalar yapılmaz.
Bursa bir daha 20 yıldır ülkemi sömüren, iflasa sürükleyen ve halkının açlığını umursamadan varsıllaşan ve saltanatları uğruna itibarımızı yok eden, paramızı pul eden bu acımasız dikta anlayışından ve yerel uzantılarından kurtulur.
Ülkemizde yeniden demokrasi kurulur ve hak hukuk adalet tek adam keyfiyetinden kurtulup mazlum halkın yanında ve yararına olur.
Halklar barış içinde yeniden kardeş olur.
İlimizde yaşayanların tüm renkleri, farklılıkları, inançları yeniden gökkuşağı gibi kıymetli, değerli, saygın ve dokunulmaz olur.
Hak edenler ve kendileri için siyaset yapmayan, her an ve her zaman halkın yanında olabilen, gerçek halk adamları ve siyasetçiler temsil hakkı alırlar ve bende yaşamımın son çeyreğimde mutlu olurum.
Bu duyarlılıkta olanların yolları açık olsun.
Mustafa Bozbey’in de ayağına taş, gözüne yaş ve yüreğine acı ve telaş değmesin.
Bursa hak ettiğine kavuşsun.
Huzurlu, mutlu ve saygın yurttaşlar olarak gerekli hizmetlere kavuşsun.
MUSTAFAM, yolun açık olsun…
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ