HALKI VE PARTİSİ İÇİN ÇALIŞAN, EMEK VEREN VE KARANLIĞA IŞIK OLAN VEKİLLERİMİZİ DESTEKLEMEK LAZIM.

“Bursa siyaseten oldukça enteresan ve yapısal konumu ile ters orantılı bir ilimizdir.” sözler geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday‘a ait.

Buğday; “Her şeyden önce ciddi bir göç kenti olan, sanayisi ile emek ağırlığı dikkat çeken, üniversitesi ile dar gelirli gençlerin yoğun olduğu Bursa’da yıllardır sağ partilerin ağırlıklı seçimleri kazanması eşyanın tabiatına aykırıdır…

Bu yanlış tablo için halkı suçlayacak değiliz.

İlk önce solunu ve kendi kimliğini unutmuş ve sağa yelken açmış yapısı ile Sosyal Demokrat (!) partilerin ve bugüne dek yerelde partiyi temsil edenlerin eksiklerini ve halka ulaşamadıklarını görmek zorundayız.

Geçmiş dönemlerde görev yapan özellikle vekil seçilene kadar efsane sayılanların, kahraman ilan edilenlerin görev sürelerince ciddi hiçbir çalışmanın içinde olmadıklarını gördük yaşadık ve bu gerçeği kabul etmek zorundayız.

Bu okuyup araştırmayı sevmeyen, popülist ve sıradanlık sonucu konum olarak sol/sosyal demokrasinin başarılı olması ve en çok temsilci çıkarması gereken Bursa adeta sağın kalesi durumuna sokulmuştur.

Ancak şu an bir anket yapılsa ve halka, iktidar partisi olan AKP’nin milletvekillerinin ismi sorulsa iki üç vekilin dışında kimsenin ismini bilmezler.

Gerçi İyi Partide de Sayın İsmail Tatlıoğlu’nun dışındaki vekili bilen var mı şahsen ben bilmiyorum.

Bu anımsatmaları neden yaptım biliyor musunuz?

Zaman zaman kızsak ta, eleştirsek te CHP’nin çalışkan, duyarlı, bilgili, birikimli ve gecesini gündüzüne katarak yerelde, mecliste hatta ülkenin her yerinde, hata hatta dış ülkelerde görev yapan vekillerimizi ve dostlarımızı takdir etmek zorundayız.

Başta her zaman takip edip inanılmaz bir fedakârlıkla gecesini gündüzüne katan, halkın ve mağdurların sesi soluğu olan Toprak Adam Orhan Sarıbal’ı çoğunlukla yazıp paylaşıyorum.

Kendisinin Tek Adam Şahsın devletinin özellikle tarıma, çiftçiye, köylüye, üreticiye yaptığı akıl almaz hatalı politikalar sonucu mağduriyetleri halka en iyi anlatan ve gösteren vekilimiz olduğunu herkes kabul ediyor.

Kendisine planlı, maksatlı haksızlık yapılmasına karşın terbiyesini hiçbir zaman bozmuyor ve halkın yanında olmaktan vazgeçmiyor.

Onun için Toprak Adam şansımızdır.

Fazla dikkat çekmese de, reklamı çok fazla olmasa da bir başarı hikayesini de diğer bir vekilimiz Sayın,Prof.Dr.Yüksel Özkan yapmaktadır.

Pandomi sürecinde haklarını ödeyemeyeceğimiz sağlık çalışanlarının hakları için yoğun mücadele vermekteler.

Özellikle kamu hastanelerinden istifa etmelerinin nedenlerini, sağlık sektöründe ki aksaklıkları ve Kamu Hastanelerindeki diğer sorunların tespiti ve çözüm yollarının araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunmuş olduğu Meclis Araştırması ve çalışmaları ile ile dikkat çekmektedir.

Sayın Prof. Dr. Yüksel Özkan, Balkanlar ve Kafkaslardaki çalışmaları ile de çok değerli ve önemli bir görev üstlenmiştir.

Bu hafta yine TÜRKPA heyeti olarak Özbekistan Cumhuriyetine gidip saygın ve dost tavrı ile bizleri onurlandırmıştır.

Özbekistan Cumhuriyeti’nde 24 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine davet üzerine TÜRKPA gözlemci heyeti olarak Taşkent’e gitmiştir.

Sayın Yüksel Özkan’ın birçok kimsenin bilmediği veya reklamdan kaçındığı için fark edemediği diğer bir özelliği de çok yardımsever oluşudur.

Tanısın tanımasın zorda olana sahip çıkar ve maddi manevi elinden gelenin fazlasını yapar.

Ayrıca çok ölçülü ve saygılı bir insandır. Büyüğünü-küçüğünü bilir ve saygıda asla kusur etmez.

Ben bu nedenle kendisini fazla tanımayan veya bazen haksızlık yapanlara da kendi penceremden kendisini

anlatmak istedim.

Gelelim benim evin en küçük oğlu sevgili Milletvekilimiz Erkan Aydın’a…

En büyük özelliği çok sempatik olması ve halka güzel dokunmasıdır.

Yaşamınızda vardır hani bir türlü kızmasınız, küsemezsiniz çünkü karşınızdaki buna izin vermez işte Erkan Aydın böyle samimi, içten ve dost canlısı bir insandır.

Çok çalışkandır.

Halkla çok yakın diyalog kurabilen ve onlara üsten bakmayan ve yakın olan, her zaman yanlarında olan bir insandır.

Erkan Aydın’ın benim çok takdirimi kazanan bir başka yanıysa iyi, olumlu, pozitif ve çok saygın bir ailesinin olmasıdır.

Gerek eşi Erkan Aydın’ın arkasındaki gerçek güç sevgili Nadire Aydın, gerekse başarılı ve yetenekli çocuklarının davranışları ve insanlara saygıları ile örnek bir aile olmalarıdır.

Erkan Aydın, CHP Genel merkezinde de sevilen çok iyi ilişkileri olan bir milletvekilidir.

Grup yönetiminde olması ona farklı bir sorumlulukta yüklemektedir.

Sevgili Erkan Aydın, gerek mesleki, gerekse Bursa’nın ve bu ceberut dönemde Tek Adam Şahsın devletinde ülkenin yaşadığı sorunları TBMM’de sürekli dile getirmektedir.

Bu nedenle ben bugün 3 erkek vekilimizi kutlamak ve çalışmalarında başarılar dilemek istedim.

Şimdi bana “kadın vekiller nerde?” diye soru soracaksınız biliyorum.

Sevgili Dostlar, bu aralar benim fotoğraf makinemin kadrajına bu üç çalışkan ve mücadeleci vekilimiz girdiler.

Bende 74 yaşın getirdiği sorumluluk ve bir ömrü siyasi mücadelenin içinde geçirmiş bir insan olarak onları anmak ve kutlamak istedim.

Her zaman kadından yana tavır alacak değilim ya…

Ayrıca böyle objektif bir değerlendirme yapsam inanın çok kırılanlar ve üzülenler olacak.

Eğer cinsiyet olarak kadın siyasetçinin bana göre Bursa’daki başarılı ve önemli bir ismini yazacak olsam:

En fedakâr, çok çalışkan, özverili ve başarılı toplumsal sorunlarda, hak-hukuk mücadelesinde önder olan ve çok genç yaşta bu başarıya imza atan torunum Gamze Pamuk Ateşli’yi yazardım.

Onun için bu gün CHP’nin başarılı ve saygın 3 erkek vekilinin verdikleri mücadeleyi ve çalışmaları sizlere anımsatmak istedim.

Ve hep söylüyorum: Sürekli eleştiri olmaz. Sürekli suçlama olmaz.

Sürekli haksızlık yapıp “sıra benim yakın olduklarıma gelsin.” mantığı ile mevcutları karalayıp tüketmek için sataşmakla da olmaz.

Haksızlık yapmadan ve çalışanlara haklarını teslim ederek destek olunursa Bursa makûs talihini yenecek ve sol/sosyal demokrat anlayışla bütünleşecektir.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.” dedi.