Sokakta yaşayan hayvanların yaşam alanlarını biz işgal ettik!
İYİ isimden 4 Ekim Sokak Hayvanları Koruma Günü’ne saatler kala dikkat çeken paylaşım! Yılların eğitimcisi öğretmen emeklisi olan İYİ Parti Yıldırım Belediyesi Meclis Üyesi ve Gurup Sözcüsü Mehmet Yılmaz; ilçenin barınağına giderek gözlemlerini sosyal medyasında paylaştı. Yılmaz; “Teşekkürler…”Yaşadığı bölgenin problemlerine duyarsız kalmayan, kendisine dert edinen, problemlere çözüm arayan, çoğu zaman da çözüm önerileri sunan Gürkan Kanbir. Teşekkürler… Her canlının en az bizim kadar yaşama hakkına sahip olduğu düşüncesiyle hizmet eden Yıldırım Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Mehmet Altuntaş. Teşekkürler… Sokak hayvanlarını zarar vermeden toplayıp barınağa götüren Ümit Erdoğan.
Yıldırım Belediyesi sahipsiz hayvan barınağını, barınakta yaşayan hayvanların durumunu yerinde görüp incelemeyi çok önceden beri düşünüyordum. Dün geçmiş 3 dönem HKMO başkanlığı yapan Gürkan Kanbir’in sosyal medyada gönderdiği bir ileti düşüncemi hemen hayata geçirmemi sağladı. Hayvanlara zarar vermeden aldıkları için barınak görevlilerine teşekkür ediyordu.
Cumalıkızık’ta orman içerisinde bulunan Yıldırım Belediyesi Sahipsiz Hayvan Barınağına giderken tarihte salgın hastalıklardan dolayı tecrit edilen insanların durumunu düşündüm. En az bizim kadar yaşama hakkına sahip bu dilsiz(!) canlıların tecrit edildiği düşüncesiyle içim burkuldu.
Orman içerisinde yaklaşık 13 dönüm arazi üzerine kurulmuş, 700 metrekaresi kafeslerden, 250 metrekaresi de idari ve klinik olmak yaklaşık bin metrekare kapalı alana sahip bu yerleşim alanını gezip, burada yaşananları görünce içimdeki burukluk yerini sevince bıraktı. Veteriner İşleri Müdürü Mehmet Altuntaş, 4 veteriner hekim, 2 tekniker olmak üzere memur ve işçilerden oluşan toplam 37 personelle hizmet verdiklerini söyledi. Barınakta 40 adet köpek kafesi, toplamı 60 metrekare olan 3 adet kedi tedavi ve rehabilitasyon odası var. Barınakta tedavisi süren 300’e yakın köpek (anne ve yavru), 80 adet de kedi bulunuyor.
Yaralı hayvanların tedavisi sırasında görevlilerin insana yaklaşır gibi yaklaştıklarına, merhametlerine şahit oldum. Kısırlaştırma ameliyatları ve diğer tedavi alanlarını gezdiğimizde hastane ortamından farklı olmadığını görmek içimi rahatlattı. Veteriner Hekimlerin işlerini büyük bir dikkat ve titizlikle yaptıklarını gördüm. Ameliyat öncesi narkoz odaları, ameliyat sonrası uyandırma odaları tertemizdi. Mahallelerde gönüllülerin baktığı hayvanların hastalanması durumunda, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve ilgili yönetmelik çerçevesinde alınıp bakım, tedavi ve rehabilitasyonu yapıldıktan sonra kulaklarına küpe takılarak tekrar alındıkları ortama bırakılıyormuş. Böylece can dostların ortama adaptasyon sorununun önüne geçilmiş olunuyor.
Sahiplendirilmeyi bekleyen çok sayıda kedi ve köpek var.
Bu can dostları sahiplenmenin bir heves olduğu asla düşünülmemeli. Sonuna kadar bakamayacaklar asla hayvan sahiplenmemeli. Sokakta yaşayan hayvanların yaşam alanlarını biz işgal ettik. Onların da yaşam alanlarına ihtiyacı var. Onlara karşı merhamet duygumuzu yitirmeyelim. Unutmayalım ki o sessiz can dostlarımıza merhamet göstermeyenler insana da merhamet göstermez! Herkes kapısının önüne bir kap su, bir kap mama koymalı.” dedi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ