Bursa’da Yıktırılan Okullar; Bakanlık Kaynaklarını Maarif Vakfına Aktardığı İçin mi Yapılamıyor!

Ağır ekonomik pandemi şartlarından çıkan Türkiye’de üniversite öğrencileri devlet yurtlarının yetersiz yatak kapasitesi ve rekora koşan özel yurt ücretleriyle yüzleşti. Bursa’daki 100 bine yakın üniversite öğrencisi şimdi kendi kesesine uygun kalabileceği mekan arıyor. Kamu Kurumları ve Belediyeler barınma problemi yaşayan gençlere sahip çıkmaya çalışırken Bursa’da yıkılan 42 okuldan 6’sı yeniden yapılırken 72 okulun daha yıkılacağı haberi Bursa siyasetini salladı. O nedenle de açıklamalar arka arkaya geldi. Yıkılan okullardaki mevcut öğrenciler çevre okullara nakledilirken yıkılması muhtemel 72 okulda ise nakil hazırlıklarının sürdüğü öğrenildi. pandemi şartlarında sınıf mevcut sayısı seyretilmesi gerekirken nakledilen okullar nedeniyle sınıf mevcutları 2 katına çıktı.Eğitimde konteynır ve çadır seçenekleri ise alternatif seçenek olarak masada. Konuyla ilgili Genç Parti İl Başkanlığı’ndan ise sert bir açıklama geldi. İl Başkanı Tuncer Mutlu; eğitimim devlet elinden uzaklaşarak özelleştirmeye doğru hızla gittiğini iddia etti.

Mutlu; “Eğitim entübe olmuş, kendini kurtaracak bir el bekliyor. Bin 300 okulun olduğu 600 bin öğrencinin okuduğu Bursa’da taşımalı sistem ile 80 bin öğrenciyi kavimler göçü yaptırıyorsunuz! Üstüne üstlük de 110 bin öğrencinin önümüzdeki süreçte etkilenebileceği bir yıkım işlemine girmek için parmak hesabı yapıyorsunuz! Pandemi sürecinde yıkılan okullar ile ilgili tek bir çivi çakmadınız! 18 ay içinde birkaç okul yapılamazmaydı! Yoksa bu okullar yurt dışında eğitimi yönlendirmek için kurduğunuz Maarif Vakfı’na yönlendirdiğiniz kaynak nedeniyle mi yapılamıyor! Sadece bu vakfın Vakıf, 2021 yılı itibariyle 438 kişiyi yurt dışındaki kurumlara personel olarak gönderdi. Bu personellere ödenecek en düşük aylık ücret 25 bin 636 TL. En yüksek maaş ise 58 bin 936 TL! İktidarın umutsuz, işsiz, yarınsız bıraktıkları gençleri şimdi de yersiz, yurtsuz bıraktılar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler; tüm bu koşullar içerisinde dahi ülkemizin eğitim bütçesini, daha önce FETÖ’nün yaptığına benzer bir organizasyonla, Maarif Vakfı eliyle yurt dışındaki okullara ve orada astronomik ücretlerle çalışan yandaşlarına akıtıyor. 2016 yılında 5 ülkede eğitim faaliyeti yürüten Maarif Vakfı; 2017’de 22, 2018’de 33, 2020’de 42 ve 2021’de 44 ülkede faaliyetlerini sürdürüyor. Bu ülkelerde okul müdürlüğü sayısı 2016 yılında 18 iken 2021 yılında 361’e; 2018’de 1 olan eğitim merkezi sayısı 2021’de 13’e yükseldi. Vakıf, 2016’da 2 olan yurt sayısını ise 2021 itibarıyla 43’e çıkardı. 

Daha önce FETÖ’nün ve diğer tarikat, cemaatlerin yurtlarına muhtaç bırakılan bu öğrenciler, şimdi de iktidarın arka bahçesi olmuş kamu olanaklarıyla beslenen TÜGVA gibi oluşumlara, FETÖ sonrası palazlanan dini cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakılıyor. Mevcut yurt sayısı ve kapasitesi öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamıyor. Yaklaşık 4 milyon öğrenci olmasına rağmen Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda ancak 700 bin öğrenci barınabiliyor. Devlet yurduna yerleşemeyen, özel yurtlara gücü yetmeyen, tarikat ve cemaat yurtlarına karşı duran üniversite öğrencileri ise en son parklarda yatmaya başladı. Umutsuz, işsiz, yarınsız bıraktıkları gençleri şimdi de yersiz, yurtsuz bıraktılar! Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler; tüm bu koşullar içerisinde dahi ülkemizin eğitim bütçesini, daha önce FETÖ’nün yaptığına benzer bir organizasyonla, Maarif Vakfı eliyle yurt dışındaki okullara ve orada astronomik ücretlerle çalışan yandaşlarına akıtıyor.

Türkiye’den hangi kriterlere göre olduğunu bilmediğimiz bir şekilde görevlendirilen ve yabancı dil yeterliliği olmadığını bizzat bildiğimiz kişiler, astronomik ödemelerle Maarif Vakfı bünyesinde istihdam ediliyor. Maarif Vakfı faaliyetleri için Türkiye’den yurt dışında giden personele, en düşük 25 bin en yüksek 58 bin TL maaş ödeniyor. Bugün Türkiye’de asgari ücret 2 bin 825 TL! Maarif Vakfı, yurt dışında kimlerle hangi faaliyetleri yürütüyor? Bu kişiler kim? Türkiye’ye ve eğitime hangi katkıyı sağlıyorlar? Bazı dini cemaatlerin Maarif Vakfı’ndaki egemenliğini, mensuplarının yurt dışındaki bu okullara/yurtlara gönderildiğini de duyuyoruz. Toplamda 166 kurum ve kuruluşla protokol imzaladıkları bilgisini veriyorlar. Protokollerin kapsamını ve hangi kurumlarla yapıldığına dair detayları sormamıza rağmen bu bilgileri paylaşmıyorlar. Dört yılda eğitim bütçesinden toplam 1.5 milyar liranın üzerinde para alan Maarif Vakfı’na bu yıl MEB’in bütçesinden 1.2 milyar TL aktarıldı. Bu bütçeler okul binası yapmak için kullanılsa 2 yıl içinde sınıfı olmayan öğrenci kalmaz.” dedi.