Zirvede Haber

YANIYORUZ!

YANIYORUZ!

“15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünü, akabinde kurban bayramını geride bıraktık. Köylüm çocukluk arkadaşım Zeki Bitmez nezdinde 15 Temmuz şehitlerimize, operasyonlarda şehit düşen güvenlik güçlerimize ve orman yangınlarında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.” sözler Yıldırım Meclisi’nde İYİ Parti Sözcüsü tarafından söylendi. 

İYİ Parti Yıldırım Belediye Meclis Üyesi ve Gurup Sözcüsü Mehmet Yılmaz; “Muhterem hazirun, ülke olarak nasıl bir kıskacın içerisine düştüğümüzü, bu kıskaçtan nasıl çıkacağımızı izah etmeye inanın şairin de dediği gibi kelimeler kifayetsiz kalıyor. “Çakmak yaksalar haberimiz oluyor!” sözünden mi, kevgire dönmüş sınırlardan mı, salgın yokmuş ya da bitmiş edasındaki vurdumduymazlıktan mı, yönetim zafiyetinden mi, on yaşın altına düşmüş madde bağımlılığından mı, hayatının en verimli çağında anne babasının eline bakmak zorunda bırakılan gençlerimizden mi, yönetilebilir yoksulluktan mı, mutfaklardaki yangından mı? Hangisinden nasıl bahsedeyim?

Kim hangi pencereden, hangi açıdan bakıyor ve ne görüyor? Konuşanlara, konuşulanlara baktığımda bunu da kendime izah edemiyor, anlamakta güçlük çekiyorum.

Baktığımızda gördüğümüz kocaman bir yangın! Yanıyoruz! Yanıyoruz!

Yangının biri bitmeden diğeri başlıyor! Bu yangını söndürmekle mükellef olanların hiçbir tedbirlerinin olmadığını görüyoruz. Birbirini çürüten açıklamalarına şehit oluyoruz. İşlerini yapmak, yangını söndürmek yerine, eleştirilere laf yetiştirme ve husumeti derinleştirme gayreti içerisinde olduklarını görüyor, daha da yanıyoruz!

İcra etmekle yükümlülerin, eleştirmek ve yakınmak suretiyle sorumlulukları üzerlerinden atma gayreti içerisinde olduklarını görüyor, kahroluyor, yanıyoruz!

İcra mevkiinde olanlar ihmalleri sonucu meydana gelen problemlerin sorumluluğunu yetkisi olmayanların üzerine yıkma hakkına sahip değildir.

13 Temmuz günü, “çakmak yaksalar haberimiz oluyor” diyen Orman Bakanı, 28 Temmuzda “envanterimizde yangın söndürme uçağı yok” diyor.

En çok duymaya alışık olduğumuz “Proaktif Yaklaşım” sözünün de hamasetten ibaret olduğunu ibretle izliyoruz. Oysa proaktif yaklaşım krizi yönetmek değil, riski yönetmektir. Proaktif yaklaşım yangından sonra söndürmek için çaba harcamak değil, yangını çıkmadan önlemektir. Yangın söndürme işini başka ülkelere ihale etmek değil, kendi yangın söndürme uçak filonu kurmaktır.

Mazeret izah etmek, başarısızlığı telafi eder mi?

Yeryüzünde geçmişim, hatıralarım, dün ile olan bütün bağlarım, mazim yansın diyecek tek bir insan var mıdır? “Keşke benim de evim yansaydı da yenilenseydi!” deniyor. Daha yangın devam ederken TOKİ model evler paylaşıyor. Yetkililer yangın devam ederken yeniden ağaçlandırmaktan bahsediyor.

Üstün Dökmen hocanın tabiri…

Yanan ağaçları, alevleri ekranlarda görüyor, hoyratça söylenen sözleri duyuyor, çaresizlikle için için yanıyoruz!

Tek tesellimiz can kaybımızın olmaması” sözü bizi can evimizden vuruyor, yanıyoruz! Can sadece insan canı mı? Yanan ağaçlarımız, endemik bitki türlerimiz, hayvanlarımız, böceklerimiz… can değil mi?

Hanımefendiler, beyefendiler, Ormanlarımız yanıyor, ama sadece ormanlarımız yanmıyor. Yanan biziz biz! Millet yanıyor! Vatan yanıyor! Vatan!

Peki niye yanıyoruz?

Millet olma vasfından zafiyetler yaşadığımız için yanıyoruz!

***

Açıklanan TUİK rakamlarına göre temmuz ayı enflasyonu %1,80 gıdada %2,77 yıllık bazda da %18,95dir. Bu çarşıda- pazarda %40 düzeyindedir.

Yıldırım Cuma Pazarına giden bir vatandaşla görüştüm. “Cuma günü pazardan hıyar almadan döndüm. Kg. 10 TL” dedi. Temmuz ayında, sebze fiyatlarının en düşük olduğu ayda sebze fiyatlarından haberiniz vardır sanırım. Mutfaklarda yangın var yanıyoruz!

***

Sınırlarımız yol geçen hanına dönmüş. Hızla demografik yapımız bozuluyor. Okul çağında olmasına rağmen okul yüzü görmeyen yaklaşık 1 milyon Suriyeli sığınmacı var. Yarın ne olacağı belirsiz bir durumla karşı karşıya kalmanın derin kaygısını yaşıyor yanıyoruz!

***

Hayatlarının en verimli çağında yaklaşık her dört gençten biri anne babalarının eline bakıyor. Gençlerimizin yurt dışına çıkma arzusunun çok yüksek olduğunu, onları burada tutamadığımızı görüyor, beyin göçüne üzülüyoruz.

Açlık sınırı altında çalışan asgari ücretlilerimiz.

1.500TL ile geçinmek zorunda bırakılan emeklilerimiz..

Kadınlarımızı Koruyamıyoruz…

Çocuklarımızı koruyamıyoruz…

Gençlerimizi koruyamıyoruz…

Çalışanımızı koruyamıyoruz…

Yaşlılarımızı koruyamıyoruz…

Madde bağımlılığı hem ülkemizde hem de ilçemizde hızla artıyor.

Erikli caddesi üzerindeki beşinci güzel Sokak girişinde oldukça fazla kaza olmakta. Erikli caddesi çok dar ve çift taraflı araçlar park ettiği için trafik yoğunluğu insanları fazlasıyla rahatsız ediyor.

Esenevler Mahallesi sakinleri yeşil alanlarda gece geç saatte madde bağımlıları uygunsuz davranışlarından rahatsız. Şikayetler sonucu polis gelmesine rağmen problemler çözülemiyor. Mahalleli yeşil alanların yeteri kadar sulanmamasından dolayı çimenlerin kurumasından, çöplerin gerektiği gibi toplanmamasından şikayetçi.

Bütün yeşil alanlar belli saatten sonra kuşatılmış durumda. Mahalleli faydalanamıyor. Yeteri kadar aydınlatma yok, aydınlatma olsa da ağaçları ışığı kesiyor. Tedbir alınmadığı için de gece sade vatandaşın parklardan faydalanması mümkün değil. Yıldırım’da gecenin ilerleyen saatlerinde yeşil alanlar madde bağımlılarının at oynattığı alanlara dönüşüyor. Tedbir alınmalı.

Yavuzselim Mah. Pazar alanında kurban kesimi yapılmış, pazara yakın sokaklarda yeteri ilaçlama yapılmadığı için sinekler insanları rahatsız ediyor. Camlarımızı açamıyoruz diyorlar

Çöp arabaları çöp toplarken konteyner dışına dökülenleri almıyorlar. Bazı sokaklarda çürümüş, tabanı kırık konteynerlerden çöp suyu sızıyor. Sızan çöp suyu, alınmayan çöpler ve bunların oluşturduğu sinekler yaz sıcağının da etkisiyle insanları rahatsız ediyor.

Yıldırım bir başka problemi de coğrafi yapısı dolayısıyla meyil durumu. Yetersiz yağmur suyu kanalları ve ızgaralar. Yağmur suları yetersiz tahliye hattı dolayısıyla kısa azmanda sele dönüşüyor, önüne kattığını sürüklüyor. Bunun sonucu her yağmurda mahallelerde taşkınlar meydana gelmekte, düşük zemindeki evleri ve bahçeleri su basmakta. Sonucunda da vatandaş zarar görmekte.” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ