Türkiye Yeltsin dönemi Sovyetler Birliği fotoğrafı veriyor

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, iktidarın son dönemde yeniden sıklaştırdığı özelleştirme adımları için dikkat çeken bir benzetmede bulunup uyardı.

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesine başlanan Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin konuşan Tatlıoğlu, teklifin “Türkiye’nin kanun yapma sürecinin çöküşünün örneğini teşkil ettiğini” belirtti.

“TÜRKİYE’YE DE, 84 MİLYONA DA GERÇEKTEN YAZIK”

Teklifteki 25 maddenin 3 maddesinin Plan ve Bütçe Komisyonu ile ilgili olduğunu belirten Tatlıoğlu, “Yap boz tahtasına dönmüş bir kanun yapma süreci içindeyiz.” dedi. Bu torba kanunun ana özelliğinin “Türkiye’nin önümüzdeki seçime olağanüstü hal şartlarında girmesini sağlamak” olduğunu ifade eden Tatlıoğlu, şunları kaydetti:

“OHAL uygulamalarının üçer yıl daha uzatılması teklif edilmektedir. Türkiye’ye de, 84 milyona da gerçekten yazık edilmektedir. 2021 yılında bütün dünya demokrasi ve özgürlüğe yelken açmışken, bir seçime daha OHAL şartlarında girme hesaplarının yapılması, Türkiye’nin patinaj yapmasının hatta bütün alanlarda geri düşüşünün temel nedeni olarak görülmektedir. ‘Türkiye, neden dünyanın en çok faizini ödeyen ülkedir; Türkiye, neden en fazla risk pirimi ödeyen ülkedir; Türkiye, neden işsizlik ve enflasyonda dünya lideridir?’ sorularının temelinde bu yatmaktadır. Türkiye’nin anayasasında, kanunlarında ve devletin işleyişi içinde onlarca, yüzlerce tedbir vardır. Özgürlük alanlarının daha fazla daraltılması doğru değildir.”

Teklifteki, Merkez Bankasında görev yapan kamu üniversitelerindeki personelin görevlerine devamı maddesinin, kişiye özel bir düzenleme olduğunu savunan Tatlıoğlu, kişiye özel kanun düzenlemelerinin, bir ülkenin ne kadar ciddiye alındığını da gösterdiğini kaydetti.

“YELTSİN” BENZETMESİ

10 Temmuz tarihli Cumhurbaşkanı kararnamesiyle 18 kamu alanının özelleştirilmeye açılmasına da değinen Tatlıoğlu, “Özellikle deniz kenarları ve buralara yakın alanların satışını; makine kimyanın anonim şirkete dönüştürülmesini, TEİAŞ’ın borsaya arzını, hiçbir kamu malını geride bırakmama düşüncesinin bir ürünü olarak görüyoruz. Kalan kamu mallarını tam bir rant paylaşımına sunma düşüncesinin bir ürünü olarak görüyoruz. Bu haliyle Türkiye Yeltsin dönemi Sovyetler Birliği fotoğrafı vermektedir. Türkiye’yi, AK Parti sonrası yönetecekler bu maliyetlerin altından şüphesiz kalkacaklardır ama bunlarla ilgili araştırma, soruşturma sürecini başlatacaklardır. Bu işlere dahil olanların hepsine duyuruyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Tatlıoğlu, en kısa sürede milli iradeye gidilmesini talep ettiklerini dile getirdi.