İlçeyi Teslim Ettiğiniz Kişilerin Geçmişini Ne Kadar Araştırıyorsunuz!
“Mudanya Beldiye Meclis Üyesi Mehmet ER’e yapılan çirkin saldırıyı nefretle kınıyorum.” sözler sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan MHP’li Meclis Üyesine ait. MHP Mudanya Belediye Meclis Üyesi ve Gurup Sözcüsü Bülent Erden ilçede kısa bir zaman önce yaşanan olaylara tepki göstererek Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’a da göndermede bulundu. Erden; “Mudanyamıza asla yakışmayan bu talihsiz saldırı hakkında bu ana kadar Barışın ve Kardeşliğin Başkenti sloganını dilinden düşürmeyen Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın kınama mesajı yayınlamaması da dikkat çekicidir. Meclis Üyesi Mehmet ER’e geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum. Bu gibi Mudanyamızın Ülke genelinde ki algısını kötü etkileyen olayların tekrar etmemesini temenni ediyorum.” dedi.
Sözlerinin devamında isim vermeden Türkyılmaz’a yüklenen Erden; ” Belediye başkanları, kendisine güvenilerek emanet edilen o ilçeyi temsil etmeleri nedeniyle ŞEHR-İ EMEİN (İlçenin güvenilir insanı) olarak anılmaktadır. Güvenilir insan halk tarafından seçilmiş olduklarından herkesin belediye başkanı olmak ve belediyenin imkanlarını kılı kırk yararak harcamak zorundadır.
Şehrül-Emin şehri ve içinde yaşayanları emanet bilmek, bu emanete ihanet etmemek demektir.
O yerin güvenilen idarecisi olmak, idare ederken Hazreti Ömer gibi adil, Hazreti Ebu Bekir gibi sadık, Hazreti Ali gibi vefalı ve yiğit olmak demektir. Hizmet ederken de halka, hakka hizmet ettiğini bilen olmak demektir. Şehrül-Emin hak pişirmek, hak dağıtmak ve hak gözetmek demektir. Şehrin emin kişi, emin insanı yani bugünkü manası ile seçilmiş belediye başkanıdır. Bu şehrin imarından, turizminden, çöpünden, çevresinden, bünyesinde bulunan şirketlerden ve o yerleşim yerinde yaşayanların refahından v.b şeylerden sorumlu kişidir. Ben bu tarife uygunum diyenler belediye başkanı olur.
Yakıştırılan olur. Ya da olmaz. Bunu önce Hak sonra ise halk bilir. Şehrül-Emin yaptığı işin hesabını önce vicdanına, sonra Allah’a sonra şehre ve insanına verir. Şehrül-Emin seçerken önce zihniyetine, sonra yaptıklarına, sözlerine yaşam tarzına ve etrafındakiler bakmalıyız. Başkan ve çevresindekiler Beytül Mal olarak nitelendirdiğimiz gelirini, taşınır veya taşınmazları ile belediye şirketlerini kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullanamazlar. Bu kişiler yaptıkları işin hesabını; vicdanına, sonra Allah’a ve sonra o şehre ve orada yaşayanlara verir.Geçmişi ve bugünü şaibeli olan, tanımakta zorluk çektiğimiz insanları şekillendirmesi amacı ile şehrimizi ve kendimizi bu insana teslim ediyoruz.
Yanlış karar vermemiz halinde ayıkla pirincin taşını misali, şaşkınlık, karamsarlık, umutsuzluk hepimizin etrafını kaplıyor. Onlara ilçeyi teslim etmeden bu insanların bir geçmişine, zihniyetlerine bakmalıyız. Sonra sözlerine, vaatlerine, ahlakına ve etrafında kimler var onlara bakmalıyız. Yanlış kararı tekrarlarsak, ifade etmek zor ama maalesef hak ettiğimizi yaşarız!” dedi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ