Zirvede Haber

Ben imara açacağım demedim! Çarşıbaşı’nda “Merkez” olmayabilir…

Ben imara açacağım demedim! Çarşıbaşı’nda “Merkez” olmayabilir…

Yunuseli Havaalanı ile ilgili olarak bölgenin ranta açılmayacağını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ‘Ben imara açacağım demedim zaten’ derken, Çarşıbaşı Projesi’nde yeniden yapımı planlanan Merkez Bankası binası için “Bence de olmasın gibi bir yaklaşım var bende de” ifadelerini kullandı.Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile gerçekleştirdiği röportajın ilgili bölümü şu şekilde:

Ahmet Emin Yılmaz: Yakın geçmişte Yunuseli Havaalanı ile ilgili “Ne olabilir?” şeklinde düşünce açıklamanız olmuştu, ama “şu proje olacak” demediniz. Fakat siyasi partiler karşı açıklama yaptı. Akademik Odalar da sizinle ters düştü. Ne düşünüyorsunuz?

BAŞKAN AKTAŞ – Akademik Odalar 1050 Konutlar’la alakalı da Yunuseli’yle alakalı da temennilerini ortaya koydular. Ama ilginçtir, 6 siyasi parti orada toplantı yaptılar.

Ben şehir adına çok mutluyum.

Lakin, herkes örnek verirken şunu veriyor: Yeni bir Doğanbey oluşturacaksınız.

Benim böyle bir açıklamam yok ki. Yok…

Evet, orası şu an zaten var ve ne olarak kullanılıyor? İşin bu kısmına bakmak lazım.

Ben Bursa’ya kazandırmaktan bahsediyorum. Bursa’nın gençleri, çocukları, kadınları, insanları onun yeşilinde koşsun, oradan istifade etsin.

Botanik Park neden değerli bizim için? Merinos Parkı neden değerli? Mihraplı Parkı neden değerli? Kullandığımız için değerli.

Kullanmadığınız, sırf görsel açıdan bir parkı değerlendirebilir misiniz? Bir görsellik yok ki. Bir asfalt pist var, Motorize ve araç eğitimlerinin yapıldığı bir pist var. Etrafında da biraz yeşillik var.

Ben diyorum ki, bunu Bursa değerlendirsin.

Konuyu Murat Kurum Bakanımız da biliyor. Ben bu gelişmelerin hepsinden kendisini haberdar ettim

Bizden, birilerine rağmen koca koca binalar dikeceğimizi kimse beklemesin. Rant lafı kullanılıyor. Rant nedir Allah aşkına? Rant nedir bana söyler misiniz?

Birini malını birine peşkeş çekmiyoruz ki. Burası devlete ait bir arazi. Bunu şehir nasıl kazanabilir derdindeyiz.

O bölgeyle alakalı yapılması gereken çalışmalar var, bunları öngörerek burayı şehre kazandırmanın derdindeyiz biz.

Kafamızın arkasında bu konuda başka düşünce yok. Bunun adı Oda da olsa, siyasi parti de olsa, sivil toplum kuruluşu da olsa, şahıs da olsa fark etmez.

Kafamızın arkasında bir şey var da bu notu verirsek, “haa, bunlar demek ki böyle” demek… Bu haksızlık.

Böyle bir şey yok ki.

Keşke aynı siyasi partiler Doğanbey TOKİ’ler yapılırken aynı tepkiyi verselerdi. Çok isterdim ben.

Aynı iradeyi ortaya koysalardı.

Keşke aynı siyasi partiler şehirde yanlış gördükleri başka uygulamalarla alakalı aynı duruşu sergileselerdi.

Evet herkes her şeyi beğenmeyebilir, en doğal hakkımız. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Bursa’da herkes tepkisini, iradesini ortaya koyabilir. Ama olmayan, söylenmeyen bir şeyi varmış gibi kamuoyuna lanse etmeye çalışmak ve Yunuseli üzerinden vurmaya çalışmak…

Ben imara açacağım demedim. Bu alan bizim değil şu an zaten. Evet Bursa’nın, ama bu alanı Bursa kullanmıyor. Ben Bursa’nın kullanmasından bahsediyorum,  birileri de bunu koz olarak kullanıyor.

Bunu siyaseten yıpratma adına araç olarak düşünenler varsa kullanabilirler, önemli değil. Ama işin neticesine bakmak lazım.

O zaman da söyledim, şimdi tekrar söylüyorum, ben Bursalı hemşerilerimizin her bir santimetrekaresinden istifade edebileceği alanı hazırlamak istiyorum.

Nasıl ki Botanik’te, nasıl ki Mihraplı’da, nasıl ki Merinos’ta, nasıl ki başka yerlerde bu şehre değer katan yaşam alanı olduysa, inşallah burasını da yaşam alanı olarak kazandırıp bir gün aynı şekilde anılmak da benim en büyük hayallerimden.

Ahmet Emin Yılmaz: Projenin adı ne zaman belli olur?

BAŞKAN AKTAŞ – Çok gecikmez diye düşünüyorum.

Ahmet Emin Yılmaz: Projeyi siz mi yapacaksınız, Ankara mı?

BAŞKAN AKTAŞ – Ankara tabi, ama beraber tartışıyoruz.

Ahmet Emin Yılmaz: Peki o projede neler olur?

BAŞKAN AKTAŞ – Güzel bir yaşam alanı olur orası. Çok güzel parklar olur. Şehre değer katan ciddi bir nirengi noktası olur orası.

“Görükle’yi neden kimse konuşmuyor?

Yunuseli Havaalanı’nın 750 dönümlük kısmını konuşuyoruz, ama Nilüfer’deki Görükle mera alanında 6 bin dönüm arazi Batı Gelişme Bölgesi planlandı. Plan 6 kez reddedildi.

Benim dönemimde değil. Benden önceki dönemde.

8 kat daha büyük buradan.  Hiç kimse konuşmuyor, tuhaf değil mi?

6 bin dönümlük yeni bir yaşam alanından bahsediyoruz. O projenin içeriğinde neler var, bundan haberleri var mı?

Ahmet Emin Yılmaz: Hanla Bölgesi’nde ilk defa akademik Oda’larla işbirliği yapılan süreç işledi. Sizi biraz polemiğe çekeyim, o projenin önünde beton bir perde kaldı. Merkez Bankası binası…  Ne diyorsunuz?

BAŞKAN AKTAŞ – Ben kişisel görüşümü söyleyebilirim.

Burada işin sanatkarına, mimarına, teknik insanına da saygı duymak zorundayız. Bu projeler bir fikir projesi.

Mesela birinci ve ikinci şöyle bir anlayış ortaya koymuş.  Diyorlar ki, bu kadar büyük açık alan olmaz. İlla ki bunun adı Merkez Bankası olacak diye bir kaide yok diyor. Başka bir şey de yapabilirsiniz diyor. Daha küçük ölçekli bir şey de yapabilirsiniz diyor.

Burası bir nirengi noktası olsun, onun üç tarafında üç ayrı meydan oluşturun diyor.

Bu doğru bir yaklaşım.

Bana sorarsanız. Bence de olmasın gibi bir yaklaşım var bende de. Ama o fikir projelerinden elde edilen, harmanlanan bilgiyle burada bir çalışma hayata geçirilecek.

Ben hala işin eski halinin aynen muhafaza edilmesi noktasında asla doğru yaklaşım olmadığını düşünüyorum.

Kozahan’ı ortaya çıkarmaya çalışıyoruz, Pirinçhan’ı ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Onlar 400 yıllık yapılar.

Açıkçası 60-70 yıllık, çok fazla özelliği olmayan bir mimarinin kıyaslanması noktasında ben bir yaklaşım gösteremem.

Her yapılana saygımız var, ama zaten bina aktivitesini yitirdiği için Merkez Bankası terk etti orayı.

Ahmet Emin Yılmaz: Ben muhabirlik dönemimde haber yapmaya giderdim. O zamanların Merkez Bankası Müdürü ‘Hiç kullanışlı olmayan bina’ derdi. Ödüllü proje, ama çocukluğumda yapıldığını biliyorum, çok da tarihi değil.

Ben size başka bir şey söyleyeyim…

Bizim orada, tescilli bina olduğu halde yıkacağımız binalar var, ama aynısını başka bir yerde konuşlandıracağız.

Yani biz illa ki bu bina burada olmalı takıntısı içinde olmamamız lazım açıkçası.

Oraya yaptığımız bir yapının etrafa ne verdiği önemli. Bu, halkın toplanacağı iyi bir kütüphane olabilir mesela. Halkın toplanacağı farklı özellikte bir yer olabilir.

Yaşayan bir mekan olabilir.

Orada ciddi çözümlemeler de getirmiş. Altında otopark getirmiş, altgeçit getirmiş, farklı farklı uygulamalar var orada.

Biz bu arada kamulaştırma sürecine devam ediyoruz. İnşallah onunla beraber bu da netleşmiş olacak.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ