Zirvede Haber

Eczacılar Odası: Keşke insanlar ölmeden önce bu kararlar alınsaydı

Eczacılar Odası: Keşke insanlar ölmeden önce bu kararlar alınsaydı

Salgının başından beri en önde mücadele eden ve halk sağlığını korumak için gece gündüz demeden çalışan meslek kollarından biri de eczacılar.

Eczacıların salgında yaşadığı sorunları ve pandeminin başında temaslı sayılmamalarını Bursa Eczacılar Odası Başkanı Okan Şahin’le konuştuk.

Eczacılar salgın sürecinde temaslı sayılmıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Orada şöyle bir bilgi eksikliği var. Biz İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’yle de aslında bu konuyu konuştuk. Bununla alakalı en son yeni bir yazı çıktı. İl Sağlık Müdürlükleri’ne yazı gönderildi. Eczacılar ve teknisyen arkadaşlarımız sağlık personeli oldukları için temaslı olsalar dahi sağlık personeli uygulamasına dahil olacaklar. Bununla ilgili herhangi bir sıkıntı şu an için yok.

Eczacılar da aslında sağlık çalışanı. Fakat diğer sağlık çalışanları için Covid-19’un meslek hastalığı olarak sayılması için çalışmalar yapılırken, bu süreç eczacılar için neden bu kadar uzatıldı?

Meslek hastalığı ile alakalı ilk aşamada eczacılar ve teknisyenler alınmayacak denmişti. Ancak sonraki süreçte Türk Eczacılar Birliği’nden geçtiğimiz hafta bize geri bildirimde bulunuldu. Artık eczacılar ve teknisyen arkadaşlarımız için Covid-19 meslek hastalığı statüsünde kabul edilecek denildi. Bizlerin aslında istediği bu. Bu kadar insan vefat etmeden önce bu karar alınsaydı keşke. Bizler eczacılar olarak birinci basamak sağlık kurumuyuz. Hasta ile şu an belki bu Covid döneminde en fazla muhatap olan gruplardan bir tanesiyiz.  Baktığınız zaman vatandaşın birçoğu hastaneye, Aile Sağlığı Merkezi’ne, sağlık kurumlarının birçoğuna gitmekten imtina ederken eczanelere çok daha gönül rahatlığı ile geldiklerini ve gerekli tedavi için ilaçlarını aldıklarını, bazı konuları danıştıklarını görüyoruz.

Eczacılar kendi önlemini kendi mi alıyor? Bu süreçte Sağlık Bakanlığı’ndan bir destek var mı eczacılara?

Eczacılar olarak biz kendi önlemimizi kendimiz almak zorunda kalıyoruz maalesef. Bu noktada çok destek göremiyoruz.  Bizler, koruyucu ekipman gibi bazı taleplerde bulunduk. Ancak koruyucu ekipman noktasında maalesef bir destek göremedik. Eczacılarımızın birçoğu vatandaşla mesafeyi artırarak, korumaya çalışıyorlar kendilerini. Bunun dışında küçük eczanelerimiz var. Bu çok küçük eczaneler mesafe uygulamasını yapamadıkları için maalesef vatandaşımızı dışarıda bekleterek mesafeyi o şekilde korumaya çalışıyorlar. Tabi kış aylarının da gelmesiyle bunlar sıkıntı olmaya başlayacak. Çünkü havalar soğududukça vatandaşı dışarıda bekletmek tabi ki zor olacak. Hem vatandaşımız hem de meslektaşlarımız için sıkıntılı bir süreç yaşanacak. Ancak bu noktada da hem vatandaşımızı hem de eczacılarımızı ve teknisyenlerimizi korumak için bu önlemlere de devam etmek zorundayız.

Pandeminin başında bu yana eczacılar ne gibi zorlukla karşılaştı?

Aslında normalde eczanelerin, sağlık kurumlarının birçoğunun vatandaşla ilişkisi kesilmişken bazı eczanelerimize normal dönemde gelen vatandaşlarımızın beş katı, on katı vatandaş gelmeye başladı. Burada meslektaşlarımız canla başla aslında sorumluluğu olmayan bir görevi üstlendiler ve bu görevi de başarıyla yürüttüler. Ancak tabi ki burada sıkıntılar oluştu. Maske kodu gelmemiş kişiler veya koduyla alakalı sıkıntı yaşayanlar eczanelere başvurdu. Bunların negatif dönüşlerinin birçoğunu eczacılarımız karşılamak, göğüs germek zorunda kaldı. Şimdi yetmiş yaşındaki teyze, amca geliyor eczanenize ve bana maske ver diyor. Kod diyorsunuz, ne kodu diyor, bilmiyor. Ondan sonra biri geliyor kodla, bakıyorsunuz HES kodu çıkıyor. Normal maske kodu değil. Bunların hepsi ile uğraşmak ve cevap vermek zorunda kaldık. Tabi ki bunları yaptıkça da içeride vatandaşın kalma süresi uzuyor daha fazla insanla muhatap oluyorsunuz. Bunlar oldukça sizin riskiniz gittikçe artıyor. Bu noktada bizler Eczacılar Odası olarak meslektaşlarımıza destek olabilmek için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Eczanelerimize bir dönem düzenli olarak dezenfeksiyon işlemi yaptırdık. Ekonomik anlamda destek olmak için aldığımız bazı ücretleri kaldırarak meslektaşlarımıza ekonomik destek vermeye çalıştık. Eczacılar Odası olarak meslektaşlarımıza bu noktada elimizden geldiğince destek vermeye çalıştık.

Aşı olma önceliği eczacılara da tanındı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İlk öncesinde bir grip aşısını konuşmak lazım. Grip aşısı mevzusunda biraz yavaş kaldığımızı düşünüyorum. Aralık ayındayız mesela hala grip aşılamasını biz yapıyoruz ve bu dönemde eczacılarımız ve teknisyen arkadaşlarımız aşılandılar bunun için teşekkür ediyoruz. Çünkü doğru olan uygulama buydu. Ancak bu aşılamayı biz ekim ayında çoktan bitirebilmiş olmalıydık.  Şöyle de bir husus var. Bu sene vatandaşlarımızın birçoğunun maske kullanması, sosyal mesafeye dikkat etmesi sebebiyle grip vakalarında çok ciddi bir azalma var. Biz bunun aslında şu anda artısını da yaşadığımızı düşünüyorum. Grip aşısı noktasında daha doğru ve hızlı hareket edilebilirdi. Covid-19 aşısı hakkında alakalı kısım var. Covid-19 aşısı noktasında da hem eczacılarımız hem teknisyenlerimiz en son yaptığımız görüşmeye göre ilaç dağıtan ecza depolarının personelleriyle birlikte bu ekibe dahil olacakmış. Onlarla beraber Covid-19 aşılamasında birinci önceliğe sahip olunacak. Aşının geleceği ülke Çin olduğu için birçok vatandaşımızın kafasında soru işareti oluşmuş halde. Ancak yapılan bilimsel çalışmalara baktığımız zaman şu anda en güvenli aşının inaktif aşı modeli oluğunu ve bunun da Çin tarafından getirilen aşı olduğunu görüyoruz. Çin’den gelen Sinovac isimli inaktif aşının şu anda piyasada en güvenilir aşı modeli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun avantajları da dezavantajları da var. Dezavantajlarından bir tanesi inaktif bir aşı olduğu için virüs gelecekte bazı mutasyonlara uğrarsa, bu mutasyonlar sonucunda belki o mutasyona uğramış virüse karşı koruyuculuğu olmayabilir. Fakat en son mesela İngiltere’de duyduğumuz mutasyonla alakalı yapılan çalışmalar sonucunda da ilk açıklamalar bu virüse en azından koruyuculuğu olduğunu görüyoruz.

Peki gelecek aşı bakanlık aracılığı ile hastanelerden mi yoksa eczanelerden mi satılacak?

Bu aşıların bir kısmını devlet, vatandaşları aşılamak için belli prosedürler dahilinde ve öncelikler belirleyerek hastanelerden, Aile Sağlığı Merkezleri’nden ücretsiz yapacak. Ancak anladığımız ve gördüğümüz kadarı ile tüm vatandaşlara ücretsiz olmayacak. Şu an yapılan çalışmaya göre kronik hastalık sahipleri ve belirli hizmetlerde çalışanlara ücretsiz yapılacak. Bizim önerimiz ise tüm vatandaşlara ücretsiz uygulanması. İkinci aşamada ise Çin’den gelen aşıyı Türkiye yüksek oranda vatandaşına uygulayacak, ama bazı vatandaşlarımız bunu uygulatmak yerine Pfizer/Biontech firmasının aşısını tercih edecek. Eğer vatandaş devletin verdiğinin dışında bir tercihte bulunursa, o zaman da ücreti ile bu aşıyı eczanelerden temin edecek diye konuşuluyor. Ama tabi ki bu kesinleşmiş veya duyurulmuş bir şey değil. Bizlerin yapılan açıklamalardan edindiği izlenim bu yönde.

Bir sağlık çalışanı olarak sizin talepleriniz neler?

Çok zor bir süreç geçiriyoruz. Hafta sonu sokağa çıkma yasağı, belirli saatten sonra sokağa çıkma yasakları nedeniyle insanlar kısıtlandığı için halkımızda bu dönemde psikolojik anlamda da ciddi sıkıntılarda gözükmeye başladı. Bu da göz ardı edilemeyecek bir problem. Bu hastalığın bir an önce bitmesini hepimiz temenni ediyoruz. Halkımızın çoğunluğunun kurallara uyması gerekiyor. Verilen kararlara, maske, mesafe kurallarına bu dönemde özellikle riayet etmesi gerekiyor. Sağlık çalışanları ise hem fiziksel hem de psikolojik anlamda gerçekten ciddi anlamda yıpranmış haldeler. İlk aşılamalar başladıktan sonra yavaş yavaş aşağıya doğru seyretmesini ve bir yıl içerisinde bitmesini umut ediyoruz. Bu noktada da vatandaşa çok ciddi görevler düşüyor. Onlar da lütfen yapılan duyurulara uysunlar.

BursaMuhalif.com/Sibel Kahraman

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ