Tarımda Ne Durumdayız!

“Türkiye’de Tarım ve Hayvancılık Nereye Doğru Gidiyor ?” Bu soruyu Veteriner Hekim İbrahim Tugay Ateş sordu ve cevabı da kendisi verdi. Ateş; “Cumhuriyetimizin ilk yıllarından itibaren başlayan,kalkınma programlarımızın en temel öğesi, Milli Tarımımız ve Hayvancılığımızdı.Zira İzmir iktisat kongresine katılan ekonomistlerimiz ,öncelik olarak ,aziz milletimizin iaşesini çıkarabilmesi ,sonra da diğer temel sorunlara odaklanmamız konusunda akitleşmişti.

Türk’lerin Anadoluya göç hikayelerinin ana öznesi ,Ortaasya’da verimli olmayan topraklar ve ağır mevsim şartlarıydı. Atalarımızın Anadoluya göç etmeleri, Moğol saldırıları kadar ,iklim şartları ve tarım hayvancılık konusunda gelişim sağlayamamalarıydı.

Pekala,Dünya’nın ilk medeniyetlerinin ortaya çıktığı ,Fırat ve Diclenin çağlayan sularının olduğu bu coğrafyada , neden tarım ve hayvancılık ,her geçen yıllarda düşüşe sebep oluyordu ?

Ülkemizin TÜİK gibi ,hesaplama noktasında hangi verileri işlediği belli olmayan bir kurumunun ,farklı hesaplama yöntemleriyle alakalı ,tarım dış ticaretinde 2018 itibarıyla ihracat 17 milyar dolar ,ithalat ise 16 milyar dolar seviyesinde görünüyor.Ülkemiz gıda ürünleri dış ticaretinde ihracat lehine fazla verirken ,tarımsal ham maddelerde ise ciddi açık veren ve dışa bağımlı bir ülke konumunda olduğunu görüyoruz.

Sorunlar çözümsüz değil

Ülkemizin tarımda ve hayvancılıkta yapısal,ekonomik,sosyolojik,kültürel ,kooperatifleşme konusunda ciddi hukuksal eksiklikleri var.Bizlere göre temel meselemiz, hükümetlerimizin ,tarım ve hayvancılığı önemsememesi,genel olarak baktığımızda bu mesleği yapan kişilerin ,eğitimsiz ve vatandaşlık haklarını bilmemesi ana sorunu teşkil ediyor.

Bizler bu konuda sorunu kalıcı ve öncelikli olarak çözebileceğimiz bir bakış açısı getirmemiz gerekiyor.Ülkemizin iklimi ,su havzaları ve iş gücü bu makus talihimizi değiştirebilecek potansiyelde olduğunu düşünüyorum.

Tarım ve hayvancılığa bakış açımızı değiştirdiğimiz takdirde,üretim planlamarızı arttıracak ve dışa bağımlılığımızı minumum seviyelere indirebiliriz.

Mevcut alt yapımızı revize ettiğimiz takdirde ,değeri yüksek,kaliteli ,sağlıklı ,hem üreticinin hemde tüketicimizin sağlıklı ürünler tüketebileceği ,hatta ihracatta rekor kırabileceğimiz bir tarım sektörü oluşturabiliriz. Daha önce dediğimiz gibi hem coğrafyamız hem de arazi çeşitliliğimiz buna uygun.Sahip olduğumuz tarım potansiyeli bize bu fırsatı tanıyor.

Bu konuda projelerimizi ,mesleğinde uzman arkadaşlarımızla sürekli değerlendiriyoruz,Bursa’mızın özelinde ve ülkemiz genelinde bu çalışmalarımızı hiçbir menfaat beklemeden ,siyasilerimize ve ülkemizin tarım ve hayvancılık konusunda uzmanlarımıza vermeye hazırım.Ben ve arkadaşlarım öncelikli olarak ülkemizin evlatlarının ,açlığa ve yoksulluğa tahakküm ettirilen bir toplum olmamasının kararlığındayız,bu sebeple çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.