Bursa’da öğretmenlerden 18 soru!

Yeni eğitim öğretim yılının 21 Eylül’de yüz yüze başlatılması planlanıyor. Ancak başta deprem riski nedeniyle yıkılan ancak yeniden yapılmayan okullar olmak üzere eğitimde birçok sorunun yaşandığı Bursa’da korona önlemlerinin nasıl hayata geçirileceği merak konusu. Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem de bu sorunlara dikkat çekerek, tam 18 soru sordu.

Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem’in yazılı açıklaması şöyle:

“COVID-19 tüm Dünya’ya çağdaş, bilimsel ve kamusal eğitimin önemini bir kez daha göstermiştir. Bundan ders çıkaran ülkeler vatandaşlarına daha güzel bir gelecek hazırlarken, bu mesajı alamayan ülkeler, gerilerde kalmaya devam edecektir.

İlimizde geçen yıl depreme dayanıksızlığı gerekçesiyle yıkım kararı alınan 24 okul yıkılmış ancak salgın nedeniyle daha fazla dersliğe ihtiyaç olmasına rağmen yıkılan okulların yeniden yapılmasına başlanmamıştır. Yıkılan bu okulların öğrencileri, normal eğitim yapan başka okullar ikili öğretime geçirilerek oralarda eğitim öğretime devam etmeye başlamıştır. Okullardaki 900 ile 2000 arası öğrencinin kimi kendi imkanlarıyla kimi servislerle taşınırken, salgın döneminde bu kadar fazla öğrencinin taşınması riskleri de katlamaktadır. Ayrıca ilkokul öğrencilerinin lise binalarında birçok sorun yaşadığını da biliyoruz.

AŞAMALI VE SEYRELTİLMİŞ EĞİTİM

Vaka sayıları artarak devam ediyor. Eğitim Sen’in yapmış olduğu anketler ve çalıştaylar gösterdi ki; böylesi bir dönemde okulların açılarak yüz yüze eğitim yapılması oldukça tehlikeli sonuçlar doğuracaktı. Biz eğitim emekçileri, dün olduğu gibi bugün de öğrencilerimizin eğitim ve sağlık hakkının bütünlüklü olarak korunup gözetilmesi adına uğraşlar verdik, yine bu doğrultuda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

MEB’in aşamalı ve seyreltilmiş eğitim kararı, sermayenin ve sınav merkezli sistemin ihtiyacını karşılamıştır. Medya açıklamalarıyla okulların 21 Eylül’de seyreltilmiş olarak açılacağını öğrendik. Çünkü konunun tarafları olan öğretmenler, sendikalar, öğrenciler ve velilerle iş birliği yapılmadan kararlar alınmaktadır. “Aşamalı ve seyreltilmiş” açıklamasının detaylarını kimse bilmiyor. Oysa bütün bileşenlerle bir araya gelinip detaylar planlanmalıydı. Böylece hem eğitim emekçileri hem öğrenciler hem de veliler daha rahat olurdu. Şimdi bütün bu bileşenler adeta diken üstündedir. Herkes endişeli çünkü;

1. Okullarda hangi önlemler alındı?
2. Sınıf mevcutları kaçar kişi olacak?
3. Öğrenci ve öğretmenlerin yüz yüze eğitim yapıldığı durumda bir günde okulda kaldığı süre kaç saat olacak?
4. Ek derslikler yapıldı mı?
5. Yıkılan okulların öğrencilerinin taşıması planlandı mı?
6. Yıkılan okullar artı derslik ihtiyacı oluştururken nasıl çözümler üretilecek?
7. Yeterince temizlik görevlisi mevcut mu?
8. Tuvaletlerde hijyen için hangi önlemler alındı?
9. Okullarda sağlık görevlisi bulundurulacak mı?
10. Okullarda sosyal mesafe uygulanabilecek mi?
11. Okullarda güvenlik görevlileri bulundurulacak mı?
12. Okullara pandemiden kaynaklı yeterli ödenek ayrıldı mı?
13. Servis araçları ile yapılan sözleşmelerle taşıma, salgın koşullarına uygun mu?
14. Uzaktan eğitimde neler planlandı?
15. Uzaktan eğitimde erişim kolaylığı sağlanabilecek mi?
16. Uzaktan eğitimde erişim araçları olmayan öğrenciler düşünüldü mü?
17. Uzaktan eğitimde dezavantajlı öğrencilere yönelik planlar nelerdir?
18. Liselerdeki uygulamalı derslere yönelik bir planlama var mı?

HAZIRLIKLARIN OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ

Okulların açılışının 21 Eylül’e ertelenmesiyle İŞKUR aracılığıyla geçici süreyle alınan, başta temizlik görevlisi olmak üzere, personel alımı ikinci bir emre kadar durduruldu. Okulların bir kısmında kadrolu hizmetli olmadığı gibi olanlar da yeterli sayıda olmadığı bilinen bir gerçektir. Bu bakış açısı ve mantıkla pandemi ile mücadele etmek mümkün değildir. Kamusal eğitimden her uzaklaştığımızda sorunlar artarak devam etmektedir. İktidarın ideolojik bakış açısı, sorunu vatandaşa havale ederek salgınla mücadele etmek maalesef çok zordur. Bir an önce okulların temizlik ihtiyacı giderilmelidir. Yardımcı hizmetli sorunu çözülmeden okulları açmak tehlikeli ve sorunlu olacaktır. Hep vurguladığımız gibi salgınla mücadele bir ekip işidir.

Son olarak; acilen ek bütçe hazırlanıp okulların ihtiyaçları karşılanmalı. MEB vakıflara aktaracağı paralarla yeni okullar yapmalı. Yıkılan okulların inşasına derhal başlanmalı. Uzaktan eğitimde tespit ettiğimiz aksaklıklar giderilmeli. Kararlar, sermaye sahipleri ile değil, öğretmen, öğrenci velilerle birlikte alınmalıdır.”