Corona’yı Bahane Ederek, İşçiye Zulüm Yapamazsın!
BAMİS ve BATİS Sendikalarından ortak açıklama; “Değerli ve onurlu işçi kardeşlerim; Covid-19 adı verilen corona virüs salgınını FIRSATA çevirerek, yoksulları sömürmek ve doğayı talan etmek, insanlığa yapılabilecek en büyük zulümdür..!
>Sadaka gibi taleplerle,
>Zekat dağıtır gibi verilmek istenmekle,
>Kandırılmak istemiyoruz..!
Covid-19 adı verilen corona virüs, Dünyada ve Türkiye de salgın olarak kabul ediliyorsa;
Sosyal bir devlette yapılması gerekenler bellidir. Türkiye de çalışanlar için 01.01.2020 tarihinden itibaren açlık sınırının altında uygulanan 2.324,00 Lira olan asgari geçim ücretinin altında, al bununla geçinin denilemez.
İşten çıkarma 3 ay engellensin derken, başlatılıp ve kalıcı hale getirilmemek istenen, mevcut yasada bile olmayan ücretsiz izin kesinlikle yasallaşamaz. Ücretsiz izin gerekçesiyle işçilerin iş akitleri askıya alınarak, iş-kurda işçilerin birikimlerinden günlük 39 Lira 24 Kuruş x 30 = aylık 1.177,20 Lira zekat gibi ödenekle olmaz. Tehlike varsa kısmi çalışmada olmaz. Kısmi çalışmayla tehlike azalıyor veya kalkıyorsa, açlık sınırının altında olan asgari ücretin %60’ı 1.754,40 Lira zekat gibi ödenekle olmaz.
Sosyal devlet bu durumlarda ne yapmalı..?
>Halk demokrasisinden ödün vermemeli,
>Her yurttaşına eşit davranmalı,
>Sağlıkta özel tüm hastaneler devlet adına halk için hizmete sokulmalı,
>Ortada bir tehlike varsa çalışma durdurulmalı,
>İşten çıkarma gerekçesiz yasaklanmalı,
>Ücretsiz izin, kısmi çalışma gibi sözler edilmemeli,
>Tehlike ortaya çıktığında çalışma durdurulmalı ve sigortalar aksatılmadan bildirilmeli ve ücretleri ise tehlike geçene kadar, işyerleri tarafından eksiksiz ödenmeli,
>Tehlike ortaya çıktığında işsiz olanlara, tehlike kalkıp iş bulana kadar, işsizlik sigortası fonundan en az asgari ücret ödenmeli,
>Asgari ücretin altında maaş alanların emeklilik maaşları, en az asgari ücret seviyesine tamamlamak için, çalışırken hiç alamadıkları işsizlik ücretinden desteklenmeli,
>Sağlıkta ücretle iş yapmak tamamen kaldırılmalı,
>Yerel yönetimlerce tehlike ortadan kalkana kadar, asgari ücretle yaşamak zorunda kalanlara gıda desteği yapılmalı, elektrik, doğalgaz, su, ulaşım, iletişim gibi zorunlu ihtiyaçlardan ücret hiç alınmamalı,
>Fon kaynakları ve kamu taşınmazları özel sektör sermaye sahiplerine peşkeş çekilmemeli,
Çağrımız; Sadaka, Zekat değil, Sosyal devlet politikaları hayata geçirilsin istiyoruz. Emek örgütleri bu yönlü mücadele vermelidir. Bu süreçte sadaka ve zekat gibi taleplerle, çıkartılan kanunlarla gelen tehlikeleri görünmez kılmak, işçi sınıfına ve yoksul halklara yapılan çok büyük ihanet ve zulüm olur. Tehlikeye göz yuman bir insan bunun altından kalkamaz. Tarih hesabını mutlak sorar..!
Yaşasın İşçi Sınıfının ve Yoksul Halkların Kardeşliği..!
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ