“Barış Değil, İşgal Planı!”

  • 02 Ekim 2025
“Barış Değil, İşgal Planı!”

Yeniden Refah Partisi Osmangazi İlçe Başkanlığı Basın ve Medya İşleri Sorumlusu Okan Aşcı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun hemen ardından Donald Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu tarafından duyurulan 21 maddelik sözde “Barış Planı”na sert tepki gösterdi. Aşcı, bu planın açıkça bir işgal ve sömürü projesi olduğunu vurguladı.

“Bu plan, barış değil; kan, gözyaşı ve kaos planıdır!” diyen Aşcı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Trump ve Netanyahu’nun dünya kamuoyuna ‘barış’ adı altında sunduğu bu metin, aslında perdelenmiş bir işgal manifestosudur. 21 maddenin tamamı, Filistin halkının geleceğine değil; emperyalist çıkarların haritasına göre çizilmiştir.”

REKLAM ALANI

Truva Atı Blair ve Kaosun Kayyumu

Aşcı, planın detayları kadar, arkasındaki figürlere de dikkat çekerek, Tony Blair’in geçici hükümet başkanı olarak önerilmesini eleştirdi:

“Bu planın yalnızca bir maddesine değil, tek bir isme bakmak bile niyetin kirli olduğunu gösterir: Tony Blair! Irak işgalinin mimarlarından biri olan bu kişi, şimdi de Filistin topraklarının emperyalizm lehine yeniden dizayn edilmesi için sahneye sürülüyor. Bu bir tesadüf değil, bu bir ‘Truva Atı’ hamlesidir. Blair’in adının geçtiği hiçbir plan barış getirmemiştir, getirmez.”

“Milletimiz Uyanık Olmalı!”

Okan Aşcı, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Yeniden Refah Partisi olarak bu emperyalist tiyatronun figüranlarını da, senaristlerini de çok iyi tanıyoruz. Milletimiz uyanık olmalı, bu tür sözde barış projeleri altında hangi kanlı hesapların yapıldığını görmelidir. Biz, adaletin ve mazlumun yanında olmaya devam edeceğiz. Filistin’in meşru direnişi, her türlü işgal planına karşı haklı mücadelesidir ve desteklenmelidir.”

“Barış Planı değil; işgalin yeni kılıfı!” diyen Aşcı, hem yerel hem küresel vicdanlara seslendi: “Bu sessiz soykırıma ortak olmayın!”

Yazının tamamında;

TRUMP’IN “BARIŞ PLANI” DEĞİL, İŞGAL PLANI

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun hemen ardından, Donald Trump ve soykırımcı Netanyahu arasında yapılan, adına “Barış Planı” denilen o 21 maddelik açıklama, aslında perdelenmiş bir “işgal planından” başka bir şey değildir. Bu planın her maddesi, bölgenin geleceğini değil, tamamen çıkar haritasını çizmektedir.

“Truva Atı Blair ve Kaosun Kayyumu”

Planın satır araları yerine, sadece tek bir isme odaklanmak bile niyetin ispatıdır: “Tony Blair’in geçici hükümetin başına getirilmesi teklifi.”

İngiltere kamuoyunun büyük bir kısmı için bile, döneminde George W. Bush’un “finosu” olarak anılan Blair’in bu göreve getirilmesi, Gazze’nin bir idari çözümle değil, “tamamen işgal ve kontrol” altına alınmak istendiğinin en açık göstergesidir. Aynı Blair’in, Mısır’da darbe ile yönetimi ele geçiren Sisi’nin danışmanlığını yaptığını da unutmayalım.

Görülüyor ki, nerede bir kaos varsa, o kaosu ABD ve müttefiklerinin istediği düzene sokmak için “kadrolu Kayyum Tony Blair” oyuna sürülmektedir. Bu, şeytani ajandaların Truva Atı’ndan başkası değildir.

Mesele Sahil Değil, Enerji ve Su

Trump, Gazze planını zaten bir “tüccar mantığı” ile açıklamış, bölgeyi bir “tatil yöresi” gibi algılatmaya çalışmıştı. Gazze sahillerinin birçok turizm beldesini kıskandıracak güzellikte olduğu doğrudur; ancak meselenin özü plajlar değil, “stratejik zenginliklerdir.”

Doğu Akdeniz’i küresel bir satranç tahtası haline getiren asıl sebep, bölgenin zengin hidrokarbon (doğalgaz ve petrol) yataklarına olan yakınlığıdır. Kıbrıs Türk adası ile Gazze kıyısı arasında kalan bu bölgeyi ele geçiren güç, dünya enerji piyasasının tek hakimi olma yolunda önemli bir adım atmış olacaktır. İşin içinde enerji varsa, hiçbir bölge kendi kaderine, hele hele bir Müslüman ülkenin tekeline bırakılmaz.

Bununla birlikte, Netanyahu’nun “Arz-ı Mevud” hayalleri sadece dini bir mitoloji değildir; aynı zamanda bu harita içerisinde kalan bölgeler, zengin maden, petrol, hidrokarbon ve en önemlisi “SU KAYNAKLARI” ile doludur.

MANİPÜLASYONUN ve YALANIN BELGESİ

Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar’ın “Trump’ın planı bizim gördüğümüz belge değil, değiştirilmiş” açıklaması, “KÜRESEL MANİPÜLASYONU” itirafıdır. Trump, Müslüman ülke liderleriyle görüştüğünü iddia ederek böyle bir planı duyurmakla, dünyanın en büyük yalancısı olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Zira 21 maddelik bu sözde planda, 1967 sınırları kapsamında başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin esamesi bile geçmemektedir. Plana, Hamas’ın tasfiye edileceğinin açıkça yazılması dahi, bu metnin bir barış teklifi değil, tamamen işgal, tasfiye ve teslimiyet belgesi olduğunun açık ispatıdır.

Trump’ın bu “ticari” işgal planına bir de enerji, su ve stratejik kontrol açılarından bakmak, resmin tamamını görmemizi sağlayacaktır.

Selam ve dua ile.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ