AHMET FARUK GÜNEY;” KOOPERATİFİMİZ ORHANGAZİ’NİN EN ESKİ VE DE EN BÜYÜK STK’SI..!! ”..!!

*** Yine Plaka tahdidi uygulamasıyla ilgili bir an evvel hayata geçmesiyle de ilgili sorular,yorumlar gelmiş. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz nasıldır başkanım?

BİZ “K BELGESİ” KIYMETLİ OLSUN İSTERİZ..!!

—Şöyle söyleyebilirim. Nakliyede “K Belgesi” ile ilgili Devletimiz hükümetimiz son 20 yıldır vatandaş bazlı hareket edip her anlamda vatandaşa kolaylık sağlamaya çalışıyor. O anlamda kabul görüyoruz ama sektörümüzle alakalı şöyle bir durum var. K Belgesi fiyatları eskiden kıymetliyken bugün sektördeki sermaye ile kıyasladığımızda çok kıymetli rakam değil. 100-150 binTL para verip K Belgesi sahibi olup sermayen varsa aracını, dorseni alıp nakliyeci esnafı olabiliyorsun.Plaka tahdidinden kasıt şu; otobüs plakaları, taksi plakaları sürekli yenilenen sürekli devletin her isteyene verilme durumu yok, belli bir kıstası var.Bizde ise bugün, yarın 100 kişi başvurduğunda K Belgesi şartlarını sağlıyorsa bu belgeyi alabiliyor. Biz isteriz ki; “K Belgesi kıymetli olsun”.Bunu alan kişi kıymetli bir para koysun kıymetli bir sermaye ile bu işi yapsın.Bu belirli bir şeyle sınırlandırılıp, İçeriye yeni dahil olacak esnaf kardeşler bir rakam vererek olduğu zaman dolayısıyla bir para kazanmak için amorti etmek için nakliye fiyatında da gelişigüzel hareket etmeyip, piyasa şartlarında, ya da maliyetini gözeterek hareket etmiş olacak. Muhakkak olması bizim avantajımıza esnaflarımızın sektörün hepimizin avantajı ,onun olmasını isteriz. Bizim bununla alakalı taleplerimiz de var bakanlığa, söz sahibi karar sahibi mercilere ilettik bunları.Sektörle alakalı Çok kişi de talep ediyordur bizim dışımızda muhakkak ama şu anda uygulamaya yansımış bir durum yok.

***Yine başkanım yük kapasitelerinin arttırılması ile ilgili sorular gelmiş ve şoför esnafının ceza almadan çalışmalarının sağlanması diye yine yorumlar da gelmiş. Yük kapasitelerinin kullanımı anlamında sıkıntı var mı başkanım?

KOLAYLAŞTIRICI UNSURLAR DEVREYE GİRMELİ..!!

— Var… Şöyle gelişen teknoloji ile hem araçlarımız hem Türkiye’de yollar geçmiş döneme göre benim bildiğim döneme göre 30 yıldan fazladır aynı şekilde devam eden bir uygulama.. Yeni teknoloji ve araçlarla kapasite artık daha fazla taşımaya müsait. 40 ton buna %5’de bir tolerans hakkı tanıyor 42 ton.Maksimum araca yükleyebileceğimiz yük araçla birlikte. Zaten 14 ila 17 arasında yeni araçların dorselerle birlikte ağırlıkları var. 25 ila 28 ton arasında maksimum yük yükleyebiliyoruz.Dolayısıyla bir nakliye birim fiyatı tonaj üzerinden olan firma anlaşmaları da var götürü olarak anlaşmaları da var ama bir noktadan bir noktaya hareket ederken eğer nakliye ağırlık taşıma kapasiteleri biraz artarsa hem nakliyecinin kazancı hem firmaların maliyet anlamındaki fiyatı daha geriye çekme avantajı olacaktır.

SPESİFİK İHTİYAÇLAR OLABİLİYOR..!!

O yüzden bizim de taleplerimiz var bununla alakalı gelişen teknoloji ile birlikte biraz daha imkanlar arttırılabilir.Bunu yasal olmayan yollardan yaptığınızda denetim istasyonlarında cezai uygulamalarla karşılaşılabiliyor sektörlerde. Biz biraz daha kurumsal yaptığımız için firmalarımız kurumsal olduğu için buna müsaade etmiyor.Biz de istemiyoruz ama spesifik ihtiyaçlar doğabiliyor. Görünmeyen yükler olabiliyor Bir kalıp geliyor 30 ton araç kurtarmıyor bu kalıbın bölünebilme imkanı da yok zaten. Var olmasının sebebi muhteviyatı kalıp olmasının nedeni o yüzden.Spesifik ihtiyaçlar da olabiliyor ama onlara karşılık bulamıyoruz veya bakanlıktan özel izinle yük taşımacılığı yapılabiliyor gerçekten söktürün ihtiyacı olan bu durum bu şekilde.Bununla da ilgili bazı kolaylaştırıcı unsurlar öne çıkartılabilir.

*** Yine birkaç soru köprü, otoyol ücretleri şöför esnafının belini büküyor diye gelmiş?Yine tabii sadece bu konular değil diğer şoför esnafının nakliyeci esnafının belini büken sorunlar sıkıntılar masraf giderleri de günümüz şartlarında her geçen gün artıyor dur diye tahmin ediyorum …

DİREKT GİDERLER ÇOK ÇOK ARTTI..!!

— Önceden nakliyeci esnafının en büyük gideri mazottu onun yanında işte lastik de olabilirdi.Yol masrafları yoktu yol da yoktu zaten eskiden. Diğer maliyetler işçilik maliyetleri de çok arttı ,tamirat bakım maliyetleri de çok yüksek.Herhalde orada biraz herkes okumaya başladı memlekette herkes bir üniversite mezunu olma derdine düştü,kimse sanayiye gitmiyor üniversitelerin içeriği tartışılır. Dolayısıyla ben Üniversite mezunuyum, tamircilik mi yapacağım araba tamircisi mi olacağım denmeye başlandığından bu yana bu anlamda da biraz eksiklik olmaya başladı.Meslek liselerinin kalifiye eleman yetiştirmesi ile alakalı eksiklikten dolayı işçilik maliyetleri de onlarada arttığı gibi, bizlere de artmaya başladı. Dolayısıyla iş yaptıracak usta bulmak zorlaşıyor. Bu da tabii arz talep dengesi biraz maliyetleri arttırıyor. O da bizim için ayrı bir maliyet olmaya başladı.Şoför bulunamadığından şoför maliyetlerinin de artmasından o maliyet kalemi de yüklü bir maliyet olmaya başladı.Kasko, sigorta firmalarının yollarda araç sayısının eskiye göre çok fazla olmasından kaza risklerini artmasından dolayı fiyatlarının da artması, pertlerde araç fiyatlarının kur bazlı yükselmesinden dolayı geriye ödeme anlamında kasko- sigorta firmalarının yüksek fiyatları ödemek zorunda kaldığı için sigortalarken kaskolarken yüksek fiyat uygulamasından dolayı onlar da apayrı bir maliyet kalemi olmaya başladı artık. Evet mazot direkt maliyet, Endirek maliyet diyemeyiz. Ama diğerleri eskiden endirekt maliyet iken onlar da direkt maliyet olmaya başladı. Her bir maliyet kalemi işin içerisine girdiğinde nakliye fiyatları da biraz biraz yükselmeye başlıyor. Bu anlamda da sadece Karayolları ücretleri ,köprü ücretleri değil bu tür masraflar da ek maliyetler de direkt maliyetlerle gerçekten esnafımızın beli bükülmüş oluyor.

KASKO-SİGORTA FİYATLARI ESNAFIN BELİNİ BÜKÜYOR..!!

Köprü otoban ihtiyaç gerçektende.Yapılması memleket için faydalıdır. Sonuçta bir dönem sonra devletimize geçecek.Oralarıda mevcut diğer devlet otobanlarına dahil olacak ama bu süreçteki fiyatlar uygun mu derseniz bugün uygun değil.2 yıl önce bu geçişler gerçekten maliyetler uygundu son dönemde trafik cezası fiyatları, ruhsatlandırma fiyatları ve karayolları otoban köprü fiyatları bir rutine bağlandı asgari ücret zamlandığında otomatikman zamlanıyorlar. Hatta 7. ayda asgari ücret zamlanmasa da yıl içerisinde ek bir zam da görülüyorlar. Bu anlamda maliyetler artmış kazançlar artmamış oluyor. Kasko ,sigorta dediğim gibi onlara yine her ay %4 gibi otomatik zam geliyor.Artık bizim giderimiz genel maliyetimiz tek değil her biri bizim direkt maliyetimiz O yüzden de nakliye fiyatlarını da artırmak zorunda kalıyor.

***Ahmet başkanım birçok konuya değindik okuyucularımızdan gelen soruları size iletmeye çalıştık, sizde gerçekten çok güzel bilgilendirici donanımlı cevaplar verdiniz. Son olarak bizim sormayı unuttuğumuz sizin eklemek istediklerinizide alarak tamamlayalım isterseniz?

4.5+4.5 ,YANİ 9 SAATLİK ÇALIŞMA İLE PARA KAZANMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL..!!

—- UTTS en önemli sorunlardan biri. Şöyle de bir durum var. Maalesef bu konularla ilgili altyapı hazır değil.Araçların bir de takografla alakalı sıkıntıları var. Sorular arasında olmamasına şaşırdım ,bence olmamasının sebebi uygulamaya birebir uyulmaması.Biraz esnafın bu konuda rahat bırakılmak istenmesi. Çünkü Avrupa standartlarında Takograf sürüş süreleri 4+4+4= 12 şeklinde.Bizde 4.5+ 4,5 arada bir dinlenme ile günde 9 Saat şeklinde. Günde 9 saat araç kullanarak para kazanmamız mümkün değil.Eğer buna uyulacaksa muhtemelen Türkiye’de ürün taşıtan tüm firmalarımızın %100 üzerine zam yaparak iki katı nakliye ödemesi lazım,mevcut birim şartları üzerinden.

KASAP ,MANAV KAPANMIYOR AMA BİZİM EHLİYETİMİZ ALINIYOR..!!

Bu uygulamada biraz esneklik gösterildiği için polisimiz ,jandarmamız haklı olarak anladığı için devletimizde biraz sıkmak istemediği için İdare ediliyoruz bu süreçte ama ceza uygulama sürecine kalkıldığında takograftan rapor alındığında yüksek cezalar gelebilir.Cezanın yanında da ceza puanından dolayı esnafımız ehliyetini kaybedebiliyor. Bugün bir Kasap yanlış iş yaptığında, ya da bir manav yanlış bir iş yaptığında memlekette herhalde bizim şoför dışında kim yaparsa yapsın yanlış bir iş yaptığında mesleği elinden alınmıyor.Dükkanı 3 ay boyunca kapatılmıyor ama biz de 2 ay, 6 ay, 1 yıl olarak tekrar ederse ehliyet elimizden alınıyor.

UTTS VE TAKOGRAF BÜYÜK SIKINTI..!!

Dolayısıyla bu tezgahı kapatmak demek aslında .Bence burada devletimizin de kaybı var. 80.000 TL bir maaş alacak belki çalışan ,orada sigortası ödenecek.Orada da bir kaybı oluyor o adam parayı aldığında sonuçta harcayacak çoluğu çocuğu ekmek yiyecek. Burada da bir kaybı var devletin.Bunun dışında son dönemde uygulama adına hazırlık yapılan ama bir türlü sağlıklı yapıya kavuşturulamayan Utts cihazları ile alakalı hala bir muallak süreç var. Esnafımız bu konuyla alakalı sosyal medyadan haberlerden öğrenmeye çalışıyor konuyu.Biz Tabii ki başlarında bir yetkili olarak konuyu aydınlatmaya çalışıyoruz ,yetkili birimlerden aldığımız bilgileri onlara aktarıyoruz ama muallak bir süreç bizim açımızdan da var. Biz de tam bir şey öğrenebileceğimiz bilgi alacağımız birim yok. Petrol istasyonuna cihazları taktık tam bir eşleşme yok uygulanamıyor şu anda, sağlıklı değil.1 Temmuz itibarıyla Utts’li alım dışında ki faturaların gider olarak kabul edilemeyeceğine dair bir bilgi var. Ama şu anda hiçbir istasyonda durduğuuzda sağlıklı alamıyoruz. 3 alımın birini sağlıklı yapabiliyorsak ikisini yapamıyoruz. Bir saat iki saat yolda bununla uğraşalım hadi çözülecek mi diye beklemek bizim bütün doğal çalışma sürecimizi aksatıyor.

%20 VERGİ ÇOK YÜKSEK BİR YÜZDE..!!

Devletimiz bu konuda anlayış gösterir bize bu konuda cezai uygulama yapmaz diye düşünerek çözüm üretemezsek mevcut normal şartlarda mazotumuzu alıp devam ediyoruz bunu bir de gider kalemi olarak gösteremediğimiz zaman vergi anlamında çok daha yüksek vergileri ödeme ile karşı karşıya kalacağız.Böyle bir sıkıntımız var, bunun yanında da %20 vergi oranı yüksek bir oran bizim için bu anlamda biraz daha düşük oranda belki bu düzenlemeden sonra devletimizden bunu talep etmeyi düşünüyoruz.

ONLARA VAR AMA BİZE YOK..!!

Diğer bir konuda taksici ,minibüsçü herkes bu konu ile alakalı esnaf ÖTV’den muaf araç alabiliyor ama biz alamıyoruz. Dolayısıyla araç ekipman maliyeti çok yüksek Yeni bir araç alabilmek çok zor.Gerçekten de bu anlamda banka kredileri de çok yüksek. Bu anlamda devletimizden de esnafımız adına kolaylık yapılmasını bekliyoruz.Şöyle bir avantajları da var onların, herkes kendi lokasyonlarında çalışıyor. Bizim öyle bir lokasyonumuz yok buradan gidiyoruz Antep’e, dönüş alacağız oradada bir kooperatif varsa ben onun lokasyonuna girmiş oluyorum. Öyle bir riskimiz var fiyat belirlenmiyor, ÖTV imkanımız yok, mutlaka taksici esnaf kardeşlerimizin de sektörle alakalı sıkıntıları şikayetleri vardır, para kazanmakla alakalı onların da çok zor dönemleri oluyor ama kıyas yaptığımızda bizden çok çok daha fazla avantajları olduğu aşikar.Bu şekilde böyle buna benzer çok dezavantajlarımız mevcut maalesef.

DERTLERİMİZLE DERTLENENLERİN OLMASI LAZIM..!!

Üye olduğumuz federasyon taksiciler ,otobüsçüler, minibüsçüler Federasyonu diye geçiyor. Kamyoncu diye bizi orada kollayan, gözeten,derdimizle dertlenen sektörü bilen bir yönetici idareci olmadığını düşünüyoruz.Önümüzdeki süreçte ayrı bir federasyon, ayrı bir yapı kurulmalı dolayısıyla bizi de orada sektörümüzü bilen bizim derdimizle dertlenen kişilerin derdimizi orada gündeme getirip bununla alakalı sorunlara çözüm üretecek yöneticilere ihtiyacı var sektörün. Zaten süreç içerisinde bu olacaktır olmak zorunda, çeşitli çalışmalar da var dahil olduğumuz bildiğimiz ve destek olduğumuz.Bu işin çözülme yöntemi galiba bu gözüküyor. Çünkü diğerlerinde her türlü imkan varken bizde olmamasına biz başka bir açıklama bulamıyoruz.Son olarak başta kooperatifimizin tüm üyelerine, değerli kardeşlerimize ,ağabeylerimize, büyüklerimize tüm şoför kardeşlerimize Orhangazi’deki tüm iş ortaklarımıza yurt genelinde yaşayan 86 milyon Türk insanına Orhangazi 61 Nolu Taşıyıcılar Kooperatifinden sevgilerimi, selamlarımı gönderiyorum, esenlikler diliyorum.Diyerek sözlerini tamamladı.

HER KOOPERATİFE AHMET FARUK GÜNEY BAŞKAN GİBİ BAŞKAN LAZIM..!!

Daha çocukluk yaşlarından itibaren sıkı çalışmalarla kendini hayata hazırlayan iki üniversite bitirerek donanımını arttıran yurt genelindeki kurumsal firmalarda tecrübesini pekiştirdikten sonra 7 yıllık kooperatif çalışmasıyla da kendini kanıtlamış olan ve son 3 yılda da Orhangazi 61 Nolu Taşıyıcılar Kooperatifi’nin başkanlığını başarılı bir şekilde yürüten ,genç yaşına rağmen donanım ve konu hakimiyeti ile de bizleri kendine hayran bırakan Ahmet Faruk Güney Başkanımıza bizler de çalışmalarında başarılar dilediğimiz gibi kamyoncu, nakliyeci esnafının da Taksici, otobüsçü, minibüsçü esnafları gibi hakları kazanması anlamında girişmiş oldukları bu hak mücadelesinde her zaman yanlarında olduğumuzu da ayrıca belirtmek istiyorum.