Yolların Çağrısı: Herkesin İçinde Açılan Farklı Kapılar

Fatma ELALMIŞ

Fatma ELALMIŞ

  • 15 Aralık 2025

Fatma Elalmış – Bursa Vatan Medya Grubu

Kimileri valiz hazırlamaktan nefret eder, kimileri daha eşiği geçmeden yolun çağrısını duyar. Hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşasak da, yola çıkınca aynı kişi olmuyoruz. Neden mi?

Çünkü yol, herkesin içinde farklı bir kapıyı aralar.
Birinin yüreğinde merak uyanır, bir başkasında özgürlük…
Kiminde geçmişin kokusu canlanır, kiminde geleceğin umudu.
Ve çoğumuz, “Yolları seviyorum ama nedenini bilmiyorum” derken, aslında kendi iç yolculuğumuzu tarif ederiz.

Yolculuk bazen kaçış, bazen varış, bazen de sadece yolda olma hâlidir.
Valizlere sığmayan duygularla, haritası çizilmemiş keşiflere doğru yürür insan.
Belki de bu yüzden, her yol biraz insanın kendisidir…

İNSANLAR YOLCULUĞU NEDEN SEVER?
Kimi insan valiz toplamaktan nefret eder, kimi de daha kapıyı kilitlemeden yolun çağrısını duyar. Hepimiz aynı topraklarda yaşıyoruz ama yola çıkınca aynı insan olmuyoruz. Peki neden? İnsanlar yolculuğu neden sever?
Aslında bu sorunun tek bir cevabı yok. Yol dediğimiz şey, herkesin içindeki başka bir kapıyı açar. Kiminde merak duygusunu, kiminde özgürlüğü, kiminde çocukluktan kalan bir heyecanı… Ve çoğu zaman insan, “yolları seviyorum ama nedenini bilmiyorum” derken, aslında kendini anlatıyordur.
Her insan yolculuk sevdasına kendince bir tanımlamada bulunur. Ben ise şöyle tanımlıyorum;
1.YOL, İNSANIN İÇİNDEKİ HAREKET ARZUSUNA DOKUNUR : Hayat değişirken aynı yerde durmak insana ağır gelir. Oysa yolda olmak, değişimin ritmiyle uyumlanmak gibidir. Ne tamamen bir yere aitsindir, ne de tamamen başıboş… Tam ortasında, en rahat olduğun o ara bölgede. Bu yüzden yol, insan ruhuna iyi gelir.
2.MERAK, YOLUN MOTORUDUR : Yeni manzaralar, yeni yüzler, yeni sesler… Merak, insana canlılık veren en doğal dürtüdür. Yolculuk bu merakı besler; bu yüzden kısa bir yolculuk bile insana yepyeni bir dünya gibi gelir.
3.YOLCUNUN ZİHNİ TEMİZLENİR: Yolda düşünceler akışkan olur. Pencereden akan manzara, zihnin içindeki yükleri hafifçe alıp götürür. Belki de bu yüzden birçoğumuz en iyi kararlarımızı yoldayken veririz. Yol, bizi kendimize hem uzaklaştırır hem yakınlaştırır…
4.KAÇIŞ DEĞİL, ARAYIŞTIR: Yolculuk çoğu zaman bir kaçış olarak görülür ama esasen bir arayıştır. İnsan kendinin başka bir hâlini görmek ister. Yolda tanıştığı insanlar, duyduğu hikâyeler, gördüğü kültürler onu değiştirir. Bir yere varmadan önce insan biraz da kendine varır.
5.SÜREKLİLİK DUYGUSUDUR: Belki en çok da şunu severiz, yol insanı hayata bağlı hissettirir. Hareket vardır, değişim vardır, hikâye vardır. Durduğumuz yerde fark etmediğimiz ayrıntılar, yolculukta kendini gösterir.
Kısacası insanlar yolculuğu, yalnızca bir yere gitmek için değil, bir şey hissetmek için sever. Yol; özgürlüğün, merakın, dinginliğin, arayışın ve yaşamın ta kendisidir.
Bizi taşıdığı yerlerden çok, bizde bıraktığı izlerle güzeldir. Yollar uzar, manzaralar değişir ama insan döndüğünde artık aynı kişi değildir. Çünkü her yolculuk, ister kısa ister uzun olsun, insanı biraz tazeler, biraz büyütür, biraz da hafifletir.
Belki de yolculuğu sevmemizin asıl nedeni budur: Yol, bizi olduğumuz hâlin bir adım ötesine taşır…

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ