5 ARALIK KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ VERİLDİĞİ GÜN.

5 Aralık, ülkemizde Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanıyor.

Bugün, Dünya lideri olan Mustafa Kemal Atatürk Devrimlerinin en önemlilerinden birisinin, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümüdür.

5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanmasının ve aday olabilmesinin önü açıldı.

Atamız birçok Avrupa ülkesinde tanınmayan bu hakkı ülkemizin kafes arkasında tutsak olan kadınlarımıza vermiş ve bu sözlerle kadına verdiği önemi anlatmıştır:

“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. Dünyada her şey kadının eseridir.

Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.” diyerek inanılmaz bir saygınlık ve güç vermiştir.

Aradan 91 yıl geçti kadınlarımıza ne yazık ki verilen bu haklar, elde ettikleri saygınlık, başarı ve güç, 24 yıllık yıkım iktidarında güçlenen tarikat ve cemaatlerin orta çağ mantığını kadınlara dayatması ile birçok yerde geriye düşmüştür.

Bu gericilik ve bağnazlık, dinci, baskıcı, gerici anlayışın sağcı iktidarlarda yer alması hatta yöneticilerinde bu anlayışta olmasıyla kazanılan haklar geriye gitmiştir.

Bu bağnazlık sonucu kadınlara evde oturup çocuk doğurup kocalarına hizmet etmeyi isteyen hatta mecbur eden bir bağnazlıkla kadınlar haklarını koruyamaz konuma sokulup öldürülerek, erkek egemenliğine yol açmıştır.

Bu nedenle bugünü kutlayan herkes ülkemizin gerçeği ile yüzleşmek zorundadır.

Kadınlarımızda kendilerine verilen hakları savunmalı ve toplumsal olaylara duyarlı olarak kendilerini geliştirmeli ve karar mekanizmalarında söz sahibi olmalıdırlar.

Bu konuda haklarını almış kadınlarımızda TBMM’de Tek Adama biat etmiş gibi sadece onun kararlarına el kaldıran piyonlar konumundan vaz geçmelidirler.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY