Düşünce Özgürlüğü ve Toplumsal Barış Kritik Önemde

  • 22 Kasım 2025
Düşünce Özgürlüğü ve Toplumsal Barış Kritik Önemde

TR Düşünce Kulübü’nün 59. Çay Simit Programında Nihat Yeşiltaş’tan Sert Mesajlar: Düşünce Özgürlüğü ve Toplumsal Barış Kritik Önemde

TR Düşünce Kulübü, geleneksel hale getirdiği Çay Simit programının 59. buluşmasını düzenledi. Programın konuğu, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş oldu. TR Düşünce Kulübü Genel Başkanı Ercan Yakut ve kulüp üyelerinin katılım gösterdiği toplantıda, düşünce özgürlüğü ve toplumsal barışa dair önemli mesajlar verildi.

“Düşüncenin İfade Edilebildiği Bir Ülke Toplumsal Barışın Temelidir”

REKLAM ALANI

Yeşiltaş, yaptığı konuşmada düşünce özgürlüğünün toplumların huzuru ve barışı için vazgeçilmez bir değer olduğunu vurguladı. İfade özgürlüğü üzerinde baskıların olduğu ortamlarda toplumsal çatışmaların arttığına dikkat çekerken, “Hiçbir engel ve baskı olmadan insanların düşüncelerini söyleyebileceği bir alanın var olması gerekir. Bugün maalesef düşündüğünü ifade etmek bir suç gibi görülüyor,” dedi. Düşüncenin özgürce ifade edilmesinin, toplumların ilerlemesi ve adaletin sağlanabilmesi için kritik olduğunun altını çizen Yeşiltaş, “Demokrasi ve adalet ancak özgür düşünce ortamlarında hayat bulur” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, Düşüncelerini Özgürce İfade Edemeyen Bir Ülke”

Yeşiltaş, Türkiye’de düşüncelerini ifade etmenin adeta bir suç gibi görüldüğüne işaret ederek, “Bugün Türkiye’de, insanların düşündüklerini özgürce dile getirebilmesi için baskılara ve cezalandırmalara maruz kalması, toplumun ne kadar kutuplaştığını ve özgürlüklerden ne kadar uzaklaştığını gösteriyor,” dedi. İktidarın kutuplaştırıcı politikalarının ve toplumu ayrıştıran söylemlerinin, ülkenin geleceği için tehlike oluşturduğunu savundu. “Toplumlar birleşmedikçe barış sağlanamaz. Herkesin özgürce düşüncelerini ifade edebileceği bir ortam oluşturulmalı,” şeklinde konuştu.

“Coğrafya Kaderdir, Ama Kaderi Değiştirecek Olan Adalet ve Özgürlüktür”

Yeşiltaş, konuşmasında Ortadoğu’nun tarihsel çatışmalarının Türkiye’ye yansıyan etkilerine de değindi. “Coğrafya kader midir?” sorusunu yanıtlayan Yeşiltaş, “Evet, bu coğrafya çoğu zaman kader oluyor, ancak bizler bu kaderi değiştirebiliriz. Adalet ve özgürlük, bu coğrafyada huzurun teminatı olmalı,” diyerek Türkiye’nin daha adil ve özgür bir toplum haline gelmesi için büyük bir dönüşümün gerektiğini belirtti.

“Sanayi Devrimi Kaçırıldı, Dijital Dönüşüm de Kaçırılırsa 300 Yıl Daha Geride Kalırız”

Türkiye’nin sanayi devrimini kaçırarak tüketici bir ülke haline geldiğini belirten Yeşiltaş, bu durumun ekonomik bağımlılığı artırdığını vurguladı. “Eğer dijital dönüşümü de kaçırırsak, bir 300 yıl daha geriden geliriz. Artık üretim değil, teknoloji devrimini kaçırmamalıyız,” dedi. Toplumsal ayrışmaların ülkenin kaynaklarını israf ettiğini söyleyen Yeşiltaş, “Dünyada her şey değişiyor, biz hâlâ ayrışmalarla birbirimizi tüketiyoruz. Eğer bu bölünmüşlükten çıkıp birleşebilirsek, bu topraklarda huzurlu ve mutlu bir yaşam mümkündür,” dedi.

“Adalet Bir Gün Hepimize Gerekecek”

Hukuk ve adaletin Türkiye’de eşit bir şekilde işlemediğini belirten Yeşiltaş, tutuklamaların ardından delil toplanmaya çalışılmasının adaletin ayaklar altına alındığını söyledi. “Türkiye’de önce tutuklama yapılıyor, sonra delil aranıyor. Adalet herkese eşit uygulanmalı,” diyerek adaletin sadece güçlülerin değil, herkesin hakkı olduğunu vurguladı.

“Ekrem İmamoğlu’na Hukuk Dışı Müdahaleler Arttı”

Yeşiltaş, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun adaylık açıklamasının ardından yaşanan hukuki baskılara da değindi. “Ekrem İmamoğlu, partide yapılan ön seçimle 15.5 milyon insanın desteğini aldı, ancak cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı andan itibaren hukuk dışı müdahaleler başladı. Hukuk bir kişiye göre şekillenemez,” dedi.

“Toplumsal Barış Sağlanamadığı İçin Yoksulluk Derinleşiyor”

Toplumsal barışın sağlanamamasının, ekonomik ve sosyal sorunları derinleştirdiğini belirten Yeşiltaş, özellikle emeklilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. “Bugün emeklinin 16 bin lirayla geçinme şansı yok. Ekonomistler bunun tartışılması gerektiğini söylüyor,” diyerek, toplumun tüm kesimlerinin refahının sağlanması gerektiğini ifade etti.

“Kürt Meselesi Samimi Bir Yaklaşım Gerektiriyor”

Yeşiltaş, Kürt meselesinin sadece seçim dönemi gündemine getirilmesinin çözüm üretmediğini belirtti. “Kürt meselesi, sadece seçimlere yönelik yapılan açıklamalarla çözülemez. CHP’nin bu konuda 25-30 yıl önce hazırlanmış raporları ve çözüm önerileri var. Biz her zaman barış ve düşünce özgürlüğünden yana olduk,” dedi. İktidarın çözüm sürecini seçimler üzerinden manipüle ettiğini belirten Yeşiltaş, “İktidar, çözüm sürecini seçimden seçime hatırlıyor. Bu meseleye yaklaşım samimi olmalı,” dedi.

“Kayyum ve Tutuklamalar Çözüm Değil, Samimiyet Gerektiriyor”

Yeşiltaş, Kürt meselesinde samimiyetin sağlanabilmesi için kayyum politikalarına ve tutuklamalara son verilmesi gerektiğini söyledi. “Selahattin Demirtaş 8 yıldır tutuklu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ‘serbest bırakın’ dedi ama hükümet hiçbir adım atmadı. Bu tablo, sadece İmralı’ya gitmek üzerinden çözüm üretmeyi mümkün kılmaz,” şeklinde konuştu.

“Çözüm İçin Samimiyet ve Eşitlik Şarttır”

Yeşiltaş, Kürt meselesine dair çözümün ancak samimi ve eşit bir yaklaşımla mümkün olacağını belirterek, “Bu ülke 50 yıldır aynı acıları yaşıyor. Artık gerçekten çözüm için adım atılmalı,” dedi.


Nihat Yeşiltaş, TR Düşünce Kulübü’nün 59. Çay Simit programında, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu derin toplumsal ve siyasi sorunları sert bir dille eleştirirken, ülkenin geleceği için adalet, eşitlik ve özgürlük temelinde bir çözüm önerisi sundu.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ