Bursa Vatan Medya Grubu köşe yazarı Hayrettin Bulut, 10 Kasım’a özel olarak kaleme aldığı yazısında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyet’in temel değerlerine sahip çıkma çağrısında bulundu.

Bulut, her ulusun bir kurucu önderi bulunduğunu belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu vurguladı. 10 Kasım’da okullarda anma programlarının yapılmamasını eleştiren Bulut, bu durumu “siyasi bir karar” olarak değerlendirdi.

Yazısında öğrencilerin ve toplumun Atatürk’e bağlılığını İstiklal Marşı, saygı duruşu ve anma törenleriyle göstermesi gerektiğini ifade eden Bulut, Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi”ni hatırlatarak, bu hitabede yer alan mesajların günümüzde de geçerliliğini koruduğunu belirtti.

Bulut, tüm sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını ve vatandaşları Cumhuriyet’e ve Atatürk’ün mirasına sahip çıkmaya davet etti.

Yazısını, “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” ve “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözleriyle tamamlayan Bulut, Atatürk’e olan saygısını ve bağlılığını güçlü bir şekilde dile getirdi.

10 Kasım yaklaşırken kaleme alınan bu yazı, Atatürk’ü anmanın ve Cumhuriyet değerlerini korumanın önemini hatırlatan anlamlı bir çağrı niteliği taşıyor.

İşte o yazı….

10 KASIM’DA HAYDi OKULLARA!

Her ulusun bir kurucu kadrosu ve bir kurucu önderi vardır.
Cumhuriyetimizin kurucusu, Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür Ulu önderimizi anmanın en anlamlı yeri okullarımızdır.

10 Kasım’da okullarda anma yapılmaması kabul edilemez. Ve ara karne bahanesiyle çocukları okullardan ve 10 kasım Atatürk’ü anma pırogramından uzak tutmaktadır.

Bu siyasi bir karardır bu kararlara imza koyanlar birgün yanlış yaptıklarının farkında olacaklar.

İstiklal marşı ve saygı duruşu ve ardından okunacak metinle Atamıza olan bağlılığımızı bir kez daha göstereceğiz.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Gençliğe hitabesinde bugün olacakları 100 yıl önce ön görmüş

ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ!

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Tüm sendikalarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı ve hemşehrilerimizi Atatürk’e sahip çıkmaya, Cumhuriyet’e omuz vermeye davet ediyoruz.

“MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET KANATLARINDA Kİ ASİL KANDA MEVCUTTUR”

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

Hayrettin Bulut