ELİF KUBLAY İLE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI ÜZERİNE..!!

Gülen yüzü, derinlemesine açıklayıcı bilgileri sıralayarak büyük stres oluşturan dişçi koltuğunun aslında hiçbir korkulacak yanı olmadığını açıklayarak gelen hastalarının çok rahat olmasını sağlayan ve böylelikle Bursa’mızda adı dilden dile dolaşan Diş Hekimi Elif Kublay ile okuyucularımızdan gelen merak uyandıran sorular başta olmak üzere birçok konuyu masa yatırdığımız ,detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.
*** Öncelikle değerli hocam bizleri, ekibimizi konuk edip ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum.Tabii size konuk olacağımızı sosyal medyadan da paylaşınca oradan da birçok merak edilenlerle ilgili sorular gelmiş.Onlara geçmeden kısaca Elif Kublay kimdir, sizi tanımak isteriz.
MESLEĞE SEVEREK ,İSTEYEREK GİRDİM..!!
— Elbette.Öncelikli bana böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum.1994 Kütahya- Tavşanlı doğumluyum. Tavşanlı’da okula başladım sonrasında dedemin rahatsızlığından dolayı Bursa’ya taşındık. Ortaokul ve Liseyi Bursa’da okudum. Sonrasında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği fakültesini kazandım. 2017 yılında üniversiteden mezun oldum. Mezun olduktan sonra direkt İş hayatına Bursa’da özel sektörde çalışarak başladım.Halihazırda Gazcılar Caddesi’nde bulunan özel bir poliklinikte çalışmaya devam ediyorum.
***Elbette sizler ,tüm hekimler çok önemlisiniz sizin olmamanız gerçekten büyük sıkıntı olur ama öncesinde güzel bir ağız ve diş sağlığı için önleyici tedbirler anlamında neler yapabiliriz? Bu konuda gerçekten onun üzerinde soru gelmiş Elif hocam.
DİŞLERE TEMİZ BAKMAK EN ÖNCELİKLİ OLAN..!!
— Kişinin kendisine yapabileceği en güzel şey dişlerine temiz bakmak. Temiz bakmaktan kastımız da kişilerin öğünü kadar dişlerini fırçalaması. İki öğün yeniliyorsa iki,3 öğün yeniliyorsa üç kere fırçalamak gerekir. Yemekten yarım saat sonra bu fırçalamaların yapılması gerekiyor. Fakat bizim toplumumuzda bu oranlar çok düşük olduğu için hiç fırçalamayan hastalarımıza biz gece fırçalayın diyoruz, çünkü tükürük akışı çok azalıyor. Örneğin hasta ara öğünlerde de çok fazla tüketebiliyor günümüz dünyasında.Gerçekten ara öğünlere ,atıştırmalıklara çocukların ilgisi çok fazla.Çocuklarda o kadar çok çürük oranı var ki bu aslında fırçaya diş macununa ulaşamamaktan değil.Çocukların ağzında yapışkan gıdaların fazla tüketilmesinden kaynaklanıyor.
15-20 SANİYELİK FIRÇALAMALAR ,FIRÇALAMA OLARAK GEÇMİYOR..!!
O yüzden fırçalıyorum diyen çocukta bile çok fazla çürük var. Zaten çocuklar hiç düzgün fırçalamıyorlar geçiştirmeye çalışıyorlar. Biz de aynı zamanda bir de yaygın olarak hızlı fırçalamak var. Lavabonun önünde 10-15 saniyede bu fırçalama bitiyor,bu kesinlikle fırçalama olarak geçmiyor. Hastalar geldiğinde Mesela sabah akşam fırçalıyorum diyorlar ama kesinlikle İşte bu 10 ,15, 20 ,30 saniyelik fırçalamalarla dişler fırçalanmış olmuyor. Hastalarımız sabah akşam kesin fırçalıyorum diyor ama biz ağzına baktığımızda mümkünatı yok diş etlerinden çürüklerinden, oradaki Ödemden anlıyoruz biz onu. Belli ki hasta bu konuda ısrar da Ediyor fırçaladığına dair Belli ki bilinçsiz bir fırçalama var. Fırçalamadan kastımız 2 ile 3 dakikalık fırçalamadır.
DİŞ İPİ KULLANIMINI ARTTIRMALIYIZ..!!
Ben düzgün fırçalıyorum diyen insan Kronometre tutsun 40 saniyeyi geçmiyor kesinlikle. Tabii dişin fırçalanmasının yanı sıra diş eti kullanımı da çok önemli normal fırçalar yüzeyi temizlerken görülen yüzeyi temizlerken,görünmeyen yüzleri, arayüzleri temizleyen tek şey diş ipi.Fakat bizim toplumumuzda yaygın olmadığı için yine fırçalıyorum diyen herkes de arayüzü çürüğü var. Bunlarda zaten fırçalıyorum diyen hasta da çürükle geliyor fırçalamıyorum diyen hasta da zaten fırçalamadığından çürüklerle geliyorlar .Bu anlamda da böyle sıklıkla çürük bir diş yapısıyla gelen hastalarla karşılaşıyoruz.
***Peki değerli hocam. artık çürük oluştu diyelim onun sonrasında nasıl ilerliyor süreç.
TEDAVİ PLANLAMASI FARKLILIK GÖSTEREBİLİYOR..!!
— Orada çürüğün derinliği önemli. Diyelim ki hastanın daha erken bir dönemde tespit edilmiş çürüğü var, cam dokuya ulaşmadığı, içerisine enfekte etmediği sürece biz ona sadece dolgu yapıyoruz.Artık içerisine enfekte etmiş bir durum varsa, diş enfeksiyonu geçirmişse kanal tedavisi ya da daha ileride bir durum varsa çekim yapılabiliyor.Onun ardından da protez işlemler dediğimiz, köprü ya da İmplant tedavisi uygulamak zorunda kalıyoruz.Bu tedavilerde hastaların yaşı, hastalık geçmişi önemli oluyor. Bununla ilgili çok fazla parametre var. Hastanın bu anlamda standardı yok.Hastanın mesela çenesinin bir tarafında başka bir tedavi uygularken öbür tarafına başka bir şey yapmamız gerekebiliyor. Ama hasta dışarıdan baktığında böyle anlamaya biliyor bu anlamda içerik farklı oradaki tedavi planlaması farklılık gösterebiliyor.
*** Yine Elif hocam gelen sorulara baktığımızda çoğunlukla yine bu Dişçi koltuğunun stresinden korkusundan da birçok soru geldiğini görüyoruz. Mutlaka bir diş hekimine görülmesi gerektiğini ama uzun yıllardan beri bunu ertelediğini söyleyen iki okuyucumuz, bu durumu nasıl yenebileceğini de yine size sormuşlar?
HASTANIN DOKTORUNA OLAN GÜVENİ ÇOK ÖNEMLİ..!!
— Öncelikle bunu yenmedeki önemli şeylerden bir tanesi kişinin doktoruna olan güveni. Ben buna çok inanıyorum.İlk seansta ben bu durumu aşıyorum. Genelde çok korkan hastalarımla ilk seansta mutlaka sohbet, muhabbet karşılıklı konuşuyorum.Hasta neden korkuyor, neden korkmuyor anlamaya çalışıyorum. Gerçekten korkusunun temelinde ne olup olmadığını anlamaya çalışıyorum. Birazcık daha yakın geçmişimize kadar diş hekimine çok fazla ulaşılamadığı için kerpetenle diş çekmek vesaire varmış.Şu anda bile ben 32 yaşında olmama rağmen bunlarla yaşanmış kişilerle çok karşılaşı yorum.Bunların hikayeleri tabii gerçekten yaşanmış hikayeler. Bu da tabii geçmişten günümüze etrafından, çevresinden de böyle şeyler duydukları için stres oluşturuyor, koltuğa geldiğinde korku olmuş oluyor. Diş çekmek bakarsanız cerrahi bir işlem, acısını duymayacağını bilse ya da bilmese bile hasta buraya geldiğinde ben bu acıyı hissedebilirim korkusu olabiliyor. Hasta ile zaten ilk seansı geçirdikten sonra hasta ile güven bağı kurduktan sonra sonrasındaki seanslarda gerçekten yine çok rahat ilerliyoruz. Günümüzde artık sonuçta anesteziler çok kuvvetli,tedaviler çok daha ileride,bir sürü alet ve edavatla birlikte basitleştirilmiş durumda. O yüzden eskisi gibi her dişin çekildiği bir durum yok. Daha kolay hastalarımızın konforu ile İlerleyen bir tedavi söz konusu. Bu süreçler hastalarımızla karşılıklı güzel bir şekilde aşılabiliyor , çok hastamda da ben bunu bu şekilde müşahede ettim.
*** Yine en çok gelen sorulardan biride eskiden sıklıkla her dişçiye gidildiğinde dişlerin herhangi bir uygulama tedavi yöntemleri uygulamadan çekildiğini bu yüzden de ağızlarında dişlerinin az kalmış olduklarını belirtmişler.Bu boş olan bölgelerle ilgili de çok geç kalmamak da gerekiyor sanırım?
GÜNÜMÜZDE DAMAK TEDAVİLERİ HİÇ OLMAMASI GEREKEN TEDAVİLERMİŞ GİBİ LANSE EDİLMEYE BAŞLANDI..!!
— En büyük sorunlardan birisi de bu. Gerçekten de eski yıllarda dediğim gibi kolay dişlerin çekilmesi ile boşluklar oluşabiliyor. Bu sıkıntıyı yaşayan çok hasta var tabii buralara bu uygun bir şekilde o dişlerin yerine diş konulabilmesi için implant tercih edilebilir bir tedavi şekli. Ama tabi herkese de bu şekilde hemen olamayabiliyor. Eğer hastanın kemiğinde İmplantın ilk kez konulduğunda tutunmasını engelleyecek seviyede bir hacim kaybı yoksa, direkt dişin çekimi implantın yerleştirilmesi işlemleri ön planda. Ama tabii hastanın kemiği el vermediğinde kemiğin dolması için gerekli işlemleri yapıp kemik dolduktan sonra implant işlemleri yapılabiliyor. Şimdi implant da herkese uygun olmayabiliyor. Böyle bir şey de var. Çene ağız ilişkisi, Hastanın sosyal durumu, Hastanın başka bir fizyolojik olarak engeli var mı bu önemli oluyor.İmplant için güzel bir tedavi sabit tedavi olduğu için tercih edilebilir ama ben hep bunu söylemek istiyorum geleneksel tedavi kapsamındaki çok böyle çekim olan hastalardan bahsediyorum. Köprü yapılamayacak seviyede implant yapılamayabilir ama bazen köprü yapılabilir arkada önde diş olduğu zaman bazen onu tercih edebiliyoruz. Diyelim ki o da mümkün değil çok fazla diş çekilmiş damaklı tedaviler de var. Ben bir Hekim olarak gerçekten şunu düşünüyorum zorluğu olabiliyor başlangıçta ama bunlar da bir tedavi. Günümüzde sanki damak tedavileri hiç olmaması gereken tedavilermiş gibi lanse edilmeye de başlandı.
ŞU UNUTULMAMALIDIR Kİ; HER TEDAVİ KESİNLİKLE HASTAYA ÖZELDİR..!!
Halbuki bunlar literatürde yeri olan, bazı hastaların hani kemiği olur, madden uygun olur ama bazen bir hastalığı oluyor kemik hastalığı olabilir başka hastalıklar olmuş olabilir bunlar da damak yapılması gerekir. Günümüzde çok yaygın implanta yönelim olduğu için de İhtiyacı olan hastalarda da sanki bu tedaviler zor, kullanılması mümkün değil tedaviler gibi yaklaşılıyor. Ben bunu hiç sıcak bakmıyorum, çok rahat bir şekilde gelip hastalarımıza yaptığımızı damak tedavisi uyguladığımız hastalarımız da var.İmplant tedavileri maliyeti yüksek tedaviler herkes bunu karşılayacak durumda değil. Bu sefer diğer hasta grubu şöyle düşünüyor ben implant da yaptıramıyorum ama öbürü de kötüymüş gibi bir algı söz konusu oluyor bu kesinlikle yanlış. O da bir tedavi, yerinde bir tedavi .Önemli olan karşılıklı olarak hekimle doğru bir teşhis üzerinde anlaşıp ona göre ilerlemek, tedavisini yapmak. Bütün bunlar hastalar için gerekli olabilir tedaviler. Sonuçta literatür tedavileri bunlar. O yüzden tek bir şey doğru bir şey diye bir şey yok. Hekimle görüşüp benim için en doğru ne.. Her tedavi kesinlikle hastaya özeldir, O yüzden standartize etmemek gerekiyor.
***Gelen sorulara baktığımızda orada ayrıca bazı yorumlarda vardı .Size hasta olarak gelmiş çok memnun olmuş kişiler de yorumlarını yazmışlar yine birçok hasta yine sizin gülen yüzünüzden, anlatımlarınızdan bahsetmiş. Bu da sizin için mutluluk verici bir durum olsa gerek Elif Hocam?
MANEVİ KARŞILIĞI TÜM STRESİMİZİ, YORGUNLUĞUMUZU ALIYOR..!!
— Mesleğime beni en motive eden tarafı bu. bizim mesleğimiz zaten yorucu, stresli gelen hastalarımızın çoğu ağrılı bir şekilde geliyor ağrılı bir şekilde geldiklerinde onların o ağrılarını geçirdiğimizde tedavi ettiğimizde hastaların o hayır duası Allah razı olsun demeleri tedavinin güzel ilerlemesi o stresimizi ,yorgunluğumuzu bu durum tamamen ortadan kaldırıyor.Bunun kesinlikle maddi karşılıktan daha yüksek manevi karşılığının olması ben bunu bu şekilde görüyorum. Zaten hekimliği de o yüzden seçmiştim.Bu mesleğe isteyerek girdim istediğim bölümü seçtim ,çok çok zordu bu bölüm ama ben isteyerek severek bu bölüme girdim.Severek okudum ,severek mezun oldum okulumu ,üniversitemide çok sevdiğimi ayrıca belirtmek istiyorum.Bu tür yorumlar gerçekten beni çok mutlu ediyor.
ÖNLEYİCİ TEDBİRLERİ MUTLAKA YERİNE GETİRSİNLER..!!
Son olarak en başında söylediğim gibi güzel bir ağız ,sağlıklı bir diş yapısının olabilmesi için önleyici tedbirler çok önemli.İnsanlarımızın dişleriyle ilgili sıkıntılar yaşamamaları için dişlerini en başta da söylediğimiz şekilde en az 2-3 dakika fırçalamaları diş ipini mutlaka kullanmalarını tavsiye ediyorum. Tabii elbette yine de çürükler vesaire de olursa çok fazla beklemeden bir hekime danışmalarında yarar var demek istiyorum. Ben başta Bursa’da, Tavşanlı’da, Kütahya’da yaşayan milyonlarca insanımız olmak üzere Yurt genelinde yaşayan 86 milyon Türk insanına Bursa’dan Gazcılar Caddesi’nden, Demirtaşpaşa Mahallesi’nden selamlarımı gönderiyorum, esenlikler diliyorum.Diyerek sözlerini tamamladı.
BU GÜZEL BİLGİLER İÇİN TEŞEKKÜRLER ELİF KUBLAY HOCAM..!!
Gelen soru ve yorumlara baktığımızda hastaları ile çok güzel bir iletişim kuran,gülen yüzü ile hep pozitif olan ve hastaların tedaviye gelmeden önce olabilecek stresini bu anlamda daha ilk seanstan atlatmaları için elinden geleni yapan stressiz bir tedavi süreci ile sağlıklı dişlere kavuşmasında da büyük rol oynayan,genç olduğu kadar tecrübeli , ülkemizin yetiştirdiği değerli Diş Hekimlerinden Elif Kublay’a bizler de bundan sonraki çalışmalarında ve meslek hayatında başarılar diliyoruz.