GERÇEKTEN USANDIM. DEMOKRASİNİN KATLEDİLMESİNDEN, MAL- MÜLK-PARA VE ÇIKAR İÇİN YOK EDİLEN TÜM DEĞERLERDEN

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
Yaşatılanları ve muhatap olduklarımızı hak etmediğimiz gibi dünyada da eşi benzeri yoktur bu kadar kötü bir yönetim ve beceriksizlik sonucu halkımızın çaresiz ve yoksul bırakılmasını.
Oysa coğrafi konum olarak, ülkemiz çok şanslıdır. Çünkü üç kıtanın (Avrupa-Asya ve Afrika) birleştiği konumda yer alıyor.
Her şeyden önce üç tarafı denizle çevrilidir.
Dağı taşı, ovası, akarsuları ve bereketli toprakları en önemlisi fedakâr, mütevazı, çalışkan ve yurtsever halkı ile dünyaya örnek olacak konumdadır.
Çok daha önemlisi emperyalistlerin ülkemizin tüm bölgelerine saldırısı ve Osmanlının teslimiyeti sonucu yoksul halkla birlikte kurtuluş savaşını vermiş ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş bir dünya liderinin mirasına sahip olunmasıdır.
Dünya Lideri Atamızın devrimleri ve kazandırdıkları ile varlıklı, güçlü ve saygın bir ülke olacakken, yıllarca sağ iktidarlarla sürekli geriye götürüldük.
Son 24 yıldaysa dinci, gerici, bağnaz, yetersiz ve despot bir anlayışın tek başına iktidarda olması halkımızın ve ülkemizin felaketi oldu.
Bu yetersiz ve laik cumhuriyet karşıtı despot iktidar, halkımızı her alanda bölerek ve kendisine biat etmeyenlere zulmederek çıkarcı ve yağmacı kadrolarla ülkemizin felaketine sebep oldular.
Kurtuluşun sol/sosyal demokratlarda olması gerekirken, bu konumdaki partiler, halkla bütünleşemeyen, kendi içinde kavgalı, kitle partisi olmayı kavrayamayan ve her zaman birbirlerini tüketen yapıları ile yıllarca halka güven veremediler.
Üzgünüm ama çok az okuyan, analiz yapamayan, sosyal demokrasiyi kavramadan ve halkımızın beklentilerini onlara tepeden bakarak sunmanın kabul görmesi sonucu CHP kaybederken Tek Adam ve Cuntası ülkeyi resmen ele geçirdiler.
Yılarca kazanılmış, istihdam yaratılmış hatta jeopolitik önemi olan fabrikalar, limanlar ve tüm yatırımlar Tek Adam yönetiminde satıldı ve çoğunlukla yurt dışına kaçırıldı.
Sonucu hep birlikte yaşıyoruz.
Açlık, yokluk, adaletsizlik, şiddet ve baskı ile her gün daha fazla orta çağ karanlığına mahkûm ediliyoruz.
Artık baskılar ve hukuksuzluk öyle bir keyfiyete ve dayatmaya dayanıyor ki ülkenin aydınları ve seçilmiş yöneticileri tutsak, suçlular ve soyguncular itibarlı konumda korunuyorlar.
Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir adaletsizlik yaşıyoruz.
Emekliler ölüme terk edilmiş, büyük çoğunluk açlık sınırının altında asgari ücretle çocuklarının karnını doyuramıyor!
Gençlerimiz üniversiteyi kazanıyor ancak ne barınacak ne karnını doyuracak bir konumda olmadıkları için okullarını bırakıyorlar.
Ülkede çoğunluk basın ne yazık ki önlerine konan kemiği yalamakla meşguller.
Bir avuç yürekli gazetecide sürekli göz altına alınıp tutsak edilerek ve işlerinden olma konumunda bırakılıyorlar.
Tek Adam Cuntası ve Yancıları, baskıları artırıp halkımızı yoksulluktan çaresiz bırakmak isterken CHP’de değişimi sağlayıp yıllar sonra birinci parti olmamızı sağlayan kadrolara karşı amansız bir mücadele başlattılar.
CHP Genel Merkezi ve Genel Başkanı inanılmaz bir gayretle bu baskılara karşı durup tüm halkın desteğini alarak meydanları doldurarak yetersiz iktidarın yüreğine korku saldılar.
İktidardakiler koltuklarını kaybetmemek için tüm hukuksuzlukları, keyfi ve kabul edilemez uygulamaları ile baskı ve şiddetini artırarak adeta Taliban mantığı ile ülkemizi yaşanamaz konuma sokmuştur.
Halkın güveni kazanılmışken, kuruluşun ve kurtuluşun partisi CHP geniş kitlelerde umut olmuşken ne yazık ki içimizdeki tartışmalar, bölünmeler ve yakışıksız tavırlar gücümüzü kırmakta ve güveni yok etmektedir.
Bu koşullarda hiç kimse haklılık savaşına giremez.
Kişisel beklentilerine göre faşizmin dayatıldığı yasaların yok sayılıp demokrasinin rafa kaldırıldığı günümüzde olanlara ve partinin verdiği mücadeleye hiç kimse kayıtsız kalamaz.
Ülkemiz faşist iktidarın uygulamaları ile elden giderken hala CHP içinde yapılan seçimlerde bile ön keserek, yalan ve iftiralarla var olmaya çalışmak partiye, ideolojiye ve ülkeye ihanetle eş değerdedir.
Daha fazla uzatmak istemiyorum ama gece gündüz en azından kendi ilim Bursa’da yapılanları izliyor, dinliyor ve üzülüyorum.
Bazı kiralanmış kalemlerin haksız ve saygısız bir dille yılarını sol mücadeleye vermiş, ülkenin her yerinde mağdur insanların yanında olmuş değerlerimize yaptıkları saldırının sebebini anlamakta zorlanıyorum.
SON SÖZ:
Bu faşist düzenden ve soygunculardan kurtulmak halkımızın ve çocuklarımızın geleceği için hırsları ve öfkeleri gömerek bir ve bütün olmak zorundayız.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ