Zeki Baştürk’ten Toplumsal Vicdan Çağrısı: “İyiliğin Gürültüsü Olmaz, Ama Sessizliği Tehlikelidir”

  • 14 Ağustos 2025
Zeki Baştürk’ten Toplumsal Vicdan Çağrısı: “İyiliğin Gürültüsü Olmaz, Ama Sessizliği Tehlikelidir”

Bursa Vatan Medya Grubu köşe yazarı Zeki Baştürk, kaleme aldığı son yazısında toplumun iyiler ve kötüler arasındaki farkı yeniden düşünmesi gerektiğini vurguladı. Baştürk, “İyilik sessizdir ama sessizlik bazen en büyük zayıflıktır” diyerek, iyiliğin örgütlü kötülük karşısında daha cesur ve görünür olması gerektiğini dile getirdi.


İyiler Sessiz, Gösterişsiz, Reklamsız

Baştürk, “İyi insanlar vardır” diyerek başladığı yazısında; komşusunun kapısını çalmadan yardım eden, öksüzün başını okşayan, bir yetimin borcunu gizlice ödeyen, sokaktaki aç bir hayvana yemek veren insanların varlığına dikkat çekti.
Ona göre iyi insanlar:

  • Gösterişsizdir, reklam peşinde koşmaz.

    REKLAM ALANI
  • İnsan olmanın onurunu başkalarının yarasına merhem olmakta bulur.

  • Bir çocuğun gülümsemesini, yaşlı birinin sevincini, hayvanın doymasını kendi mutluluğu sayar.

  • Paylaşmayı, üretmeyi, onarmayı doğal bir yaşam biçimi olarak görür.

Baştürk’ün ifadesiyle, “Onların sesi çıkmaz, çünkü iyiliğin gürültüsü olmaz.”


Kötüler Çok, Organize ve Gürültülü

Yazıda, kötülük kavramı da sert bir dille ele alındı. Baştürk’e göre kötü insanlar:

  • Başkasının acısını fırsat, yoksulluğunu kazanç olarak görür.

  • Makamı gücün ve baskının aracı haline getirir.

  • Halkın malını talan edip bunu başarı gibi sunar.

  • Yıkar, kirletir, çürütür; elindekini paylaşmak yerine işçinin, emeklinin elindekini alır.

  • “Biz” yerine sadece “ben” der ve bu bencillikle ardında karanlık bırakır.

Baştürk, “İyiler sessiz, yalnız ve dağınık; kötüler ise organize, gürültülü ve kalabalık” diyerek toplumsal güç dengelerine dikkat çekti.


Toplumsal Çağrı: Sessizlikten Kurtulmak

Baştürk, kötülüğün örgütlü gücü karşısında iyiliğin sessiz kalmasının tehlikeli olduğunu belirterek şu uyarıda bulundu:

“Toplum, kötülüğün örgütlü gücü karşısında iyiliğin sessiz direnişini sese çevirmek zorunda. Çünkü kötüler çalışırken, iyiler sadece üzülmekle yetinirse, sonunda kötüler yalnızca kötü olmakla kalmaz… Her şeyi sahiplenir. Hatta iyiliğin kendisini bile.”


Sonuç: Hangi Aynaya Baktığımız Belirler

Baştürk, yazısını şu düşünceyle noktaladı:

“Fark, insanın hangi aynaya baktığında saklıdır. İyi insan başkalarının gözlerinde kendini görür; kötü insan yalnızca kendi yansımasına bakar. Ve o yansıma ne kadar bencil, ne kadar açgözlü ise; ardında o kadar karanlık bırakır.”


Bursa Vatan Medya Grubu
Köşe Yazarı: Zeki Baştürk

İYİLİK ve KÖTÜLÜK ÜZERİNE

İyi insanlar vardır…
Sessiz,  gösterişsiz,  reklamsız.
Onlar, komşusunun kapısını çalmadan gereksinimini karşılayan, bir öksüz ve yetimin başını okşayan, kimselere  duyurmadan borçlarını ödeyen insanlar. Onlar,  insan olmanın onurunu başkalarının yarasına merhem olmakta bulur. Gözlerinde başkasının sevinci, kendi yüreklerine işlenmiş bir mutluluk gibidir. Çalışırlar, üretirler, paylaşırlar. Bir çocuğun gülümsemesini, yaşlı birinin sevincini , sokakta aç bir hayvanın doymasını değerli sayarlar. İyilik, onlar için gösteriş değil; yaşamın doğal bir gereğidir. Onların sesi çıkmaz.  Çünkü iyiliğin gürültüsü olmaz.

Bir de kötü insanlar vardır…
Çokturlar.. Onlar, başkasının acısını fırsat, yıkıntısını basamak, yoksulluğunu kazanç olarak görürler. Yoksulun ekmegine göz koyarlar,  makamı gücün ve baskının aracı olarak kullanırlar. Kendi çıkarları için her kapıyı açmaya çalışır, hatta başkalarının kapılarını kırmaktan çekinmezler.
Sesleri yüksek, yüzleri kalabalik , elleri uzundur. Onların dünyasında “biz” yoktur. Yalnızca “ben” vardır. Halkın malını talan ederler, sonra da kürsülerden başarı olarak anlatırlar. İyiliğe burun kıvırırlar, çünkü iyiliğin içinde hesap kitap yoktur.

İyi insan, dünyayı birlikte yaşanacak bir ev olarak görür. Taş üstüne taş koyar. Onarır, temizler, korur. Kötü insan yüzyıllık duvarı bir gecede yıkar.
Iyi insan, elindekini paylaşır, kötü insan işçinin,  emekçinin,  emeklinin elindekini alır.
Kötü insan, dünyayı yağmalanacak bir ganimet gibi görür. Yıkar, kirletir, çürütür.
İyiler sessiz, yalnız ve dağınık. Kötüler, organize, gürültülü ve kalabalık.

Belki de fark, insanın hangi aynaya baktığında saklıdır. İyi insan, başkalarının gözlerinde kendini görür. Kötü insan ise yalnızca kendi yansımasına bakar. Ve o yansıma ne kadar bencil, ne kadar açgözlü ise; ardında o kadar karanlık bırakır.

Toplum, kötülüğün örgütlü gücü karşısında iyiliğin sessiz direnişini sese çevirmek, sesini yükseltmek  zorunda. Çünkü  sessizlik, bazen iyiliğin en büyük zayıflığı olur. Çünkü kötüler çalışırken, iyiler sadece “üzülmekle, yakınmakla” yetinirse, sonunda kötüler yalnızca kötü olmakla kalmaz… Her şeyi sahiplenir. Hatta iyiliğin kendisini bile.

Zeki BAŞTÜRK

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ